Çukurova Üniversitesi Kulak, Burun ve Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Klinik Odyoloji Uzmanı Rasim Şahin, yenidoğan işitme taraması programıyla implant ameliyatının 1 yaşına kadar düştüğünü söyleyerek erken işitme ve erken rehabilitasyonda işitme sorunu yaşayan çocukların yaşıtları gibi dil gelişimi gösterdiklerini vurguladı.
Dr. Şahin, ileri derecedeki işitme engelli çocukların işitme cihazı ile sınırlı bir gelişim gösterebildiğinin altını çizerek, "Bu çocuklar ancak dudak okuyarak iletişim kurabiliyor, normal okullara kabul edilmiyor, işitme engelliler okullarına gitmek zorunda kalıyordu. Özellikle Sağlık Bakanlığı'nın yenidoğan işitme taraması programı ile implant ameliyatı 1 yaşa kadar düştü. Erken işitme ve erken rehabilitasyonda bu çocuklar yaşıtları gibi dil gelişimi gösteriyor." diye ifade etti.
KOKLEAR İMPLANT TEDAVİSİ SGK TARAFINDAN KARŞILANIYOR!
Kliniklerinde tüm test bataryalarını uygulayarak değerlendirme yaptıklarını vurgulayan Şahin, şunları söyledi: "Bu test sonuçlarına göre 25 dB'e kadar olan işitme kayıplarını normal, 26-40 dB arasını hafif düzey, 41-60 dB arasını orta düzey, 61-80 dB arasını ileri düzey, 81dB + üzerini çok ileri düzey işitme kaybı olarak sınıflandırıyoruz. Hafif ve orta düzey işitme kayıplı olan çocuklar uygun bir işitme cihazı ve işitsel rehabilitasyonla yaşıtları gibi gelişebiliyorlar. Fakat ileri düzey işitme kayıplı çocukların çok azı işitme cihazı ve işitsel rehabilitasyonla gelişim gösterseler de günlük yaşantı ve okul hayatlarında yetersiz dil gelişimi, konuşulanları anlayamama, kendini ifade edememe, gürültüde anlayamama vb. durumlarda ciddi sıkıntı yaşıyor ve yaşıtlarından tüm gelişim alanlarında geri kalıyorlar. Bu nedenle ileri ve çok ileri derecedeki işitme kaybı olan çocukların hemen hemen hepsi koklear implanta ihtiyaç duyuyor. Koklear implant tedavisi SGK tarafından karşılanıyor."
ÖĞRETMENLERE BÜYÜK BİR GÖREV DÜŞÜYOR!
İşitme kaybı sorunu olan çocukların öğretmenlerine büyük bir iş düştüğünü söyleyen Şahin, "Öğretmenlerimizden en önemli beklentimiz çocuklarımızı kabullenmeleri ve uygun ortamlar sağlandığında bu çocukların başarabileceklerine inanmalarıdır. İşitme engelli çocuklarımızı ve ailelerini motive edip cesaretlendirmeli, diğer öğrencilerini işitme engelli çocuklarımıza tutum ve destek konusunda yönlendirmeli, uzman ve rehberlikle iş birliği içinde olmalı, FM cihazını kullanma konusunda istekli olmalı, öğrenciyi daha rahat görebileceği orta veya en ön sırada oturtmalı." dedi.
Açıklamalarını sürdüren Şahin şunları dile getirdi: "Düzenli odyolojik takip, işitme cihazının ya da koklear implantın uzun süreli ve etkin bir şekilde kullanımını sağlamak, etkili iletişim yöntemlerini öğrenmek ve uygulamak, işitme engelli çocuğun dil gelişiminin sadece eğitim seanslarıyla sınırlı olmadığını fark ederek her fırsatı dil gelişimi için kullanmak, tüm aile bireylerinin katkısını sağlamak önemli."
Yapılan açıklamaya göre, işitme kayıplı öğrenciler için FM sistemi, mini mikrofon ve benzeri cihazlara ek olarak TV izlemeyi, telefon ile konuşmayı ve müzik dinlemeyi kolay hale getiren aksesuarlar da bulunmakta. Kablosuz olan bu cihazların kullanımı kolay ve konforlu. Bilhassa salgın döneminde uzaktan eğitim gören çocukların ve yetişkin kullanıcıların iş toplantıları ve telefon görüşmelerine katkı sağlıyor.