İran medyasının aktardığı bilgilere göre, İran Devrim Muhafızları Ordusu'na ait bir helikopter, Hürmüz Boğazı yakınlarında seyir halinde olan bir ticari gemiye operasyon düzenledi. Helikopterden gerçekleştirilen baskının, gemide bulunanlar tarafından görüntülendiği belirtildi. Görüntülerde, helikopterin gemiye yaklaşması ve gemiye personel indirmesi sırasında yaşananlar net bir şekilde görülebiliyor.
İran ve İsrail arasındaki gerilim, yeni bir boyuta taşındı. İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun Basra Körfezi'nde Portekiz bandıralı, İsrailli milyarder iş adamı Eyal Ofer'e ait Zodiac Grubu’na bağlı “MSC Aries” adlı konteyner gemisine operasyon düzenlediği belirtildi.
Operasyona maruz kalan geminin, Portekiz bandıralı ve İsrailli milyarder iş adamı Eyal Ofer'e ait olan “MSC Aries” olduğu tespit edildi. Geminin bu operasyonun hedefi olmasının arkasında yatan nedenler henüz netlik kazanmış değil.
İsrail'den ilk tepki sert oldu
İsrail tarafından operasyon sonrası gelen ilk tepki, İsrail Ordu Sözcüsü Daniel Hagari'den geldi. Hagari, İran Devrim Muhafızları Ordusu'nun bu eyleminin ardından yazılı bir açıklama yaparak, İran'ın tırmandırdığı gerilimin sonuçlarına katlanacağını belirtti.
Hagari'nin açıklamasında, “İran, durumu daha da tırmandırmayı seçmenin sonuçlarına katlanacak. İsrail yüksek alarma geçti.” ifadeleri dikkat çekti. Ayrıca Hagari, İsrail'in potansiyel bir İran saldırısına karşı hazırlıklarını artırdığını ve yanıt vermeye hazır olduğunu da vurguladı.
Uluslararası toplumda endişe oluştu
Bu son gelişmeler, uluslararası toplumda da büyük endişe yaratıyor. Basra Körfezi'nin stratejik önemi ve bölgedeki gerginlik, uluslararası petrol ticareti ve deniz güvenliği için büyük riskler oluşturuyor. Bölgede yaşanan bu tür olaylar, küresel ekonomi üzerindeki potansiyel etkileriyle de büyük bir endişe kaynağı.
İran ve İsrail arasındaki bu son gelişmeler, bölgedeki tansiyonun ne kadar yüksek olduğunu bir kez daha gözler önüne seriyor. Her iki ülkenin de tansiyonu düşürmek yerine, gerilimi tırmandırma eğiliminde olduğu gözlemleniyor. Uluslararası toplumun bu duruma müdahale etmesi ve tarafları diplomatik yollarla bir araya getirme çabalarını artırması bekleniyor. Ancak şu an için bölgede tansiyonun düşmesi için somut bir adım atılmış değil.
İsrail'in önceki harekatı
1 Nisan Pazartesi günü, İsrail ordusu Suriye'nin başkenti Şam'daki İran Büyükelçiliği yerleşkesinde bulunan konsolosluk binasına hava saldırısı gerçekleştirmişti. Bu saldırıda, İran Devrim Muhafızları Ordusundan 2'si general olmak üzere toplam 7 asker hayatını kaybetmişti. İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, saldırının ardından yaptığı açıklamada, bu hava saldırısının "cevapsız" kalmayacağını belirtmişti.
İsrail'in Şam'daki İran Konsolosluğunu hedef alan bu saldırısının ardından yaşanan bu yeni olay, bölgedeki tansiyonun daha da artmasına neden oldu. İki ülke arasında yaşanan bu tür olaylar, bölgesel istikrarı tehdit ederken, uluslararası toplumu da endişelendiriyor. Basra Körfezi'nin stratejik önemi nedeniyle, bölgede yaşanan gerilim uluslararası petrol ticareti ve deniz güvenliği için büyük riskler oluşturuyor. Uluslararası toplum, bu tür gerilimlerin bölgedeki istikrarsızlığı artırabileceği endişesiyle taraflara sükunet çağrısında bulunuyor.
İran ve İsrail arasındaki bu tür olaylar, bölgede tansiyonun ne kadar yüksek olduğunu ve her iki ülkenin de tansiyonu düşürmek yerine gerilimi tırmandırma eğiliminde olduğunu gösteriyor. Bölgesel ve uluslararası aktörlerin bu duruma müdahale etmesi ve tarafları diplomatik yollarla bir araya getirme çabalarını artırması gerekiyor. Ancak şu an için bölgede tansiyonun düşmesi için somut bir adım atılmış değil.