Fenerbahçe Başkanı Ali Koç Ersun Yanal İddialarına Yanıt Verdi!

Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, sarı lacivertli ekibin televizyonunda katıldığı programda son dönemde yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Başkan Koç, son günlerde adı sıkça sarı lacivertli ekiple anılan Teknik Direktör Ersun Yanal konusuna da değindi.

Ersun Yanal konusuna ilişkin “Dün olmadı, bugün de yok, yarın da olmayacağını düşünüyorum” derken, deneyimli teknik adamın planları arasında yer almadığını vurguladı.

İşte Ali Koç’un konuşmasından öne çıkanlar…

''Tahminimizin çok ötesinde olumsuz tablo var. Köklü değişim dedik, büyük hayaller dedik. Tabii bunların içinde riskler var, sancılar var. Engeller var. Puan tablosuna baktığımız zaman olmaması gereken bir durumdayız'' dedi.

''Ne kadar iyi iş yaparsanız yapın, top çizgiyi geçmediğinde yaptığınız işler göz ardı ediliyor. Hatalar yaptık, yapacağız. Tecrübeyi iş başında ediniyorsun. Bu işin okulu yok...3 maç var ki top bir kez kalemize girmiş ve hepsi gol olmuş. Bu yolda iyi oynamadığında da kazanabilmek çok önemli. O maçlarda 5 puan dahi çıkarsak farklı şeyler konuşurduk''

- Bana sorarsanız Beşiktaş ve Başakşehir maçlarında galibiyeti kaçıran taraf bizdik. Sonuç; 8 maçta 8 puan. Bu sıkıntılı durumdan çıkacağız.

- Biz 4 ay önce göreve geldik. Neyi devraldığımızı unutmayalım. Kulübün şartlarını göz ardı etmeyelim.

"Transferlerimizi eleştirmek için çok erken”

- Transferlerimiz eleştiriliyor, çok erken, zaman gösterecek. Lugano'yu hatırlayın. Edu'nun ilk geldiği yıllarda oynadığı futbolu hatırlayın, gözlerimize inanamıyorduk. Aynı futbolcuların sonra Fenerbahçe'ye nasıl katkı sağladığını gördük''

''Giuliano ve Josef’in satılmasını hocamız istemedi"

- Giuliano ve Josef de Souza hocamızın satılmasını istemediği isimlerdi ancak aldığımız teklifleri kabul etmemek sorumsuzluk olurdu. FFP'ye uymak zorundaydık. FFP olmasa dahi kulübün içinde bulunduğu ekonomik durumda kendi kendimize FFP uygulardık.

Takım mücadele ettikten sonra yuhalamayı kabul edemiyorum”

- Zaman zaman taraftar gibi düşünüp, davrandığım için eleştiriliyorum. Kabul edemediğim tek bir şey var. Takım mücadele ettikten sonra yuhalamak, gireni ya da çıkanı ıslıklamak kabul edemediğim şeyler.

- Bu kulübün gerçek sahibi taraftarlardır. Ne biz ne de başka bir yönetim kısa vadeli tepkilerle bu kulübü yönetemeyiz.

"Ersun Yanal planlarımızda yer almıyor"

- Dün olmadı, bugün de yok, yarın da olmayacağını düşünüyorum. Ersun Yanal hoca planlarımızda yok. Kendisiyle ne konuştuk ne de konuşmayı planlıyoruz. Taraftardan rica ediyorum, bu sevdaya bir son verin.

"Kadro dışı ve göreve son verilme konusunda bilerek duyuru yaptık"

- Kadro dışı ve göreve son verilme duyurusunda bilerek duyuru yaptık. Detayları bilerek vermedik. Bir plan dahilinde yaptık. İyi de oldu. Dostumuzu düşmanımızı gördük. Şimdi söz sırası bize geldi.

- Aykut Hoca ayrılırken ekibimle yollarınızı ayırırsanız ne olur onların haklarını koruyun, başka bir yere gittiğimde yanıma alırım dedi. Sezon başı istifa ettiler ama aradım, o da bu geçiş sürecimizde bizimle çalışmaya devam etmelerini istedi. Sert bir geçiş yaparken teknik ekibin bu geçiş sürecinde yardımcı olabileceğini düşündük.

- Keşke daha önce el sıkışıp ayrılsaymışız diyoruz bugünlerde. En basit yeniliğin yeni bir icatmış gibi algılandığını, eski düzenin daha iyi olduğu gibi düşünceler futbolcular arasında ve Samandıra'da yayıldı. Bu iş nerelere geldi gösterelim.

- Ne değişim yapmak istesek bir dirençle karşılaştık. Samandıra'da futbolcu ve personele de bu durum yansıdı. 7-8 kişilik bir ekipti.

“Görevlerini sonlandırdığımız antrenörler sorumluluklarını yerine getirmiyorlardı"

- Görevlerini sonlandırdığımız antrenörler sorumluluklarını yerine getirmiyordu.

- Takım içindeki sorunları nasıl çözeriz diye konuşulduğunda Turgay Altay, 'Bana ne benim sorunum mu? Fenerliler düşünsün' diyor. Bu birkaç kez tekrarlanıyor. Saha antrenmanları sırasında umursamaz tavırlar sergiliyor. Oyuncular 'maça yorgun çıkıyoruz' diyorlar.

- Uygulanan dayanıklılık testinin ve sonradan düzenlenen çalışmaların çok yanlış olduğu ve bu yaklaşımın çok ağır sakatlıklara neden olabileceği ortaya çıkıyor.

- Gelelim Beşiktaş maçına... Maç öncesi gerek tesis çalışanları, gerek teknik kadro oyuncuların moralini bozmak için çalışıyor. Beşiktaş maçı öncesi tesis içinde çalışanlara ve oyunculara tamamen olumsuz eleştirilerde bulunarak havayı bozuyorlar. O gün bir prim açıklanıyor. Primin yetersiz olduğu, yönetimin yetersiz olduğu şeklinde aleni şekilde konuşmaya başlıyorlar.

- Beşiktaş maçı öncesi soyunma odasında halı var 'Bu halı ne?' diye soruluyor 'Bugün Beşiktaş bizi yenecek hocanın cenazesini buna saracağız' diyor. 'Biz bu takımı yenecek güçte değiliz' deniyor.