IMF'nin eski başekonomisti Obstfeld: Her ülkenin faiz artırması riskli bir hareket

Dünya genelinde koronavirüs salgını ve Rusya Ukrayna savaşının neden olduğu enflasyon artışı sebebiyle dünyanın bir çok ülkesi faiz artırımına gitti. Hızlı yükselen enflasyonu faiz artışı ile durdurmaya çalışan ABD ve Avrupa, bu silahın tek başına yeterli olmayacağını andıladı ve şimdi atılacak adımlarda yeni strateji çerçevesi çizmeye çalışıyor. ABD'de enflasyonu durdurmak için faiz artışını yöntem olarak kabul eden FED, son toplantısında 75 puan artışa gitmişti. IMF’nin eki başekonomistlerinden Maurice Obstfeld, dünya ülkelerinin aynı anda faiz artırımı politikası izlemelerini ‘riskli bir hareket’ olarak nitelendirdi.

Faiz beklentileri ne yönde?

Dünyada 90 ülkenin Merkez Bankası, enflasyona karşı önlem olarak faiz artırımı politikası izledi. Bunların en az yarısı tek seferde en az 75 baz puanlık artışlar gerçekleştirdi. Dünyaca ünlü yatırımcıların yüksek enflasyonla savaşta tek çarenin yüksek faiz olmadığını açıklamasına rağmen aynı politikayı sürdüren dünya merkez bankalarının başladığı bu trendde, resesyon tehlikesine karşılık 1980'den bu yana gerçekleşen en yüksek faiz artışlarına imza atması öngörülüyor. İngiltere, 75 baz puan artışa hazırlanırken, sürpriz şekilde beklentinin altında gelen enflasyon ekonomi yönetimlerinin elini güçlendirdi, 50 baz puanla yetinmeleri bekleniyor. FED'in yarınki toplantısında 75 baz puanlık faiz artışı "yüksek beklenti" olarak dillendirilirken, tahminler bozuldu ve 100 baz puan da ihtimaller arasında yer almaya başladı.

Space X ve Tesla’nın CEO’su Elon Musk ise FED’in büyük bir faiz artırımı kararı vermesinin deflasyona yol açacağını söyledi. 

Türkiye faizi sabit tutabilir

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), Ağustos ayında beklenmedik bir karar vererek faizi 100 baz puan aşağıya çekmişti. Ekonomistler Perşembe günü yapılacak toplantı sonucunda Merkez Bankası’nın faizi sabit tutacağı tahmin ediliyor. 

Her ülkenin faiz artırması riskli bir hareket

IMF’nin eki başekonomistlerinden Maurice Obstfeld, dünya ülkelerinin aynı anda faiz artırımına gitmelerinin riskli bir hareket olduğunu söyledi. Obstfeld aynı zamanda bu tek yönlü hareketin 1980'den bu yana yüzde 3,4 büyüme kaydeden küresel ekonominin, hem yanlış politikalar hem de Kovid-19 etkisi ve Ukrayna-Rusya savaşı sebebiyle ancak yüzde 1 büyüyebileceğini söyledi.