Her an patlamaya hazır: Trakya'yı yer yerinden oynatacak Ganos Fay hattı!

Bir deprem riski haberi Tekirdağ’dan geldi. (Gaziköy) ile Saros Körfezi arasında uzandığı tespit edilen ve en son 1912 yılında aktive olan Ganos Fayı, Trakya için risk oluşturduğunu aktaran Trakya Üniversitesi Doğal Afet Yönetimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Mehmet Ali Kaya, dikkat çeken bilgilendirmelerde bulundu.

13.03.2024-16:33 - (Son Güncelleme: 13.03.2024-16:55) Her an patlamaya hazır: Trakya'yı yer yerinden oynatacak Ganos Fay hattı!

AA’dan ulaşılan bilgilere göre, Kuzey Anadolu Fay zonunun Marmara Denizi'nin içinden devam ederek Saros Körfezi'ne kadar uzandığını söyleyen Prof. Dr. Kaya, Ganos Fayı'nın 1912'de Tekirdağ Şarköy ilçesi civarında iki büyük depreme neden olduğunu hatırlatarak depremlerin Trakya'yı olumsuz etkilediğini ifade etti.

Saros kıyılarındakiler dikkat!

Trakya'da deprem

Marmara'ya kıyı kesimler ile Saros kıyılarının risk seviyesinin yüksek olduğuna dikkati çeken Kaya, "Özellikle sahil yerleşimlerinde zemini çok iyi araştırıp inşaatları buna göre yapmalıyız. 1912 yılında olan ilk deprem 7,3 büyüklüğünde ve 1 ay kadar sonra olan ikinci deprem de 6,8. Bu büyüklükte depremler hem Marmara hem de Saros kıyılarındaki yerleşim birimlerini tehdit edebilir’’ dedi.

‘‘Depreme dirençli yapılar inşa edilmeli’’

Bölgede meydana gelebilecek bir depremin Trakya'nın güneyini daha çok etkileyeceğine işaret ederek depreme dirençli yapıların önemine değinen Kaya şunları kaydetti: "Marmara Denizi'nde meydana gelebilecek olası bir depremde Tekirdağ'daki sahil kesimleri ve Saros kıyılarının etkilenmemesi mümkün değil. Bu nedenle deprem güvenli yapılar tasarlarken yapının kurulacağı zemini çok iyi bilmek gerekiyor. Jeoloji ve jeofizik mühendisleri o yere ait zeminin temel parametrelerini belirleyip inşaat mühendislerine verdiği zaman deprem güvenli yapılar ortaya konmuş olur. Tekirdağ ve Edirne'nin sahil kesimlerinde buna çok dikkat etmek gerekiyor. Özellikle Edirne'de Enez yoğun turist alıyor ve yapıların çoğu 30-40 yıllık. 1999 yılından önce yapıldıkları için son deprem yönetmeliğinin uygulanmadığı yapılar. Bu yapıların tekrar elden geçirilmesi gerekli. Yeni yapıların da deprem güvenli, dayanıklı olarak tasarlanması bir zorunluluk."

‘‘Her yerde deprem olabilir!’’

Trakya'da deprem

Yönetmeliklere göre depreme karşı önlemler alınarak projelendirmelerin yapıldığını anlatan Mimarlar Odası Edirne Şube Başkanı Atilla Ergin, Saros Körfezi'nden fay hattının geçtiğini bu nedenle Enez ve körfezin birinci derece deprem bölgesi olduğunu ifade ederek, Edirne'de kuzeye doğru geldikçe deprem kuşağından uzaklaşıldığını belirterek şunları dile getirdi: "Edirne merkez dördüncü derece deprem bölgesinde ama bu demek değildir ki Edirne merkezde de deprem olmayacak. Bu kuşaklar son 100 yılın deprem geçirmesine göre tespit edilip, lanse ediliyor. Her yerde deprem olabilir." 

Gerekli tedbirlerin alınması şart!

Trakya'da deprem

Edirne Kent Konseyi Başkanı Yüksek İnşaat Mühendisi Nihat Çolak ise Ganos Fayı'nın hem Tekirdağ hem de Edirne'nin güneyi açısından risk oluşturduğunun altını çizdi. Aynı zamanda konseyin İmar ve Kentleşme Çalışma Grubu Başkanı olan Çolak, fay hatlarına yakın olan yerler başta olmak üzere gerekli tedbirlerin alınması gerektiğini dile getirdi. Bölgede meydana gelebilecek bir depremin etkisinin çok geniş alanlarda hissedilebileceği uyarısında bulunan Çolak, "1999 yılında Gölcük'te yaşanan depremde İstanbul Avcılar'da yıkım oldu. Sisam Adası'nda yaşanan deprem İzmir Bayraklı'da yıkıma neden oldu. Ganos Fayı'nda yaşanacak bir depremde de Edirne merkezinin dahi etkilenmeyeceğinin kimse garantisini veremez. Yapı zemin ilişkisi doğru kurulmayan binalarda yıkım görebiliriz" şeklinde konuştu.

‘‘Tekirdağ'da deprem olasılığı yüksek’’

Trakya'da deprem

Tekirdağ Namık Kemal Üniversitesi (NKÜ) Coğrafya Bölümü Başkanı Prof. Dr. Emre Özşahin de Orta Marmara'da kırılacak fayın 7 üzeri deprem üretme potansiyeline sahip olduğunu belirterek, Tekirdağ'ın deprem olasılığının yüksek olduğunu ve özellikle Kuzey Anadolu Fay hattına yakın bir konumda bulunmalarının riski artırdığını söyleyen Özşahin, "Tekirdağ merkezinin Kuzey Anadolu Fayı ile arasında yaklaşık 10 kilometrelik mesafe var. Bu mesafe şehrin deprem etkisi altında kalma olasılığını artırıyor’’ dedi.

‘‘Şarköy'de depremi hissedeceğiz’’

Kuzey Anadolu Fayı'nın Marmara Denizi'nin içerisinden geçerek Şarköy ilçesinin Gaziköy Mahallesi'nden karaya çıktığını ve fayın 70 kilometre sonra Saros Körfezi'nin altına daldığını belirten Özşahin, bu durumun bölgedeki deprem potansiyelini artırdığını dile getirdi. Şarköy'de 1912 yılında deprem olduğunu hatırlatan Özşahin, "En fazla etki Şarköy civarında gerçekleşti. Tekirdağ'da bunun etkileri hissedildi. Bundan sonraki depremlerde de Tekirdağ'da ve Şarköy'de veya fay hattına yakın alanlarda hissedeceğiz’’ ifadelerine yer verdi.

Bölgede 200 yılda bir büyük depremler meydana geliyor!

Orta Marmara'da kırılacak fay ile 7'nin üzerinde deprem beklendiğini aktaran Özşahin, "200 yılda bir burada büyük depremler yaşanmış. Daha önce 1912'de Şarköy, 1999'da İzmit depremleri oldu. Şu an Orta Marmara'da fayın kırılacağı tahminleri mevcut. Bu kırılma gerçekleştiğinde 7'nin üzerinde bir deprem bekleniyor. Burada fayın nerede kırıldığı değil, Tekirdağ ve civarında nasıl hissedileceği önemli’’ şeklinde konuştu.

‘‘Hazırlıklı olmalıyız!’’

Tekirdağ İnşaat Mühendisleri Odası Başkanı Cafer Çetin de kentin deprem riski bulunan bir kent olduğunu belirterek şunları kaydetti: "Depremin ne zaman olacağı bilinmiyor, bekleniyor ama buna hazırlıklı olmalıyız. Tekirdağ'da öncelikle zemin çalışmalarının hızlandırılıp hangi bölgelerde hangi zeminlerin daha kötü olduğunu ve deprem etkisinin daha yoğun hissedileceği alanları belirlemek gerekir. daha sonra bina stoklarına bakmak gerekiyor. Kentteki binaların yüzde 60'ı 1999 öncesi yapılmış binalar.’’

‘‘Kentsel dönüşüme acil başlanmalı!’’

Çetin, sadece bina bazlı değil bölgenin bütün olarak ele alınması gerektiğini ifade ederek, zemin ve yapı stoklarının belirlenmesiyle kentsel dönüşüm çalışmalarının yapılmasının aciliyetine değinen Çetin, "Belirlenen binaların peyderpey yenilenmesini gerçekleştirmek gerekiyor. Tekirdağ'da eksiğimiz yapı stokudur. Yıkılacak binaların yerine insanların kalacağı binaların olmaması en büyük sorundur. Bu yapılar olmadan deprem riski olan binaların yıkılması mümkün değil’’ ifadelerine yer verdi.

YORUM YAZ..
Modal