Evliya Çelebi dünya tarihinin en büyük seyyahlarından biridir. Tam olarak nereli veya ne zaman doğduğu bilinmemektedir. Peki, Evliya Çelebi doğduğu ev nerede? Evliya Çelebi neden seyahat etmeye başladı?
Türk edebiyatında gezi türündeki ilk ve en önemli eseri ile bilinin ünlü Türk gezgin Evliya Çelebi, bilinen dünyanın birçok noktasında bulunmuştur. Avrupa, Asya ve Afrika’ya seyahat eden Evliya Çelebi, yaklaşık elli yıl boyunca dünyayı gezmiş ve bu gezisi sırasında da gezi notlarını kaleme almıştır. Ardından bu notlarını ‘Seyahatname’ adlı 10 ciltlik eserinde toplayarak Türk edebiyatının ilk ve en önemli gezi kitabını yazmıştır. Birçok araştırmaya ve projeye konu olan Evliya Çelebi, Seyahatname kitabından dolayı ilk Türk ‘gazeteci’ unvanı günümüzdeki akademisyenler tarafından kendisine verilmiştir.
EVLİYA ÇELEBİ GERÇEK Mİ?
Evliya Çelebi hakkında bilinenler 10 ciltlik muazzam eserleri olan Seyahatname kitabında bilinenlere dayanıyor. Tam ve gerçek adı belli değildir. Evliya Çelebi adı muhtemelen lakabından gelmekte olup hocası İmam Evliya Mehmed Efendi’ye nispetle alınmış olmalıdır. Kırk yılı aşkın bir süre boyunca hemen hemen bütün Osmanlı ülkesini ve diğer memleketleri dolaşarak Türk kültür tarihinde örneğine rastlanmayan büyük bir seyahatname kaleme almış ve günümüzde önemi giderek artan bu eseriyle adeta bütünleşmiştir.
Seyahatname adlı eserinde verdiği bilgilere göre, 25 Mart 1611 yılında İstanbul Unkapanı’nda doğdu. Babası Derviş Mehmed Zilli, sarayda kuyumcubaşıydı. Evliya Çelebi'nin ailesi Kütahya'dan gelip İstanbul'un Unkapanı yöresine yerleşmişti. Eserinde çoğunlukla mübalağalı haberler vermekten hoşlanan Evliya Çelebi, dünyaya geldiğinde evlerinde yetmiş kadar ulema ve meşayih bulunduğunu, onların manevi yardımlarından dolayı macera dolu hayatında her türlü dert ve sıkıntıdan kolayca kurtulduğunu belirtir. Bunlar herhalde babasının tanınmış bir kişi olduğunu anlatmak için yazmıştır.
HAYATI
Evliya Çelebi’nin hayatı ile ilgili ayrıntıları yine kendi kitabı olan Seyahatnamesinden öğreniyoruz. Evliya Çelebi, babası Derviş Mehmed Zilli’nin Kıbrıs’ın fethine katıldığını ve Magosa’nın anahtarlarını takdim ettiğini de eserinde ifade etmiştir. Ayrıca I. Ahmed devrinde Kabe’nin oluklarını bizzat imal ederek surre emanetiyle Hicaz’a götürdüğünü, Sultan Ahmed Camii’nin kapı ve pencere tezyinatı işlerinde çalıştığını, böylece I. Ahmed’in takdirini kazanarak musahib-i şehriyariliğe kadar yükseldiğini de kaydeder.
İyi bir eğitim alan Evliya Çelebi, Şeyhülislam Hamid Efendi Medresesi’nde yedi yıl kadar derslere devam ettiği gibi hocası Evliya Mehmed Efendi’den de hıfza çalıştı Babasından hattatlık öğrenen Evliya Çelebi, tecvid, nahiv dersleri aldı, Kuran'ı ezberleyerek hafız oldu ve musiki ile ilgilendi. Enderun’da eğitim alan Evliya Çelebi, dayısı Melek Ahmed Paşa'nın aracılığıyla Sultan IV. Murad'ın hizmetine girdi. IV. Murad'ın vefatına kadar Topkapı Sarayı’nda zeka ve güzel konuşma kabiliyeti sayesinde sultanın takdirini kazandı. Bu yüzden çok yüksek görevlere getirilmesi düşünülüyordu.
EVLİYA ÇELEBİ SEYAHATNAME
İlk seyahat heyecanını babasının ve arkadaşlarının seyahatlerini dinlediği çeşitli seyahat maceralarında yaşayan Evliya Çelebi, bu maceraların kendisine ilham verdiğini de ifade eder. Kendi seyahat sebebini de eserinde anlatan Evliya Çelebi Seyahatname’nin girişinde bir gece rüyasında Sevgili Peygamberimiz Hazreti Muhammed'i gördüğünü, ondan "şefaat ya Resulallah" diyerek şefaat isteyecek yerde, şaşırıp "seyahat ya Resulallah" dediğini, bunun üzerine Sevgili Peygamberimiz ‘in ona gönlünün uyarınca gezme, uzak ülkeleri görme imkanı verdiğini yazar.
Evliya Çelebi bu rüya üzerine 1635'te, önce İstanbul'u semt semt dolaşarak bu bölgeler hakkında duyduklarını gördüklerini yazmaya başlar. İstanbul dışına yaptığı ilk seyahatini ise 1640’larda Bursa’ya yapar. Ardından Kütahya, Manisa ve İzmit seyahatinin ardından en uzak seyahatini Trabzon’a yapar. 1641'de Kırım'a Bahadır Giray'ın yanına gitti. Yakınlık kurduğu kimi devlet büyükleriyle uzak yolculuklara çıktı, savaşlara, mektup götürüp getirme göreviyle, ulak olarak katıldı.
Bu seyahatinde İstanbul’a dönerken şiddetli bir fırtınaya tutulan ve batma tehlikesi geçirmesinden sonra yaklaşık 4 yıl boyunca İstanbul’da kalır. 1645'te Yanya'nın alınmasıyla sonuçlanan savaşta, Yusuf Paşa'nın yanında görevli bulundu.1646'da Erzurum Beylerbeyi Defterdarzade Mehmet Paşa'nın muhasibi oldu. Doğu illerini, Azerbaycan'ın, Gürcistan'ın kimi bölgelerini gezdi. Bir ara Revan Hanı'na mektup götürüp getirmekle görevlendirildi, bu sebeple Gümüşhane, Tortum yörelerini dolaştı.
EVLİYA ÇELEBİ NE ZAMAN ÖLDÜ?
1648'te İstanbul'a dönerek Mustafa Paşa ile Şam'a gitti, üç yıl bölgeyi gezdi. 1651'den sonra Rumeli'yi dolaşmaya başladı, bir süre Sofya'da bulundu. İstanbul’a döndükten sonra İç Anadolu, Doğu Anadolu, İran ve Bağdat yörelerini gezen Evliya Çelebi, 1657 - 1670 arasında Kazak, Erdel, seferlerine katıldı, Uyvar Kalesi’nin fethinde bulundu Kırım Han’ın bazı seferlerinde bulundu. Bu sırada Kırım ve bölgesini, Kafkasya, Rumeli, İsveç Hollanda, Macaristan, Girit, Avusturya, Arnavutluk, Teselya, Kandiye, Gümülcine, Selanik yörelerini gezdi.
1670 yılında İstanbul’a dönerek Hac vazifesini yerine getirmek üzere tekrar seyahate çıktı. Mayıs 1571 yılında Hacca gitmek için Anadolu’dan başlayarak Rodos adaları, Güney Anadolu şehirleri, Suriye ve Şam’da geçerek Hacca gitti. Hac vazifesini yerini getirdikten sonra Mısır’a geçen Evliya Çelebi, Mısır’da iken Emir Özbek Bey ile dostluk kurmuş ve yazdığı 10 cilt onun koleksiyonuna intikal etti. Ancak eserin yazmaları, I. Mahmud devrinin meşhur Kızlar Ağası Hacı Beşir Ağa’ya hediye edilmek üzere İstanbul’a getirilmiştir. Seyahatname’nin 10. cildi eksik bir şekilde birdenbire bitmiştir. Bundan dolayı da Evliya Çelebi’nin eserini bir sonuca bağlayamadan vefat ettiği tahmin edilmektedir. Vefat yeri ve tarihi hakkında da kesin bilgi yoktur.
EVLİYA CELEBİ HAKKINDA BİLİNMEYENLER
Evliya Çelebi’nin ölüm tarihi üzerinde duran M. Cavid Baysun, Seyahatname’nin 10. cildinin sonlarındaki bilgilerden hareketle önce bunun 1682 civarında olabileceğini yazdı. Ancak daha sonra bu bilgiyi düzelterek Evliya Çelebi’nin muhtemelen II. Viyana Kuşatmasında 1684 yılında hayatta olduğunu ifade etti. Diğer bir iddia da Evliya Çelebi’nin Mısır’dan İstanbul’a döndükten sonra öldüğüne, mezarının Meyyitzade kabri civarındaki aile kabristanında bulunduğudur.
SEYAHATNAME ÖZELLİKLERİ
Evliya Çelebi hiç evlenmemiştir. Eserindeki bilgilerden iyi ata bindiği, iyi cirit oynadığı, gayet çevik ve hareketli bir insan olduğu, herkesle iyi geçindiği, hoşsohbet, nüktedan olup katıldığı meclislerde sözünü dinlettiği anlaşılıyor. Hayatını seyahate vakfeden Evliya Çelebi, seyahatlerine yardımcı olması için zaman zaman mektup götürüp getirmek, köyleri tahrir etmek, vergi toplamak gibi görevleri kabul etti.
Evliya Çelebi, Seyahatnamesi'nde gezip gördüğü yerleri kendi üslûbu ile anlatmaktadır. Evliya Çelebi'nin 10 ciltlik Seyahatnamesi, bütün görmüş ve gezmiş olduğu memleketler hakkında oldukça önemli bilgiler içermektedir. Eser bu yönden Türk Kültür tarihi ve gezi edebiyat açısından önemli bir yere sahip olmuştur. 42 yıl boyunca yaptığı seyahatleri 10 cilt olan Seyahatname eserinde ele almıştır. Bu seyahatler tarihleri ve kitabındaki cilt numarası sırasıyla şunlardır:
EVLİYA ÇELEBİ NERELERİ GEZDİ?
Evliya Çelebi yaklaşık 50 yılı kapsayan bir zaman dilimi içinde gezdiği yerlerde toplumların yaşama düzenini ve özelliklerini yansıtan gözlemler yapmıştır. Bu geziler yalnız gözlemlere dayalı aktarmaları, anlatıları içermez, araştırıcılar için önemli inceleme ve yorumlara da olanak sağlar. Seyahatname'nin içerdiği konular, belli bir çalışma alanını değil, insanla ilgili olan her şeyi kapsar. Üslup bakımından ele alındığında, Evliya Çelebi'nin, o dönemdeki Osmanlı toplumunda, özellikle divan edebiyatında yaygın olan düzyazıya bağlı kalmadığı görülür.
I. Cilt: İstanbul ve civarı
II. Cilt: Nisan 1640'ta yaptığı Buca, Batum, Trabzon, Kafkasya, Girit seferi, 1645'te Erzurum, Azerbaycan ve Gürcistan
III. Cilt: Şam - Suriye, Filistin - Urmiye, Sivas, El-Cezire, Ermenistan, Rumeli (Bulgaristan ve Dobruca)
IV. Cilt: Van, Tebriz, Bağdat, Basra seyahati
V. Cilt: Van, Basra seyahatinin sonu, Oçakov seyahati, Rakoçzi'ye karşı sefer, Rusya seferi, Anadolu asilerine karşı hareket, Çanakkale yolu ile Bursa'ya avdet, Boğdan'a gidiş, Transilvanya seyahati, Bosna'ya gidiş, Dalmaçya seferi, Sofya'ya avdet
VI. Cilt: Transilvanya seferi, Arnavutluk'a gidiş, İstanbul'a avdet. Macar seferi, Uyvar'ın muhasarası, müellifin 40.000 Tatarla, Avusturya, Almanya, Flemenk'e ve Baltık Denizi'ne kadar gitmesi. Uyvar'ın zaptı, Belgrad'a avdet. Hersek'e gönderilmesi, Raguza seyahati, Karadağ seferi, Kanija seferi ve Kanizsa-Hırvat memleketi
VII. Cilt: Avusturya, Kırım, Dağıstan, Deşt-i Kıpçak, Esterhan
VIII. Cilt: Kırım, Girit, Selanik, Rumeli
IX. Cilt: Garbi Anadolu, Suriye, Mekke ve Medine seyahati
X. Cilt: Mısır
1630 - İstanbul ve çevresi
1640 - Anadolu, Kafkaslar, Girit ve Azerbeycan
1640 - Suriye, Filistin, Ermenistan ve Rumeli
1655 - Doğu Anadolu, Irak, ve İran
1656 - Rusya ve Balkanlar
1663/1664 - Macaristan'da askeri seferler
1664 - Avusturya, Kırım, ve ikinci kez Kafkaslar
1667-1670 - Yunanistan ve ikinci kez Kırım ve ikinci kez Rumeli
1671 - Hac için Hicaz, Mekke ve Medine
1672 - Mısır ve Sudan