Türkiye’de insanlar üzerinde denenmeye başlayan Kovid-19 aşısının üretilmesi düşünülen tesislerden biri olan Vetal fabrikası, ürettiği aşı ve serum gibi biyolojik ürünler sebebiyle, Türkiye için önemli tesisler arasında. Bakan Varank tarafında aşı üretimi için uygun görülen bu tesiste, biyogüvenlik seviyesi 2 olan 12 tane, biyogüvenlik seviyesi 3 olan 5 taneolmak üzere 17 tane laboratuvarı bulunmakta.
Bu aşı ve ilaç fabrikası, biyogüvenlik seviyesi 4 olan BSL-4 laboratuvarı inşa ediyor. İnşa edilen laboratuvarlarda kuduz gibi veya bundan sonra çıkması olası olan öldürücü hastalıklara karşı aşı ve benzeri ürünler geliştirilmesi planlanıyor.
Adıyaman Üniversitesi Rektörü ve Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Mehmet Turgut'un başında olduğu ekibin çalışmasıyla Kovid-19 virüsü kontrole alınarak elde edilen cansız virüs atlara enjekte edildi. Virüsün enjekte edildiği atların antikor ürettiği tespit edildi. Elde edilen antikorlardan laboratuvarlarda ‘Covidsera' isimli Kovid-19 serumu üretimi yapıldı. Serum onay alırsa seri üretim başlatılacak. Türkiye'de insanlarda uygulanmaya başlanan aşının onaylanmasının ardından Adıyaman’daki bu tesislerde de aşı üretimi bekleniyor.
Prof. Dr. Mehmet Turgut, bu büyük tesiste Türkiye haricinde ülkelere de aşı üretilmesinin mümkün olduğunu ifade etti. Tesislerin stratejik konumunun önemine değinen Prof. Dr. Turgut, ‘Burada 12 tane BSL-2 ve 5 tane BSL-3 laboratuvarı olan, zaten çok sayıda hayvan serum ve aşısının üretildiği, 2 adette beşeri yani yılan antitoksininin, akrep antitoksininin üretildiği devasa, 50 bin metrekare kapalı alanı olan bir tesistir. Adıyaman Üniversitesi ile Vetal'in kamu sanayi işbirliği vardır. Adıyaman Üniversitesi olarak bizde Vetal şirketiyle beraber TÜBİTAK Projesi kapsamında atlara inaktive virüsü uygulayarak burada serum ürettik. Bu tesiste ‘Covidsera' isimli serumu üretiyoruz. Mevcut üretilmesi muhtemel aşılar ve bundan sonra Türkiye'de ve yurt dışındaki kurumların dahi aşı üreteceği bir tesistir. Biyolojik ürünler her zaman stratejik olmuştur. Burada biyolojik ürünler üretiliyor. Bu tesis ülkemiz için stratejik bir tesistir.’ dedi.
Ayrıca prof. Dr. Turgut, olası başka öldürücü hastalıkları için de çalışmalar yapılabileceğini ‘BSL-4, biyogüvenlik seviyesi 4 olan, kuduz gibi veya bundan sonra çıkması muhtemel öldürücü hastalıklara ait etkenler, bu virüs olabilir, bakteri olabilir bunlara karşı aşı ve benzeri ürünlerin geliştirilmesinde BSL-4 kullanılabilir ama şu anda kullanılan insan kuduz serumu içindir. Kuduz hastalığı geri dönüşü olmayan bir hastalıktır. Onun için biyogüvenlik seviyesi yüksek olan laboratuvarlar gereklidir. Burası Türkiye'de bir ilk olacaktır’ cümleleriyle ifade etti.