Haber 365'ten Abdullah Şaşkın'ın haberine göre; 23 Kasım 2001’de İstanbul’da dünyaya gelen ve aslen Trabzonlu olan Ömer Faruk Kuş, Okan Üniversitesi’nde öğrenim görüyor. Erasmus sayesinde Polonya’ya gitti. Orada ilgi duyduğu spor yani Calisthenics ile sıralamaya girmeye hak kazandı. Lisede spora ara verdiğini dile getirse de süreç sonrası onun için rüya gibi bir şey oldu.
“Jackie Chan’den etkilendim”
Streetworkout sporuna nasıl başladığını anlatan Ömer Faruk Kuş, ünlü film yıldızı Jackie Chan’den de ilham aldığını söyledi. Kuş “İlk başta ‘Yetenek Sizsiniz Türkiye’ yarışmasını izlerken ve şu an Türkiye Streetworkout başkanı olan İsmail Berk Çavuşoğlu ve ekibinin gösterisini görmüştüm. Orada barfiks demiriyle bir şeyler yapıldığını anlamıştım. Ardından Jackie Chan ve birkaç filimde amut şınav yapımına dair bir sahne izlemiştim ve çok da etkilendiğimi söyleyebilirim. İçimden ‘bu hareketi bende yapmak istiyorum’ dedim. Bu spora başlama ateşim böyle harlandı aslında. Biraz da fazla kilolarımı kafama takarak küçük küçük ağırlık çalışmaya başladım. Sonrasında ise bu spora geçiş yapmaya karar verdim” dedi.
“Bu sporda kendine karşı bir zafer kazanıyorsun”
Yaptığı sporu diğer spor dallarından ayıran Ömer Faruk Kuş, birilerine karşı zafer elde etmek yerine kendine karşı zafer elde etmenin daha gerekli olduğunu düşündüğünü belirtti. Fitness ile ayrımına da değinen genç sporcu “Futbol, Basketbol ve Voleybol’dan ayıran özellik ise o sporlardaki gibi birilerine karşı zafer elde etmek yerine kendine karşı verdiğin bir mücadele olması ve kendine karşı bir zafer olması gerek olduğunu düşündüğümden bu ayrımı yaptım. Bu sporlar da vücudun da güzelleşiyor. Bu da ayrı bir etken. Fitness ile ayrımına gelecek olursam; ilk başta çok küçük ağırlıklarla başladım bu spora. Şınav ve diğer hareketlerle de başlamıştım. Şınav ve vücut ağırlığımla yaptığım hareketlerden genel olarak daha fazla keyif aldığımı ve verimli geçtiğini düşündüm. Bu yüzden hayatımdan ağırlığı çıkardım ve Calisthenics dalı ile ilerlemeye devam ettim” cümlelerini kullandı.
“Yavaş yavaş güçlendim”
Geçirdiği sakatlık sürecinden bahseden Ömer Faruk Kuş, daha sonrasında yaptığı sporla alakalı şu cümlelerle bilgilendirmede bulundu; “Çoğu kişi sanılanın aksine şınav çekerek ya da vücut ağırlığıyla vücudunu geliştiremeyeceğini iddia etse de bunu etrafıma kanıtlamak istiyordum ve bunu da kanıtladığımı düşünüyordum. Geçtiğimiz senelerde sağ kolumda (biceps bölgesinde) ve ön kolumda büyük bir sakatlık yaşadım ve 1.5 sene kadar tedavi gördüm. Tam iyileşmem ve antrenmanlarıma dönmem yaklaşık 1.5 senemi aldı diyebilirim. Bunun üzerine Streetlifting üzerine çalışmalara başladım. Daha önce sadece kendi vücut ağırlığımla çalışıyordum. Sakatlığımdan sonra Streetlifting çalışmaya başladım. Kısaca anlatmak gerekirse Streetlifting dalı barfiks hareketi, chin-up hareketi, dips gibi hareketlerin vücudumuza maksimum kilo bağlanarak yapılmasıyla oluşan bir spor. Calisthenics ve Streetlifting alanının yan dalı diyebiliriz. Bunu yaparak yavaş yavaş güçlendim.”
“Çok istesem de sakatlığım en büyük engeldi”
Kariyer adımlarına Türkiye’de başlamak istese de sakatlığı dolayısıyla sadece yarışmaları izlemekle yetinen Ömer Faruk, erasmusa başvurmasının ardından kariyer hedeflerini birer birer geçmek istiyordu. Sürece değinen Kuş “Bu süreç içerisinde aslında Türkiye’deki yerel yarışmalara katılma hedefim vardı. Olan yarışmaları birebir gidip izledim. Sakatlığım döneminde gitmiştim ve orada yapamamak ve sadece izlemekle kalmak, benim gerçekten canımı sıkıyordu. Biraz da o yarışmaları hedefliyordum antrenman yaparken. Ondan sonra erasmusa başvurdum ve Polonya’ya geldim. Eğer bir yarışma olursa Türkiye’ye dönüp yarışabilirim diye düşünüyordum. Fakat aslında baktığımda kilo hedeflerime çok yaklaşmamıştım. Çok daha iyisini hedefliyordum ama sakatlığım buna izin vermiyordu. Ufak gerilemelerim olmuştu.”
“İkinci oldum ve madalya aldım”
Sancılı bir yarışmaya katılma süreci geçiren Ömer Faruk, yarışmadan alnının akıyla derece yaptı ve kendi kilo kategorisinde ikinci olarak madalyanın da sahibi oldu. Oraya gittiğinde aslında bir hedefi olmadığını ve sadece ülkeyi temsil etmek istediğini ileri süren Kuş “Aslında oraya gittiğimde belli bir hedefim yoktu. Ülkemizi temsil etmek amacıyla gitmiştim. Elimden gelenin en iyisini yapmak istemiştim. Daha önce de diğer Türk arkadaşlarımız ülkemizi temsil etmişti. Sadece bu spor değil, diğer dallarda da ülkemizi en iyi temsil eden sporcularımız da var. Bunun da bir sıram olduğunu ve aynı şekilde temsil edeceğimi düşündüm ve yola çıktım. Ardından yarışmaya çıktım ve performansım sonunda ikinci oldum, madalya aldım. Çok heyecanlandım ve bu çok gurur vericiydi. Diğer ülkelerden sporcularla tanışma fırsatım oldu. Onlar da ülkelerini çok iyi bir şekilde temsil ettiler ve yarıştılar. Onları da ayrıca tebrik ederim. Kendi rekorlarını kırdılar. Bunları en önden izlemek ve şahit olmak bir ayrı gurur kaynağıydı benim adıma. Tabii ki bu şampiyona beni oldukça motive etti. Ülkemizi temsil etmek motivasyonumu çok arttırdı. Diğer şampiyonalara da katılmak istiyorum ve çok daha yüksek kilolar ile güzel dereceler yapmak istiyorum” cümlelerini kullandı.