Birçok kişi bir kütüphanede, kafede, durakta, okul koridorunda kalbinin hızla çarpmasına neden olacak kişiyle karşılaşmayı bekleyerek yaşar. Peki, hiç düşündünüz mü, acaba aşık olmaktan korkuyor musunuz? Aşık olmaktan korkuyorsanız filofobi olabilirsiniz. Filofobi hakkında merak edilenleri sizin için bir araya getirdik. İşte detaylar…
FİLOFOBİ (AŞIK OLMA KORKUSU) NEDİR?
Aşık olma korkusuna adı verilen Filofobi, karşı cinsten bir kişinin varlığında kaygı krizi benzeri bir durum yaşar. Bu durum devamlılık gösterirse kişinin korkusu, duygusal bağlantısı olan kişilerden uzaklaşmasına sebep olur. Bu korkunun nedeni tam olarak bilinmiyor ama bazı uzmanlar kişinin başa çıkamadığı acı verici bir ayrılıkla ilişkili olduğuna inanıyor. Nedeni her ne - olursa olsun kişinin bu fobinin üstesinden gelmesi ve normal ilişkiler yaşaması mümkündür.
Bu fobi genel olarak potansiyel bir aşk partneriyle bir bağlantı kurma korkusuyla başlar ve kişinin arkadaşları, ailesi ve başka insanlardan kaçıp saklanmasına sebep olur. Başlangıcında, hoşlandığı bir kişiyle bir araya gelme kaygısı hissedebilir. Kalbi daha hızlı ya da düzensiz atmaya başlayabilir ve mide de bozulmalar meydana gelebilir. İçerisinde bulunduğu durumdan kaçma dürtüsü hissedebilir ve bazı vakalarda, karşı cinsen biriyle tanışma ihtimali olan durumlardan da kaçabilir.
FİLOFOBİNİN NEDENİ NEDİR?
Filofobiye neyin neden olduğu tam olarak bilinmezken kişinin aşık olmaktan ya da duygusal anlamda bağlılık kurmaktan neden korktuğuna dair teoriler bulunmaktadır. Bir teori, bu korkuya sahip kişinin kötü biten bir ilişki yaşadığını ve hayatına devam edemediğini söyler. O kişiye göre, bütün ilişkiler acı ya da reddedilme ile biter. Yaşanan acı hissinden korunmak için kişi ilişkilerden kaçınmaya çalışır. Ancak bu teori tıbbi olarak kanıtlanmamıştır ve bu fobinin gerçek nedeni tam olarak bilinmemektedir.
FİLOFOBİ TEDAVİ EDİLİR Mİ?
Filofobisi olan bir kişi bu korkunun üstesinden gelebilir. Kişiye bunun üstesinden gelmesine yardımcı olacak iki tedavi yöntemi bulunmaktadır. Bunlar; duyarsızlaştırma terapisi ve bilişsel davranış terapisidir. Bu iki terapi yöntemi beraber uygulandığında en fazla etkiyi gösterir. Sistemli duyarsızlaştırma terapisi filofobik kişiyi, o kişi bu duruma hassassızlaşana dek insanlarla etkileşime sokar. Terapist, bu etkileşimin benzerini yapmak için bilgisayar kullanır ve kişinin gerçek yaşam durumuna hazırlanmasına yardımcı olur.
Bilişsel davranış terapisiyle terapist, filofobik kişinin düşünce dizisini anlayıp fark etmesine yardımcı olur. Daha sonra, olumsuz düşünceler zihnine dolmaya başladığında hasta bunları durdurabilir. Bilişsel davranış terapisinin ardındaki fikir kişinin düşüncelerinin davranışını etkileyebileceğidir. Kişi düşüncelerini takip ederek davranışını ve korktuğu nesneye tepkisini değiştirmeyi öğrenebilir.