Yeryüzünün ve insanlığın en eski sanatlarından biri hiç şüphe yoktur ki dokumacılıktır.
Rengiyle, motofiyle, tekniğiyle ve yüzlerce, binlerce yıllık bir birikimle günümüze ulaşan bu sanatın değişik coğrafyalarda ve arklı zaman dilimlerinde, çeşitli kültürlerin de etkisiyle türlü değişimlere uğramıştır.
Sibirya üzerinde yer alan Altay bölgesindeki kazılarda dünya üzerinde ilk dokuma halıya rastlanılmıştır. Milattan önce 5 ile 3 yüz yıllarında yapıldığı tahmin edilen halıda Türk düğümü kullanıldığı görülmüştür.
Sanat tarihinde bilinen ilk Türk halısı olma özelliğini taşıyan Pazırık Halısı, St. Petersburg'taki Hermitage Müzesi'nde sergilenmektedir.
Türklede ise dokuma sanatı tarihi çok eski dönemlere dayanır hatta günümüzde bulunan ve değerli kılınan halıların birçoğunu Türkler tarafından yapılmış veya Türklerin geliştirmiş olduğu teknikler kullanılarak dokunmuştur.
SELÇUKLU VE OSMANLI DÖNEMLERİNDE GELİŞTİ
Orta Asya da yaşayan Türkler tarafından halı dokuma tekniğinin ilk olarak bulunduğu ve günümüze kadar ünü ulaşan Türk düğümü tekniğinin benzersiz bir şekilde işlemlerde kullanıldığını görebilmekteyiz.
Dokumacılık sanatında düğümler önemlidir ve uygulanan bu düğümler dokumaya verilen motifler ve oluşturulan desenler dokumacılık sanatının çeşidini oluşturur. Türk Düğümü'nün dışında, İran Düğümü, Tek Arış Üzerine Düğüm ve Hekim Düğümü de uygulanan düğümler arasındadır.
Türk kavimleri, Anadolu’ya göç ederken halıyı ve halı dokuma tekniklerini de beraberlerinde getirmişlerdir. Anadolu’da Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde büyük gelişme gösteren Türk halılarında ipler çeşitli bitkilerin yapraklarından, meyvelerinden veya köklerinden çıkarılan kök boyalarla boyanmıştır.
SELÇUKLU DÖNEMİ HALI SANATI
Türk halı sanatının tarihsel gelişiminde en önemli yer Selçuklu dönemi halılarına aittir. Türk halı sanatının Selçuklu'dan günümüze kadar uzanan sürecinin adeta çıkış noktasını oluştururlar.
Selçuklular, 11. yüzyıldan itibaren Horasan’dan gelerek İran’a egemen olmuş ve düğümlü halı tekniğini tüm Yakın Doğu’ya tanıtmıştır. Bu dönemde, Anadolu Türk halıcılığının merkezi ve Selçukluların başkenti olan Konya’nın yanında, Kayseri, Sivas, Aksaray gibi şehirlerde de dönemin en güzel halıları dokunmuştur.
Selçuklu halılarından çok azı günümüze ulaşabilirken Konya Alaaddin Camii’nde bulunan ve günümüzde İstanbul Türk ve İslam Eserleri Müzesinde sergilenen üç tanesi bütün, beş tanesi parça hâlde olan halılar, Selçuklu halılarının en özgün örnekleridir. Anadolu Selçuklularından kalma ve parça hâlindeki üç halı ise Beyşehir Eşrefoğlu Camii’nde bulunarak Konya Mevlana Müzesine getirilmiştir.
Türk halı sanatında 14. yüzyılın başından itibaren, Selçuklu halılarındaki geometrik motifler ve kûfi yazılı kenar şeritleri yanında stilize hayvan figürlerinin de motif olarak kullanılmaya başlandığı görülür. 15. yüzyılın ikinci yarısından itibaren ise, hayvan figürlerinin yerini geometrik ve soyut bitkisel motifler almış, kare ya da dikdörtgen içine yerleştirilen sekizgen ve baklava motifleri sıkça kullanılmaya başlanmıştır.
OSMANLI DÖNEMİ HALI SANATI
Osmanlı devletinin kuruluş ve yükselme dönmelerinde Selçuklu sanatı mirası da değerlendirilerek dokumacılıkta büyük bir ilerleme sağlanmıştır. Dokumacılığın kaynağını doğudan alması, Batı'nın yalnızca tüketici durumunda olması, bu iki uç arasında yer alan Osmanlı devletinde dokumacılığa önem verilmesini sağlamıştır. Alınan önlemlerle dokumacılığın ilerlemesine ve kalitenin yükseltilmesine özen gösterilmiştir.
16 ve 17. yüzyıl Türk halı sanatının klasik dönemi olarak kabul edilir. Selçuklu halılarının sağlam geometrik motifleriyle oluşan ilk parlak döneminin yerini, 16. yüzyılda madalyon motifi ve çeşitli zengin bitkisel kompozisyonların olduğu ikinci bir parlak dönem almıştır. Bu motifler, Türk halı sanatına yepyeni bir zenginlik kazandırmıştır. Dönemin halıları iki Uşak ve Osmanlı Saray halıları olmak üzere iki grupta toplanmıştır.
GÜNÜMÜZDE DOKUMACILIK SANATI
Günümüzde köklü geleneklere bağlı halı ve kilim imalatı Türkiye’nin hemen her yöresinde yapılmaktadır. Bütün Anadolu’da, özellikle de Kayseri, Sivas, Konya, Kırşehir, Isparta, eski halı merkezlerinden Uşak, Bergama, Kula, Gördes, Milas ve Çanakkale’de bu geleneksel sanatımız canlılığını korumaktadır.
Saf ipek el halılarının dünyadaki en tanınmış merkeziyse İstanbul yakınlarındaki Hereke kasabası olmuştur. Dünyanın en zengin ilk iki antik halı müzesi de İstanbul’da bulunmaktadır. El dokuması halılara özellikle yabancı turistler yoğun ilgi göstermektedir.