İbrahim tatlıses, ibrahim tatlıses'in eşleri, ibrahim tatlıses'in eski eşi ayşegül yıldız, ibrahim tatlıses'in kızı elif ada, ibrahim tatlıses'in kızı elif ada'nın son hali fotoğrafları galerimizde
Ünlü sanatçı ibrahim tatlıses, eski eşi ayşegül yıldız ve kızı elif ada’yı görmek için bursa’ya geldi.
Bir köftecide eski eşi ayşegül yıldız ve kızı elif ada ile yemek yiyen tatlıses, özlem giderdi.
Ortaya renkli görüntülerin çıktığı buluşmada tatlıses, kızını doyasıya sevdi.
İbrahim tatlıses'in mekandan ayrılmasından sonra sorulara cevap veren yıldız, ünlü sanatçının bursa'ya özel bir sebepten dolayı gelmediğini, yalnızca kızı elif ada'yı özlediği için bir araya geldiklerini dile getirdi.
Yıldız, ünlü türkücüye arabasına kadar eşlik edip istanbul'a uğurladı.
Bu arada tatlıses'in kızı elif ada'nın büyümüş hali de dikkatlerden kaçmadı.
İşte elif ada'nın son hali.
İbrahim tatlıses kimdir?
1952 yılında yedi çocuklu fakir bir ailenin , leyla ve ciğerci ahmet tatlı'nın ilk çocuğu olarak şanlıurfa da dünyaya geldi. doğduğunda, babası hapiste olduğu için ilk kez demir parmaklıklar arasında gördü babasını. belirli bir zaman sonra ailesi ile birlikte istanbul'a göç etmeye karar verir. istanbul'a gelen tatlıses ve ailesi burada bulunan akrabalarının yanına yerleşir ve bir çok işlerde çalışır, 70 li yılların ortalarında inşaat işçiliği, demir ustalığı ve leblebicilik gibi işler yapan ibrahim tatlıses, 80'lerin başında kendisini şöhret basamaklarını tırmanırken buldu.
ibrahim tatlı, istanbul'a geldiğinde müzisyen yılmaz tatlıses'le tanıştı ve tatlı olan soy ismini yılmaz tatlıses'in tavsiyesiyle tatlıses olarak değiştirdi. müzik çevrelerince çok özel kabul edilen sesi sayesinde, kısa zamanda istanbul'da sahne almaya başladı. 1977 de "ayağında kundura" albümü ile müzik piyasasına giriş yapmış oldu. "sabuha", "dom dom kurşunu", "bir mumdur" türküleri halk tarafından çok beğenildi ve uzun yıllar popülerliğini korudu.
İbrahim tatlıses 30 haziran 1976 tarihinde dışarıdan bitirdiği ilkokul diplomasını kilis'ten kartalbey ilköğretim okulundan aldı.
Tatlıses 1978 yılında "ayağında kundura" filmiyle de sinemaya girdi. 1979'da oynadığı "kara yazma" filminde perihan savaş'la tanıştı. birlikteliğin sonucunda melek zübeyde adında kızları olurken bu birliktelik 1983 yılındaki "günah" filmine kadar sürdü. zira artık tatlıses'in yeni hayat arkadaşı derya tuna'yla tanıştı ve tatlıses'in yine resmi evlilik yapmadığı bu birliktelikten de ibrahim (ido) adında bir oğlu dünyaya geldi.
Seksenli yıllarda çıkardığı "allah allah", "kara zindan", "insanlar" ve "fosforlu cevriyem" albümleriyle satış rakamları milyonları buldu. 1 mayıs 1987'de kendi plak şirketi olan tatlıses müzik’i kurdu. turgut özal'ın "madem en çok bunlar dinleniyor, trt'ye çıkabilirler" demesiyle 1989 yılbaşı günü daha önce hiçbir albümünde okumadığı ve özel klip çektiği "beyaz gül kırmızı gül" şarkısıyla trt'ye ve televizyon dünyasına adımını resmen attı.
Seksenli yıllarda tüm avrupa ve ortadoğu ülkeleri onunla tanıştı. yunanistan'dan suudi arabistan'a, almanya'dan afganistan'a çok geniş bir coğrafyada, milyonlarca hayran edindi. kasetleri ve posterleri bazı ülkelerde milyonlarca satarken yurtiçinde ve yurtdışında sayısız ödülün sahibi oldu.
Tatlıses'in, müzik hayatındaki başarısı ve popülerliği kısa süre sonra kendisine sinema kapılarını açtı. hayatı boyunca örnek aldığı yılmaz güney gibi o da çok başarılı filmlerde rol aldı. yılmaz güney ile diğer bir ortak noktaları, yeşilçam'ın şöhret tacını, yakışıklı jönlerden almaları olmuştu. "yılmaz'ın yerine oynuyor" başlıklı haberde şöyle diyordu: beni yılmaz güney'e benzetenler var. belki tipim fazla benzemiyor, ama onun yolundan gidiyorum. onun tavırlarını kullandım son filmimde.
90 lı yıllarda olgunluk dönemini yaşayan sanatçı, artık müzik dünyasında sarsılmaz bir yere sahip olmuştu. aynı yıllarda tarzında değişiklik yaparak arabesk müziğe geçiş yaptı. bu yıllarda "ah keşkem", "iki gözüm iki çeşme", "yar diline" gibi popüler parçaların dışında kendi ürünü olan eserleri seslendirdi. 1983 yılında çıkardığı "mega aşk" adlı albümde selami şahin'e ait "seni sevmediğim yalan", "akşamdan akşama", "içem diyorum", "bu nasıl güzel" gibi dönemin beğeniyle dinlenen eserlerini yorumladı.