Ünlü oyuncu Erdal Özyağcılar 40 programına konuk olarak hem hakkında merak edilenleri anlattı hem de Kemal Sunal hakkında çarpıcı bir açıklamada bulundu. İşte habere ilişkin o detaylar...
Ekranların en sevilen oyuncuları arasında yer alan ve ilk çıkış yakaladığı Ah Güzel İstanbul filmiyle o zamanlardan bugünlere hafızalara kazınan ünlü oyuncu 40 isimli programa konuk oldu. 1966 yılından itibaren pek çok projede yer alan ve sektördeki en iyi isimlerle çalışma fırsatı elde eden ünlü oyuncu, meslek hayatındaki unutulmaz anlardan bahsetti. Bir dijital platformda yayınlanan programa konuk olarak giden Özyağcılar'a, programın sunucusu Cansu Canan Özgen; ''Erdal Özyağcılar'ın üzerinde en çok hangi oyuncunun izi var?'' şeklinde bir soru yöneltti. Bu soruya tüm samimiyetiyle yanıt veren ünlü oyuncu; ''Hayır. Rolün büyüğü de vardır, küçüğü de vardır ama rol benim çocuk bahçeme uyuyorsa zaten orada çok mutlu oluyorum. Benim her setim bir çocuk bahçesi, öyle bir hevesle gidiyorum ve sette çok mutlu oluyorum. O dönemde Türk sinemasını Anadolu'daki sinemacılar idare ediyordu. Beş tane sineması olan parasını alıp gelirdi, 'Bana şu şu oyunculu film yap' derdi. Ne yapsın buradaki adam da? Düzen buydu. Mesela Şener Şen, Ertem Eğilmez'i benden daha önce tanıyordu. O zaman sıra vardı, sıra onda. İlle de başrol oynamakla ilgili sorunum olmadı'' yanıtını verdi.
Özyağcılar: Oyunculuğu çok iyiydi
Kendisi hakkında ve oyunculuk sektörü hakkındaki sorulara tüm samimiyetiyle yanıt veren ünlü oyuncu Erdal Özyağcılar'a, en çok hangi oyuncunun üzerinde izinin olduğu soruldu. Bunun üzerine Özyağcılar; ''Kemal, Kemal'le çok sevişirdik. Aralarda kostümlerimizle Beşiktaş'a köfte yemeğe kaçardık. Bayağı cimriydi, kimseye içki falan ısmarlamazdı, bir tek bana ısmarlardı. 'İki duble benden, üçüncüsü yok' derdi. Kemal'in garip bir havası vardı; daha farklı, içe dönük, samimi. Oyunculuğu da çok iyiydi. Kemal diyelim, Kemal Sunal'' yanıtını verdi.
Usta oyuncu kadınlar tarafından yönetildiğini itiraf etti
Usta oyuncu Erdal Özyağcılar, kadınlar tarafından yönetildiğini söyleyerek; ''Evet. 8 Mart Kadınlar Günü beni yöneten kadınlara ve tüm kadınlara uğurlu ve mutlu gelsin. Ben kadınlara kendimi teslim etmekten çok mutluyum. Çünkü kadınlar erkeklerden farklı, onlar Marslı. Duyguları, beyin matematikleri farklı, iyilik kötülük düşünceleri, yardımseverlikleri farklı. İçten pazarlıklı değiller asla. Erkekler felakettir, içten pazarlıklıdır. Dişi oldukları için o analık duyguları var ya, o işte fark yaratıyor. Biz bilmiyoruz ki o duyguyu. Bebeğin ilk doğduğun an baba da seviniyor, belki annenin sevincinin 4'de biri değildir. Üç kağıt mı yapıyor, hayır, o kadar duyabiliyor. Erkeklerin burnu koku almıyor, hayatı koklayamıyor, koku özürlü. Ama kadın öyle değil, acısı, şefkati, hayatla olan ilişkisi çok farklı. Ben kendi ailemde bunu küçük yaşta hissettim. Kadınlar dünyasında büyüdüğüm için, beni kadınlar yönettiği için hep onlarda bana geldiği için, benim için kadınlar'' ifadelerini kullanarak herkesi kendine hayran bıraktı.