Meselâ Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 4G ihalesini rafa kaldıran sürpriz çıkışını ve bunun nasıl bir faydası olduğunu sordum. Eğer o ihale yapılsaymış bize sunulacak internet hızı en fazla 75 Mbit/s olacakmış. Oysa şimdi iyi bir telefonda 300 Mbit/s hıza ulaşmak mümkün. Bir başka yararı, geliştirmeye açık olması. Bunu da şöyle daha anlaşılabilir hale getiriyor Kaan Bey “2G ve 3G’de olduğu gibi, 4G’de de bize ‘tarlanıza sadece şu mahsulü ekebilirsiniz, başkasını ekemezsiniz’ deniliyordu. Ayrıca 4G ihalesi yapılsa, birkaç yıl sonra yeniden 5G için milyarlarca dolarlık yatırım yapmak zorunda kalacaktık. Doğrudan 4.5G’ye geçmemiz demek, tarlamıza istediğimiz mahsulü ekebilmek ve istediğimiz şekilde geliştirmeye açık olmak demektir.”
Görünen o ki, Sayın Cumhurbaşkanı ortaya sadece bir vizyon koymakla kalmamış, Avrupa’nın eski teknoloji pazarı olarak gördüğü Türkiye’yi ayağındaki bir prangadan da kurtarmış.
GSM operatörlerinin sonu mu?
Cevabını merak ettiğim bir başka konu; internetin hızlanması GSM’i tarihin çöplüğüne kaldırabilir mi? Bugün birçok uygulamadan çok kaliteli sesli, hatta görüntülü görüşme yapmak mümkünken insanlar GSM operatörlerini neden kullansın? Doğrudan “İnterneti hızlandırmakla kendi sonunuzu hazırlamıyor musunuz” diye sordum. Hak verdi. Hatta Whatsapp’ın telefon aramalarının bugünkü telefon operatörlerinden daha hızlı olduğunu, sektörün çok büyük bir bölümünün bunu kâbus olarak gördüğünü anlattı.
Nasıl görmesinler ki, aynı Whatsapp SMS’i bitirdi. Çünkü Ukraynalı iki gencin geliştirdiği bu uygulama, SMS’den çok daha fazlasını sundu tüketiciye... Bu yüzden sevildi, SMS anlamsızlaştı. Muhtemeldir ki kendini geliştirmeyenleri sesli görüşmelerde de aynı akıbet bekliyor. “Ancak biz buna hazırlıklıyız” diyor Kaan Terzioğlu. Bip uygulamasına çok güveniyor mesela... Sadece Turkcell’lilere değil, tüm kullanıcılara açtıkları uygulamanın daha şimdiden 2.5 milyon kişiye ulaştığını, bunun bir kısmının da yurtdışındaki kullanıcılar olduğunu söylüyor. Yani bir Türk markası, mobil uygulamada küresel oyunculuğa ilerliyor. Bu güzel haber, başka çıkış yolu da yok zaten...
Tuşlara basmak yerine mektup...
Gördüğünüz gibi, 4.5G sadece internetin hızlanması değil, temelde birçok şeyin değişeceğinin habercisi... “En fazla hissedeceğimiz nedir” sorusunun cevabı da, artık sadece insanların değil, nesnelerin de birbirleriyle haberleşeceği noktası... Hayat müthiş bir şekilde hızlanıyor, bu değişim, doğrudan kendisine yatırım yapanları bile ya değişmeye ya da yok olmaya mahkum ediyor. Ben yine de yazımı, sohbette dinlediğim, hiçbir teknolojide bulamayacağımız bir notla bitireyim:
Turkcell’e her hafta en az birkaç mektup getiriyormuş postacı... Bu teknoloji devrinde telefon açmak yerine mektup yazıp bir şikayeti çözüldüğü için teşekkür notu ile birlikte bir bidon turşu göndereni mi ararsınız, “Arkadaşlarla iddiaya girdik; bana kol saati gönderir misiniz” diyeni mi... İşte Anadolu insanının samimiyeti ve sıcakkanlılığı... Haaa! Size bir ipucu... O mektuplar çağrı merkezindeki operatörlere değil, doğrudan genel müdüre ulaştırılıyormuş.
Star / Yücel Koç