Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) düzenlemesinin yasalaşması için bekleyiş halen devam ediyor. İş Kanunu içerisinde yer alan bazı maddeler ise vatandaşlara emekliliğin kapısını açabilir. Buna göre sigortasız olarak çalışan herkes hizmet tespit davası açma hakkına sahip. İki ayda sonuçlanan davanın ardından vatandaşlara emekli aylığı bağlanmasının önü açılıyor.
O detaylara dikkat
Sabah'ta yer alan habere göre, çalışılan işyerinde en az bir sigortalı çalışanın şahitliği ile dava kazanılabilir. Hizmet tespit davaları yaklaşık 2 ayda sonuçlandırılır. Hak düşürücü süre sigorta yapılıp primlerin yatırılmadığı ya da müfettiş incelemesi ile belgelendirilen durumlarda işlemez.
Bunlara ilaveten bir de önce sigortasız çalıştırıldığı işyerinde daha sonra sigorta yapılan işçilerde 5 yıllık süreye bakmadan geriye doğru tescil davası için başvurulabilir.
Örneğin bir kişi 1998'de işe başlayıp SGK'ya sigorta bildirimi yapılmasına karşın ilk prim ödemesi aynı işyerinde 2000'de başlatıldıysa, kuruma başvurularak sigorta başlangıç tarihi düzeltilmesi talep edilebilir.
Olumsuz yanıt durumunda da hizmet tespit davası açılabilir. Emekli aylığı bağlanmasını sağlayacak bazı kritik detaylara yönelik merak edilen soruların yanıtları şöyle:
Sigortasız çalışanların dava süreci nasıl işliyor?
Sigortalılığın başlangıcı, kişinin kurum kayıtlarına geçen ilk işe giriş bildirgesindeki yazılı tarihtir. Bir işyerinde 2 yıl sigortasız çalıştıktan sonra işten çıkarılan personel için beş yıllık hak düşürücü süre işten ayrıldığı günden itibaren başlar.
Diğer yandan 2 yıl sigortasız çalıştırıldıktan sonra sigortası yapılıp 10 yıl daha çalıştırılan kişi 2022 tarihinde işten çıktıysa 2027'nin sonuna kadar sigortasız çalıştırıldığı dönem için dava açabilir. Kesintisiz çalışmanın bittiği yılın sonu başlangıç kabul ediliyor.
Sigorta girişi 1997 olmasına rağmen prim başlangıcı 2001 yılında olanlar hizmet tespit davası açabilir mi?
Çalıştığı halde işe başlaması SGK'ya bildirilmeyen ya da geç bildirilen dava açarak EYT'li olabilir. 1997'de işe girmenize karşın adına prim yatırılmamış ve sıfır gün olarak işveren tarafından çıkarılmışsanız iki yolla hakkınızı arayabilirsiniz.
Birinci adımda SGK'ya başvurup sigorta başlangıç tarihinin düzeltilmesi istenebilir. Olumsuz yanıt gelirse da hizmet davası açılabilir. Çalıştığınız işyerinde en az bir sigortalıyı varsa iki şahit göstermeniz davayı kazanmanızı kolaylaştıracaktır. 5 yıllık zaman aşımı süresi söz konusu olmayacak.
Bazı hukuk bürolarının sigorta girişini 8 Eylül 1999’a çekebilecekleri iddiası doğru mu?
Son dönemde geriye dönük olarak sigorta girişi yaptırabileceklerini iddia eden hukuk bürolarına karşı dikkatli olmakta fayda var. Organize çalışan bu avukatlar, "Dosyanı biz alacağız. Bir şirket var oraya dilekçe vereceksin, senin işlemlerin geç yapılmış diye işlemleri takip edeceğiz, 8 Eylül 1999 öncesi işe başlatmış göstereceğiz" şeklinde vaatlerde bulunuyor.
Bakanlık bu kapsamda yapılacak başvuruları risk grubunda ayrıca ele alacak. Bu tür organize çalışmalar kapsamındaki müracaatlar değerlendirilmeyecek.
Aynı iş yerinden birden fazla kez giriş-çıkış yapanların dava açma süresi ne zaman başlar?
Hizmet tespit davasını kişinin kendisi veya vefat durumunda mirasçıları açabilir. Hizmet tespitine konu işyerinde hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içinde mahkemeye başvurulabilir.
Aynı iş yerinde birden fazla giriş-çıkış yapanların dava açma süresi de işten ilk ayrıldıkları tarihte başlar. Sigortalının vefatı durumunda mirasçılar sigortalının ölüm tarihinden itibaren dava açabilir.
Dava kaç ay sürer?
Muhakeme usulüne göre yaklaşık iki ayda sonuçlanıyor. Karar yüksek mahkemeye taşındıysa bir ay içinde gerekçeli karar bildirilir. İş Kanunu'nda öngörülen zorunlu arabuluculuk kapsamı dışında bulunuyor.
Hizmet tespit davası açmadan önce arabulucuya başvurma zorunluluğu bulunmuyor. Bu davada sonuç kesinleşmeden icra edilemeyen kararlardır.
Çalışılan yıllara ilişkin hesap fişi olması 5 yıllık zaman aşımını önler mi?
Belgelerin verilmesi durumunda olduğu gibi çalışmaların sigorta müfettiş raporuyla saptanması halinde de hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.
Yargıtay kararına göre aylık sigorta primleri bildirgesi, dört aylık sigorta primleri bordrosu, sigortalı hesap fişi gibi belgeleri sunanlar için hak düşürücü süre uygulanmıyor.
Kararda bu belgelerden birinin işveren tarafından verilmesi halinde burada kurumun işçinin çalışmasından haberdar olduğu kabul ediliyor. Bu durumda hizmet tespiti davası için hak düşürücü sürenin varlığından söz edilemeyeceği belirtiliyor.