Gün içinde birçok kişi tarafından sıkça tüketilen kahvenin kanser riskini yüzde 52 önlediğini belirten Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Vedat Göral, kahvenin kanseri vücuttan uzak tutmada oynadığı role ilişkin bilgilendirmelerde bulundu.
Prof. Dr. Vedat Göral, gün içinde tüketilen 3 fincan kahvenin kanser olma yüzde 52 oranında azalttığını belirterek, ‘Araştırma sonuçlarına göre kalın bağırsak kanserinin ise arttığını görüyoruz. Bu durumunun sevindirici tarafı kalın bağırsak kanserinde yaşam süresinin daha uzun olmasıdır. Mide kanserinde beş yılı deviren hasta sayımız çok az. Kalın bağırsak kanserinin ise teşhisi erken konulabiliyor’ dedi.
GÜNDE 3 FİNCAN KAHVE KANSER RİSKİNİ AZALTIYOR
Kahvenin mucizevi bir gıda takviyesi olduğunun altını çizen Göral, çalışmalardan elde edilen verileri ele alarak ‘ABD ve Japonya’da yapılan çalışmalar kapsamında 12 yıl boyunca beslenme şekli takip edilen kişilerden düzenli kahve tüketenlerde kanser hastalığın seyrinin yavaş ilerlediği belirlendi. Kemoterapi alıp kahve içenlerde ve kemoterapi alıp kahve içmeyenlerde durumun farklı olduğu ispatlandı. Kahve, içindeki polifenol, kahveol ve kafestol gibi maddelerden dolayı kanserinin seyrini yavaşlatıyor. Günde 3-4 fincandan fazla kahve tüketildiğinde kalın bağırsak kanserinin seyrinde yüzde 36’lık düşüş gözlemlendi. Kahvenin tabi ki şekersiz olması gerekiyor. Kahve, kafeinli ya da kafeinsiz olabilir.’ diye konuştu.
Kahvenin kanser savaşçısı olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Vedat Göral, bilgilendirmesine şöyle devam etti:
‘Anti-inflamatuvar ve anti-sitokin etkileri nedeniyle, apoptozis ve kanser hücrelerinin seyrini olumlu yönde azaltıyor. Kahvenin düzenli içilmesi gerekiyor. Günde ya da haftada bir fincan kahve içilmesi kansere karşı etkili olmayacaktır. Kahvenin yapılması, tüketilmesi ve cinsi de bu seyri etkiliyor. Kahve, kanser hastaları için bir tavsiye gıda diyebiliriz. Kahve sadece kalın bağırsak kanserinin seyrini yavaşlatmıyor. Mide ve pankreas kanserinin seyrini yüzde 13, karaciğer kanserinin ise yüzde 52 yavaşlatıyor. Kahveyi aynı zamanda karaciğer dostu olarak görüyoruz. Karaciğer yağlanması, iltihap ve siroza gidişi de engelliyor.
Kalın bağırsak kanserinin hem Türkiye'de hem de dünyada erkeklerde daha fazla görüldüğünü belirten Prof. Dr. Göral, "Sigara içmek, fazla kırmızı et tüketimi, narenciyeyi az tüketme ve fazla yağlı gıda tüketmek kalın bağırsak kanserini tetiklemektedir. Sigara ve alkol tüketmemek, narenciyeyi ise fazla tüketmek gerekir. Kırmızı et ve yağlı gıda tüketiminin de azaltmasını öneriyoruz. Akdeniz ve ege tipi beslenmeye teşvik ediyoruz. Şeker, un ve tuzdan uzak durulmalı. Kanserlerde genetik faktörleri değiştiremeyiz ama çevresel faktörleri değiştirebiliriz’ dedi.