Giresun'da dün meydana gelen deprem, Karadeniz Bölgesi’nin deprem güvenliği konusunda yeni sorular doğurdu. Jeoloji Mühendisleri Odası Deprem Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Süleyman Pampal, Karadeniz’in deprem konusunda sanıldığı kadar güvenli olmadığını belirtti. Pampal, Kuzey Anadolu Fayı’nın Karadeniz’e yakınlığına dikkat çekti.
Karadeniz’de Büyük Deprem Tehlikesi: Giresun Depremi Ne Anlama Geliyor?
Giresun’da yaşanan 3,9 büyüklüğündeki deprem, Karadeniz Bölgesi’nin deprem riskini yeniden gündeme getirdi. Kuzey Anadolu Fayı'na olan yakınlık ve geçmişte yaşanan depremler, bölgenin deprem tehlikesini artırıyor. Prof. Dr. Süleyman Pampal, Karadeniz'deki deprem tehlikesi ve Kuzey Anadolu Fayı’nın etkileri hakkında şunları kaydetti:
"Karadeniz deprem konusunda güvenli kabul ediliyor. Ancak durum pek de öyle değil… Türkiye’nin dünya ölçeğinde hatırı sayılır fayı Kuzey Anadolu Fayı’dır. Bu fay Yunanistan’dan Gökçeada, Bozcaada, Tekirdağ, Ganos fayı, Orta Marmara fayı, Marmara Denizi, İzmit, Sakarya, Bolu, Erzincan ve Van’a kadar uzanıyor. Bu fay yaklaşık 1500 kilometre boyunda, doğrultu atımlı ve sağ yönlü aktif bir fay (dextral-transcurrent fault).
Bu fay hem tarihsel hem de güncel dönemde Türkiye’nin en yıkıcı depremlerini üretiyor. Güncel dönemi ele alacak olursak depremler 1912’de Tekirdağ’da başladı, 1939 Erzincan’da devam etti ve bundan sonra da 1942, 1943, 1944, 1957, 1967, 1992 ve 1999 da dahil olmak üzere tam 10 tane 7 ve üzeri büyüklükte deprem üretti. Bu fay şimdi ise İstanbul’u tehdit eden deprem olarak gündemimizde.
Peki bunları neden anlatıyorum? KAF, bütün Anadolu’yu etkileyen bir fay. Karadeniz Bölgesi’ de aslında bu faya hiç de uzak değil.
Dün deprem meydana gelen Giresun da dahil olmak üzere Karadeniz Bölgesi’nin yerleşim yerleri, KAF’a 50 ila 100 kilometre mesafede yer alıyor. Bu mesafe ise depremin yıkıcı etkisi bakımından oldukça yakın sayılıyor.
FAYA ÇOK YAKIN, YIKICI DEPREMDE HASAR RİSKİ YÜKSEK
6 Şubat Maraş depreminde Adana’da 486 can kaybı yaşandı. İki faya ayrı ayrı uzaklık 220 ve 230 kilometreydi. Osmaniye’nin mesafesi 100 kilometrenin üzerinde fakat bine yakın can kaybı yaşandı. 17 Ağustos 1999 depremine bakalım. Merkez üssü olan Gölcük’e mesafesi yaklaşık 150 kilometre olan Avcılar’da çok sayıda can kaybı oldu.
Tüm bu örneklere bakarsak, KAF ile Karadeniz şehirlerinin mesafesinin çok yakın olduğunu ve olası bir depremde bu bölgenin de etkileneceğini, yıkıcı depremlerde hasar alabileceğini söyleyebiliriz.
BOLU’DA 7 VE ÜZERİ DEPREM BEKLENİYOR
Bolu’nun içinden geçen ve Kaynaşlı’dan Gerede’ye doğru uzanan kırılmamış bir parça var. KAF’ın bir bileşeni olan, Düzce fayı denen fayın devamı niteliğinde olan bu parça, Bolu’da 7 ve üzeri yıkıcı bir deprem üretme potansiyeline sahip.
KARADENİZ’İN İÇİNDEN FAY GEÇİYOR
Batum’dan Zonguldak’a uzanan doğrultu atımlı, levha sınırını oluşturan bir fay var. Bu, çok önemli bir fay. Karadeniz’de denizin içinden geçen bu faya Karadeniz fayı diyebiliriz. Kıyıya paralel şekilde ilerleyen bu fay, Batum'dan başlayarak Artvin, Rize, Trabzon, Giresun, Ordu, Samsun, Sinop, Bartın ve Zonguldak açıklarına kadar devam ediyor.
Karadeniz’de en yakın tarihte 3 Eylül 1968’de Bartın merkezli deprem meydana gelmişti. Bu, Karadeniz kıyı şeridinde, aletsel olarak kaydedilebilen en büyük depremdir. Bu fayın tarihinde başka büyük depremler yok. Karadeniz’in içinden geçen fayda yakın tarihte büyük bir deprem beklenmiyor. Olmaz değil fakat şu anda fayın üzerinde sadece küçük deprem hareketleri meydana geliyor. Bu fayın üzerinde anormal bir sismik aktivite belirlenmiş değil. Bu sebeple bizi bu faydan ziyade KAF korkutuyor.
TÜRKİYE’NİN HİÇBİR YERİ DEPREMDEN MUAF DEĞİL
Deprem tehlikesi kıyılar da dahil olmak üzere Karadeniz’de düşük değil. Türkiye’de depreme genel olarak bakmak ve yaklaşmak zorundayız. Türkiye’de her yerleşim alanı depreme dayanıklı olmak zorunda. Depremden gelecek zararı en aza indirmenin başka bir yolu yok. Çünkü ülkemizdeki her yer yüksek deprem tehlikesi altında.”