11-17 Mayıs Vakıflar Haftası nedeniyle genel müdürlük binasında açıklama yapan Vakıflar Genel Müdürü Ersoy, Galata Kulesi’nin Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne devrinin mahkeme kararıyla tescillendiğini belirtti.
Devir ile ilgili süreci anlatan Ersoy şu ifadeleri kullandı:
“1957 yılında çıkan bir kanunla eskiden vakıf malı olup da muhtelif zamanlarda elinden alınan mallarla ilgili Hazine, belediyeler ve özel idarenin elindeki malların tescili ile ilgili bir düzenleme yapıldı. Bu çalışmalarda İstanbul'da birçok eserin vakıf kültür varlığını kaydettik. Bunlardan 65 tanesi İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nde, 36 tanesi de diğer ilçe belediyelerinden. Toplamı 101 adet. Galata Kulesi de bunlardan bir tanesi. Bunun dışında aralarında Vahdettin Köşkü, Adile Sultan Sarayı, Zeynep Kamil Hastanesi, Paşakapısı Cezaevi, Selimiye Kışlası, Beylerbeyi Polis Evi, Abraham Paşa Konağı, Ihlamur Kasrı gibi sizin de ilginizi çekecek yerler var.”
“Vahdettin Köşkü, Adile Sultan Sarayı, Zeynep Kamil Hastanesi, Paşakapısı Cezaevi, Selimiye Kışlası, Beylerbeyi Polis Evi, Abraham Paşa Konağı, Ihlamur Kasrı da artık Vakıflar'a tescilli” diyen Ersoy bunun sadece İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ilgili bir durum olmadığını dile getirdi.
Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü ve Başbakanlık Osmanlı arşivlerinde Galata Kulesi'nin Fatih Sultan Mehmet Han'ın olduğunu ve Kule-i Zemin Vakfı'na ait olduğunun altını çizen Ersoy, “1943 yılında kanun yeni çıktığında kuleyi sahipsizlikten İstanbul Büyükşehir Belediyesi üzerine kaydetmişler. Biz yaptığımız araştırmalarda buranın Kule-i Zemin Vakfı'na ait olduğunu görerek 13 Mayıs 2019'da geri istedik. O zaman şu andaki belediye başkanımız görevde değil” ifadelerini kullanarak taşınmazlarla ilgili belgeleri kamuoyuna gösterdi.
13 Mayıs 2019'da Galata Kulesi'yle ilgili tapu kaydını aldıktan sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile gerekli yazışmaları yaptıklarını anlatan Ersoy, şöyle devam etti:
“Onlar gönderdiğimiz yazı üzerine idare mahkemesine gittiler. Mahkeme bizi haklı gördü ve dava en son İstinaf Mahkemesi'nde de bizim lehimize sonuçlandı. Ve şu anda da mülkiyeti tamamen Vakıflar Genel Müdürlüğü'ne, yani Kule-i Zemin Vakfı adına kaydedilmiş oldu.”