İsrail, Türkiye ve Yunanistan ile hızlandırılmış ilişkilerde zor seçimlerle karşı karşıya. Yakın tarihte Atina'da düzenlenen ortak bir forumda yapılan konuşmalarda, Rum ve Kıbrıslı liderler ülkelerinin İsrail ile ilişkilerinin derinliği ve yönü konusunda iyimser göründüler. B'nai B'rith Dünya Merkezi ve Uluslararası İlişkiler Enstitüsü tarafından düzenlenen forum, üç ülkeden akademisyenleri, yorumcuları ve mevcut ve eski üst düzey yetkilileri bir araya getirdi.
Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias konferansta yaptığı konuşmada Yunanistan, İsrail ve Kıbrıs Rum kesimi arasındaki “gelişen” üçlü işbirliğine övgüde bulundu. Özellikle Dendias, “İsrail, Mısır, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan gibi Körfez ülkeleriyle, ayrıca Bahreyn ve Kuveyt ile işbirliği planlarına” atıfta bulunarak bu alanda ilerlemeyi diğer diplomatik ilerlemelerin yanına yerleştirdi. Eski Kıbrıs Rum yönetiminin dışişleri bakanı Nikos Christodoulides de son yıllarda ilişkilerde kaydedilen ilerlemelerden parlak bir şekilde bahsetti. Yaklaşan seçimlerde Kıbrıs Rum kesimi cumhurbaşkanlığına aday olmaya hazırlanan Christodoulides, Doğu Akdeniz'deki doğalgaz keşiflerinin ilişkilerdeki iyileşmenin temelini oluşturduğuna dikkat çekti. Eski dışişleri bakanı, "Bölgemiz bağlamında hidrokarbonların, İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra Avrupa için kömür ve çeliğin sahip olduğu aynı etki ve etkiye sahip olabileceğini" belirterek, "Kıbrıs, Yunanistan, İsrail, Mısır, Ürdün, BAE (ve hatta Lübnan bile, karşı karşıya olduğu birçok soruna rağmen) bir araya geldi ve olumlu ve kapsayıcı bir gündem üzerine kurulmuş bu tür işbirliği mekanizmalarını oluşturdu.” Christodoulides, Kıbrıs dışişleri bakanı olarak İsrail'i sekiz kez ziyaret ettiğini de hatırlattı. Bu tür açıklamalar ve olaylar, son on yılda İsrail'in Yunanistan ve Kıbrıs ile ilişkilerinde gerçekten meydana gelen dikkate değer bir değişikliği yansıtıyor. 1980'lerde Yunanistan, FKÖ'nün Avrupa tarafından diplomatik olarak tanınmasına öncülük etti.