Bitkisel ve hayvansal Omega-3 kaynaklarının neler olduğunu
açıklayan Op. Dr. Ilgın ‘Omega 3 kaynakları hayvansal ve bitkisel olmak üzere
ikiye ayrılmaktadır. Bitkisel kaynaklar; ceviz, fındık, soya, keten tohumu,
susam, kanola yağı, semizotu, yeşil yapraklı sebzelerdir. Hayvansal kaynaklar
ise; algler (yosun) beslenen soğuk sularda yetişen yağlı balıklar veya bu
yosunla beslenen küçük balıkları tüketen balıklar, doğada otlaklarda yeşil
otlarla beslenen inek, koyun gibi hayvanların etleri ve sütleri ile doğal
ortamda yetişen kümes hayvanları (köy tavukları) ve yumurtalarıdır.’ dedi.
BİTKİSELDEN ZİYADE
HAYVANSAL KAYNAKLI OMEGA 3 TÜKETİLMELİ
Omega 3 kullanan anne adaylarının bebeklerinde alerjik
hastalık görülme ihtimalinin az oluğuna dikkat çeken Op. Dr. Ilgın konuşmasına ‘Gebelik
döneminde bitkisel kaynaklıdan ziyade hayvansal kaynaklı omega 3 tüketimi
önerilmelidir. Doktor kontrolünde düzenli tüketim bebeğin beyin, sinir sistemi
ve göz sağlığının yanı sıra; anne adayında ruhsal durum, kalp ve damar sağlığı
ile kan pıhtılaşma sistemi üzerinde olumlu etki sağlar. Gebelikte önerilen
günlük doz, 300mg DHA içeren hayvansal omega 3’tür. Omega 3 kullanan anne
adaylarının bebeklerinde alerjik hastalık görülme ihtimali azalmaktadır.
Bebeklerin zihinsel gelişimini, uyku düzenini ve bağışıklık sistemini olumlu
etkilemektedir.’ diye devam etti.
DİP BALIKLARI
GEBELİKTE TÜKETİLMEMELİ
Çevre kirliliğinin artmasıyla beraber denizlerinde gün
geçtikçe kirlendiğini aktaran Op. Dr. Ilgın ‘Gebelikte
önerilen omega 3 kaynakları; doğal ortamda yeşil otlarla beslenen inek, koyun
gibi hayvanların eti ve sütüdür. Günümüzde bu hayvanlar daha çok yetiştirme
çiftliklerinde küspe ve samanla omega 3 den fakir beslenmektedir. Bu nedenle
birincil besin omega 3 kaynağı balıketidir. Balıketi, omega 3 yağın yanında
ayrıca protein, mineral ve vitaminler de içermektedir. Gebelikte haftada 1-2
defa balık tüketilmesi önerilmektedir. Soğuk sularda yetişen balıklar omega 3
açısından zengindir. Ancak çevre kirliliği denzilerde de gün geçtikçe
artmaktadır. Ağır metaller (cıva, arsenik), dioksin, poliklorlu bifeniller
(PCB) gibi çevresel kirleticiler balıketinde birikmektedir. Bu birikim balığın
ömrüne ve dipte beslenmesine göre artmaktadır. Bu yüzden dip balıkları, uzun
süre yaşayan balıklar gebelikte tüketilmesi önerilmemektedir. Anne adayları;
somon, ton balığı, hamsi, sardalya, palamut, lüfer, levrek, çupra yiyebilir.’ gibi
önerilerde bulundu.
BALIK SEVMEYENLERE
BALIK YAĞI HAPI
Balık sevmeyen anneler için balık yağı hapını tavsiye eden Op.
Dr. Ilgın ‘Balık tüketmeyi sevmeyen anne adayları besin takviyesi olarak balık
yağı hapını kullanabilir. Balık hapının gebelikte tüketim için formüle edilmiş
olanı seçilmelidir. Hayvansal omega 3 oranı yüksek olan ve en az 300mg DHA
içeren balık yağları tercih edilmelidir. Balığın karaciğerinden değil
gövdesinden elde edilen balık yağları alınmalıdır. Çünkü balık karaciğerinde
yüksek A vitamini bulunur ve bu da gebelikte sakıncalıdır. Omega 3 den maksimum yarar sağlamak için
omega 6 içermeyen saf omega 3 preparatları tercih edilmelidir.’ dedi.