1982'de ABD'nin California eyaletinde bir perşembe günü Karen Stitt akşam saatlerini erkek arkadaşı David Woods ile birlikte Sunnyvale'de mini golf oynarak geçirmişti. Genç sevgililer daha sonra 24 saat açık bir markette atari oynamışlardı. Genç çift gecenin ilerleyen vakitlerinde evlerine dönmek için ayrılmışlardı. Kısa bir süre önce Pennslyvania'nın Pitsbrugh şehrinden California'ya taşınmış olan 15 yaşındaki Stiit, babası ve ağabeyi ile yaşayan bir lise öğrencisiydi. Sunnyvale'den yaklaşık olarak 16 kilometre uzaklıktaki Palo Altoya'ya dönmek için her zaman olduğu gibi son otobüsü yakalaması şarttı. O sırada 15 yaşında olan Woods'un gece dışarıda kalma izini de gece yarısına kadardı. Yani Woods'un da eve gitmesi gerekiyordu. Woods, Stitt'i El Camino Real üzerinde olan otobüs durağına bıraktı ve acele ile eve doğru gitti. 2 Eylül 1982'de yaşanılan bu olaydan sonra bir daha kimse Karen Stitt'i sağ görebilen olmadı. Genç kızın cansız bedeni sonraki gün sabahın erken saatlerinde bir nakliye aracının şoförü tarafından bulundu. Otobüs durağına 30 metre mesafede kan lekelerine bulanmış şekilde briket duvarın dibinde tek başına yatıyordu. Kanın ise katile ait olduğu düşünülüyordu. Stitt bulunduğu sırada kıyafetleri üstünde değildi. Elleri ise arkadan bağlanmıştı. Bağlayan kişi ip olarak kızın üzerindeki çizgili gömleği kullanmıştı. Deri ceketi ise sol ayak bileğine dolanmış haldeydi. Yapılan otopsi sonunca tecavüze uğradığı ve tam 59 yerinden bıçaklanarak katledildiği tespit edildi.
İlk başta erkek arkadaşından şüphelenilmişti
Yaşanılan korkunç cinayet neredeyse 40 yıl boyunca çözüme kavuşamadı. California polisinin katilin kim olabileceğine dair en ufak bir fikri bile yoktu. Eldeki az sayıda delil ise bir işlerine yaramıyordu. En güçlü delilleri duvardan ve Stitt'in ceketinden alınan kan örnekleriydi fakat bu örnekler de polis tarafından kullanılan veri tabanlarında eşleşme sağlamıyordu. Uzun seneler boyunca şüpheli listesinde bir numarada olan isim Stitt'in erkek arkadaşı Woods da 2000 yılında yapılan bir DNA testi sayesinde temize çıkmıştı. Zaten Stitt'in büyükannesi de yıllar önce Woods ile tanıştıktan sonra çocuğun böyle korkunç bir suçu işlemeye gücü ya da "fiziksel olgunluğu" olmadığına karar vermişti. Polis ise ondan başka kimseyi şüpheli bulamıyordu.
Katil 40 yılın ardından sonra bulundu!
Stitt'in ailesi ve dostları geçtiğimiz hafta oldukça geç olsa da adalete kavuştu. Santa Clara Savcılığı'ndan 9 Ağustos günü yapılan açıklamada, Stitt'in katilinin Hawaii'de yakalandığı bildirildi. Yapılan açıklamada Gary Ramirez isimli suçlunun, bir önceki hafta Maui'de bulunan evinde göz altına alındığı belirtildi. Ramirez hakkında kaçırma, cinayet ve tecavüz suçlamalarıyla iddianame hazırlandı. Santa Clara Bölge Savcısı Jeff Rosen tarafından yapılan açıklamada, "Büyük emniyet müdürlüklerinin depolarında duran eski cinayet dosyalarının her birinin arkasında bir insan, bir kalp kırıklığı ve bir gizem yatar." dedi ve ekledi: "Karen Stitt'in ölümündeki gizem adli bilimlerdeki ilerlemeler ve asla pes etmeyen bir dedektif sayesinde çözüldü." Bahsedilen dedektif Matthew Hutchison idi. Sunnyvale'de doğup büyümüş olan dedektif Hutchison, çocukluğundan beri Karen Stitt cinayetini takip ediyordu. Polis gücüne katıldıktan sonra da yıllarca bu cinayeti çözmek için çalışmıştı. Dedektifin bu süreçteki en büyük destekçisi ise Santa Clara Bölge Savcılığı'nda faili meçhullerden sorumlu savcı olarak görev yapan Rob Baker'dı.
Katil 4 erkek kardeşten birisi!
Hutchison 3 yıl önce geneoloji uzmanıyla birlikte çalışmalara başlamıştı. Halka açık geneoloji veri tabanlarını tarıyor ve DNA profilleri arasında olası bir eşleşme veya bir akraba bulmaya çalışıyorlardı. Bu çalışmalar sonucunda çok önemli bir veri bulundu: Stitt'i öldüren kişi Rose Aguilera Ramirez'in oğullarından biriydi. Bunun üzerine 38 yaşındaki dedektif, dört erkek kardeşin de izini sürmeye başladı. Kardeşlerin yerlerini bulmak için gazetelerde yayımlanan ölüm ilanlarına, internetten erişilebilen nüfus sayım sonuçlarına ve Facebook paylaşımlarına başvurdu. Sonuç veren çalışmalarda şüpheli sayısı ikiye düştü. Onlardan biri Gary Ramirez'di. Fakat iş burada bitmiş değildi. Ardından Facebook aracılığı ile Ramirez'in kızlarından birisine ulaşan Hutchinson, bu kişiden bir DNA örneği aldı. Alınan örnek Stitt'in cinayet mahalinde bulunan kan ve vücut sıvıları ile karşılaştırıldı. Geçtiğimiz Nisan ayında laboratuvara gönderilen DNA, Facebook'ta bulunan kişinin babasına ait olduğu görünüyordu. Santa Clara County yerel yetkilileri Maui'deki federal güvenlik kuvvetlerinden Ramirez'in bulunması için yardım istedi. Geçen hafta Maui'ye giden dedektifler Ramirez'in kendisinden de bir DNA örneği aldı. Hemen California'daki suç laboratuvarına gönderilen örnek, olay yerindeki örnekleri ile karşılaştırıldı ve Stitt'in katilinin Gary Ramirez olduğu kesinleşti. Savcı Baker, davayı çözmelerini sağlayan DNA delilerinin fazlasıyla ikna edici olduğunu belirtti. Baker ve Hutchison, Ramirez'in 1980'li yıllarda California'da ikamet ettiğini doğrulasa da davada halen aydınlanmamış bazı noktalar var. Örneğin bir görgü tanığının olay yerinin yakınlarında gördüğü yanı çizgili beyaz kapalı kamyonetin cinayetle ilgisi araştırılıyor. Bu nedenle yetkililer halen olayla ilgili bilgi sahibi olan kişilerin ihbarlarına açık olduklarını belirtti.
"Çığlık atmak istedim, başkalarını uyandırmaktan korktum"
Yaklaşık dört ay süren operasyonun ardından, Ramirez 2 Ağustos tarihinde yakalanıp göz altına alındı. Ramirez'e kelepçeleri Dedektif Hutchison şahsen taktı. Şu anda 75 yaşında olan adam, yakalandığına çok şaşırdığı ve polislerin baskını sırasında "Aman Tanrım" dışında bir şey söyleyemediği ifade edildi. Hutchison, geçmişte birçok faili meçhul dedektifin Karen Stitt davasını çözmeye çalıştığını ama her geçen yıl katilin yakalanma ihtimalinin biraz daha azaldığını belirtti. Üstelik Stitt'i öldüren kişi tespit edilse dahi katilin hayatta olmama ihtimali de söz konusuydu. DNA sonuçlarının yazılı olduğu e-postayı açarken heyecanlandığını da sözlerine ekleyen Hutchison, "Çığlık atmak istedim ama saat 2.30'du ve oteldeki herkesi uyandırmak istemiyordum. O yüzden sessiz bir kutlama yaptım." dedi.
Hayatı boyunca işlediği tek suç
Polis kaynakları Ramirez'in hayatı boyunca başka hiçbir suça karışmadığını, hakkında en ufak bir sabıka kaydı dahi olmadığını açıkladı. Mercury News, Ramirez'in gözaltına alınmasını yakınları şaşkınlık ile karşılamıştı. Zanlının kendisi gibi Maui'de yaşayan 79 yaşındaki ağabeyi Rudy Ramirez, Bay Area News Group'a yaptığı açıklamada, "Kardeşimin birilerine şiddet uyguladığını ya da öfkelendiğini hiç görmedim. Bir sineği bile incitmezdi o." demişti. Kardeşinin gözaltına alınmasından kısa süre polis kendi kapısını çaldığında verdiği ilk tepkinin "Yanlış adamı yakalamışsınız" olduğunu da dile getiren Rudy Ramirez sözlerine şöyle devam etti: "Fresno'da orta sınıfa mensup sorunlu bir ailenin dört oğlundan ikisiydik biz. Babam bir inşaat şirketinde ağır makine operatörüydü. En sevdiği oğlu Gary'di. Kardeşim şiddet eğilimli bir çocuk ya da sorunlu bir genç suçlu değildi. Hayatta her şeyi yaver giden bir çocuktu. Dokunduğu altın olurdu. Ama ilerleyen yıllarda içine kapanmıştı." Rudy Ramirez kendisinin 18 yaşında Maui'ye taşındığını ve 1980'lerde yani cinayetin işlendiği dönemde kardeşiyle bağının kopuk olduğunu da belirtti. Gary Ramirez'in 1980'lerin sonlarında Fresno'da annesiyle birlikte yaşamakta olduğunu ifade eden Rudy, "Onu Maui'ye taşınmaya ben ikna ettim" diye konuştu.Kardeşinin iki kez evlendiğini, iki kız çocuk babası olduğunu, geçmişte garsonluk ve böcek ilaçlama gibi işlerle uğraştığını söyleyen Rudy Ramirez, sözlerine şunları ekledi: "Kalçasındaki sakatlık nedeniyle çalışamıyordu. Bir süredir engelli maaşıyla yaşıyor arada badana boya işlerine gidiyordu. Gençken 180 boylarında yapılı bir adamdı ama yaşlandıkça boyu kısaldı." Yargı sürecinin ardından suçlu bulunduğu takdirde büyük ihtimalle ömür boyu hapsi cezasına çarptırılacak olan Ramirez'in kefaletle serbest bırakılması ya da ceza indirimi alması mümkün görünmüyor. Ramirez'in yargılanması için Hawaii'den California'ya gönderilmesi bekleniyor. Yetkililer Ramirez'in daha önce ABD Hava Kuvvetleri'nde görev yapmış bir asker olduğunu belirtti.
40 yıldır bu an bekleniyordu!
Stitt'in halası Robin Stitt Morris, 40 yıldır bekledikleri bu haberi aldıkları zaman gözyaşlarına hakim olamadı. Florida'nın Tampa şehrinde yaşayan kadın kendisini telefonla arayan Dedektif Hutchison'a defalarca, "Teşekkürler, teşekkürler, pes etmediğiniz için teşekkürler." dedi. Stitt'in şu an 50'li yaşlarında olan erkek arkadaşı Woods da Mercury News'e bir açıklama yaptı. Eve yetişebilmek uğruna Stitt'i yalnız bırakmış olmanın acısını ve vicdan azabını o günden beri çekmekte olduğunu belirten Woods, "40 yıldır âşık olduğum güzel kızın korkunç kaygının yarattığı kalp ağrısıyla yaşıyorum" dedi. O günden beri aile üyelerinin ve arkadaşlarının güvenliği ve emniyeti konusunda çok hassaslaştığını da sözlerine ekleyen Woods, "Umarım bu sonuç ailesine, bana ve Karen'ı seven diğer herkese bir nihayete erme hissi verir" ifadelerini kullandı.