Sindirim sistemi için en önemli organlardan biri olan safra kesesi bu belirtilere dikkat edilmediği taktirde ciddi sorulara neden olabiliyor. Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Elbrus Zarbaliyev, safra kesesi hastalıkları hakkında merak edilenleri açıkladı.
HAZIMSIZLIK VE ŞİŞKİNLİK SAFRA KESESİ HASTALIĞI BELİRTİSİ OLABİLİR
Safra Kesesi Nedir?
Safra kesesi sindirim sistemimizin bir parçası olup gıdaların sindirimine yardımcı olan safra sıvısının depolanmasında görev almaktadır. Yemek sırasında karaciğerde üretilen safra, sindirim amaçlı bağırsaklara boşalmaktadır. Bunun dışında kalan sürede ise sürekli üretimi devam eden safra sıvısı safra kesesinde depolanmaktadır.
Safra Kesesinin Hastalıkları Nelerdir?
Safra kesesinin toplumda sık rastlanan ve çok nadir görülen bazı hastalıkları bulunmakta. Safra kesesi taşları, safra kesesinin iltihabı ve sarılık gibi hastalıkları toplumda daha sık bilinmektedir. Bununla birlikte safra kesesi kanserleri de çok nadir de olsa görülmektedir.
Safra Kesesi Taşı Nedir?
Safra içerisinde üç farklı bileşenin olduğu bir vücut sıvısıdır. Normal koşullarda safra kesesi içerisinde depolanan safra sıvısında bu bileşenlerin dengeli bir oranı mevcuttur ve bu oran sağlıklı safra kesesi tarafından sağlanmaktadır. Safra kesesinin hastalıklarında bu denge korunamıyor ve safra içerisindeki maddeler çökerek taş oluşturabiliyor. Taşalar farklılık gösterebilir.
Safra Kesesi Taşı Kimlerde Görülür?
Toplumlarda safra taşı hastalığının yaygınlığı oldukça farklılık göstermekte. Ülkemizde bu hastalık nispeten daha yaygın görülmektedir. Tahmini olarak ülkemizde yüzde 10-15 oranında görüldüğü bilinmektedir. Safra taşı hastalığının gelişmesinde bazı faktörlerin olduğu düşünülmektedir. Bu hastalık herkeste görülebilse de daha çok kadınlarda, kilo fazlalığı olan veya hızlı kilo veren şahıslarda ve bazı hematolojik hastalıklarda daha sık görülmektedir. Safra taşı hastalığı olan bireylerin sıklıkla aile üyelerinde de aynı şikayetlerin olması genetik faktörlerin de büyük rol aldığını göstermektedir.
Şikayetleri Nelerdir?
Genel olarak safra kesesinde taş olan hastaların yarıdan fazlası bu durumun farkına varmaz ve başka nedenlere yapılan tetiklerde bu durum ortaya çıkar. Bu hasta grubunda aralıklı olarak sindirim sisteminde hazımsızlık ve karında şişkinlik hissi gibi sübjektif şikayetler görülebilir. Bunun dışında ise yüzde 30-35 hastada hayatının bir döneminde safra taşına bağlı olarak ciddi sorunlara rastlanabilir. Sıklıkla karında üst kısımlarda olan ağrı, bulantı ve kusma şikayetleri yemeklerden sonra aniden başlamaktadır. Bazı durumlarda ise sorun safra kesesi ile sınırlı kalmaz ve sarılık ile birlikte safra taşına bağlı pankreatit (Mide altı bezi iltihabı) görülebiliyor ki bu da ciddi tedavi gerektiren bir durumdur.
Safra Kesesi Nasıl Tedavi Edilir?
Maalesef bu hastalığın etkili bir medikal tedavisi bulunmamaktadır. Tespit edilen tüm safra taşı hastalarına taşların sayından ve boyutundan aslı olmayarak cerrahi tedavi tavsiyeedilmektedir. Bunun da başlıca nedeni safra taşına bağlı kimlerde ciddi sorunların olabileceğinin öngörülememesidir. Sıklıkla gerekli hazırlıklar yapıldıktan sonra planlı cerrahi tedavi yapılması daha çok tercih edilmektedir. Bununla birlikte bazı durumlarda safra taşına bağlı olarak acil cerrahi tedavi de gerekebilmektedir. Günümüzde cerrahi tedavide laparoskobik yöntemler kullanılmaktadır ve %95-98 oranında üzerinde başarı sağlanmaktadır. Hastaların uzun tedavi süreçlerine ve ameliyat sonrası nekahat dönemlerine ihtiyacı kalmamaktadır.
Safra Kesesi Ameliyatı Sonrası Nelere Dikkat Edilmeli?
Halk arasında bu konuyla ilgi çok fazla yanlış bilgi bulunmakta. Özellikle ameliyat sonrası hayat boyu diyet gereksinimi, yumurta gibi bazı gıdaların tüketilmemesi ve yağsız besinlere yönelmesi gibi söylentiler bunlardan bazıları. Doğrudur safra kesesinin üretilen afra sıvısını depolamak gibi bir görevi vardır. Ameliyat sonrasında bu görev bir süre sonra karaciğer tarafından üstlenmektedir. Bu nedenle ameliyat sonrası kalıcı bir diyet tedavisine ihtiyaç durulmamaktadır. Genellikle cerrahi tedavi sonrasında hayatlarında her hangi bir sınırlama yapılmaması ve diyet uygulamamasını hastalarımıza önermekteyiz.