Uzman kardiyolog Dr. Kamuran Seyidoğlu, günümüzde kalp ve damar hastalıklarının dünyada en yaygın ölüm nedeni olduğunu vurgulayarak, ''Son yıllarda teknolojideki hızlı gelişmeler, donanımlı tıbbi merkezlerin çoğalması, halkın basın yayın organları vasıtası ile bilinç düzeyinin artmasıyla bu hastalığa yakalanma riski olan kişilerin taranarak erken teşhis konulması mümkün hale gelmiştir'' diye belirtti.
Uzman isim hastalığın risk faktörlerine ilişkin şunları kaydetti: ''Yapılan büyük çaplı çalışmalar göstermiştir ki diyabet, hipertansiyon, sigara, obezite, genetik faktörler, stres, kronik böbrek yetersizliği, ileri yaş ve kan yağlarının yüksek olması kalp hastalıkları için net olarak ispatlanmış risk faktörleridir. Dolayısıyla bir bireyde bu hastalıkların sayısının artması kalp hastalığı riskini de artırmaktadır. Özellikle 45 yaşını geçmiş erkekler, menopoz sonrası kadınlar ve ailesinde erken yaşta kalp hastalığı olan kişilerin hiçbir yakınması olmasa da periyodik olarak hekim kontrolünden geçmeleri ve risk faktörü olabilecek hastalıklar yönünden değerlendirilmeleri gerekir.''
Yüksek tansiyon hakkında konuşan Seyidoğlu, ''Son yıllarda teknolojideki hızlı gelişmeler, donanımlı tıbbi merkezlerin çoğalması, halkın basın yayın organları vasıtasıyla bilinç düzeyinin artması ile bu hastalığa yakalanma riski olan kişilerin taranarak erken teşhis konulması mümkün hale gelmiştir. İdeal kan basıncının 140/90 mmHg'den düşük olması istenir. Diğer bir risk faktörü olan diyabet ise neredeyse kalp hastalıkları ile eş değer kabul edilecek kadar ciddiye alınmalı ve özellikle obez hastalarda mutlaka taranmalıdır. Dünya Sağlık Örgütü'nün kriterlerine göre, açlık kan şekerinin 126 mg/dl üzerinde olması diyabet olarak kabul edilmektedir. Şüpheli durumlarda şeker yüklemesi yapılmasında fayda vardır. Aynı şekilde kötü kolesterol (LDL kolesterol) başta olmak üzere tüm kan yağlarının ölçülmesi ve yüksek ise öncelikle diyet ve gerekirse ilaç kullanımı ile istenen seviyeye düşürülmesi gerekir'' dedi.
YAŞAM TARZINDA DEĞİŞİKLİK ŞART!
Kalp damar hastalığının belirtilerine dikkat çeken uzman isim, tarama testlerine ilişkin şunları dile getirdi: ''İşte bu noktada tarama testleri büyük önem taşımaktadır. Bunun dışında egzersiz ile ortaya çıkan göğüs ağrısı, nefes darlığı, baş dönmesi, bayılma, bacaklarda ödem, gece sırt üstü yatarken nefes darlığı olması, dudaklarda morarma ve çarpıntı en sık rastlanan şikayetlerdir. Özellikle istirahat halinde ortaya çıkan baskı veya yanma tarzında göğüs ağrısı uyarıcı olmalıdır. Gece uykudan uyandıran göğüs ağrıları her zaman ciddiye alınmalıdır. Hastaların yaşam tarzı değişikliği yapmaları çok önemlidir. Burada hedeflenen; hastaların olabildiğince stresten uzak yaşamaları, ideal kiloda olmaları, sigara içmemeleri, kan basıncı, kan şekeri ve kan yağları düzeylerinin kontrol altında tutulması ve düzenli egzersiz yapmalarıdır.''
Kan sulandırıcı ve kolesterol düşürücü ilaçların tıbbi tedavinin temelini oluşturduğunu aktaran uzman kardilog, ''Hastalığın ciddiyetine bağlı olarak çok çeşitli ilaç grupları tedaviye eklenmektedir. Tıkalı damarı açmak için tıbbi tedavi dışında 'stent' adı verilen metal kafeslerin tıkalı bölgeye yerleştirilmesi ya da son çare olarak by-pass operasyonu yapılarak vücudun başka bir yerinden alınan damarın tıkalı bölgeye bağlanarak dolaşımın düzeltilmesi çalışılmaktadır'' diyerek açıklamasını sonlandırdı.