Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez mühim açıklamalar yaptı. Dördüncüsü düzenlenen Türkiye Enerji ve Doğal Kaynaklar Zirvesi'nde yaptığı açıklamalarda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde belirttiği doğalgaz hakkında verdiği müjdenin ayrıntılarını katıldığı zirvede anlatan Bakan Dönmez, bölgede keşif için yeni bir kuyu açılacağını bildirdi.
Bakan Dönmez, Amasra’da gözlemlenen lokasyondan alınan verilerin olumlu olduğunu bildirerek, ‘Geçtiğimiz yılı 405 milyar metreküple tamamlamıştık. Bu yıl, bahsettiğimiz Sakarya Gaz Sahası'nın kuzey doğusunda kalan bölgede Amasra-1 kuyusunu planlamıştık. Sismik araştırmalara devam edeceğimizi söylemiştik.” diyen Sönmez, ilave yapılan sismiklerden elde edilen verilerin değerlendirildiğini, böylelikle Amasra-1'de lokasyon tespit edildiğini ve ilk verilerin olumlu geldiğini aktardı’ dedi.
Bakan Dönmez, şöyle konuştu:
‘DOĞALGAZDA TÜKETEN ÜLKEDEN ÜRETEN ÜLKEYE’
'Birkaç haftalık detaylı çalışmanın ardından cuma günü Cumhurbaşkanımız 135 milyar metreküp doğalgaz keşfini açıklamış oldu. Cumhurbaşkanımızla bayramlaşmak için bu konuyu açmıştım, o da tebrik etmişti. 540 milyar metreküple birlikte Türkiye özellikle doğalgazda tüketen ülkeden üreten ülkeye ilerlediğimizi gösteriyor. Önemli miktarda ithalatı azaltmış olacağız. Bulduğumuz her bir varil petrol, doğalgaz bu bağımlılığı azaltacaktır. Türkiye ekonomisini rahatlatması açısından, daha hızlı gelişmek açısından dışa bağımlılığı azaltmak gerekiyor.
Her gün bir önceki güne göre daha iyi pozisyondayız. Öncelikle arz güvenliği sorununu birkaç yıldır konuşmuyoruz.
‘KEŞİF MAKSATLI SONDAJ KUYUSU AÇABİLİRİZ’
Şu anda Sakarya Gaz Sahası'nın kuzey doğusunda çalışıyorlar. Bu yıl içerisinde güney ve batısında keşif maksatlı sondaj kuyusu açabiliriz. Bir takım tahminlerle ilerliyorsunuz. Şimdi daha rahatız. Oradaki kaynak yapıya hakimiz.
Sismik verilerle elde ettiğimiz sonuçlara göre sondaj yapmadan ciddi oranda öngörülebilirlikle ilerleyebiliyorlar. Düne göre çok daha ümitliyiz. İlave rezerv ve keşifler bulabileceğimiz yönünde. Amasra-1, Tuna-1'de olduğu gibi.
‘2023'TE KULLANIYOR OLACAĞIZ’
Bütün çalışma ve planlarımız, bu gazı karaya çıkarıp sisteme bağlama yönünde devam ediyor. Tuna-1'deki keşfi açıklar açıklamaz bu konuda uzman yerli ve yabancı firmalarla temasa geçildi. Bazı kritik malzemelerin siparişleri verildi.
Planladığımız takvime uygun ilerleme söz konusu. 2023'te bu gazı kullanıyor olacağız. İlk etapta maksimum üretim olacak mı diye soruluyor. Tüm dünyada olduğu gibi biz de ilk başta düşük miktarlarda başlayacağız.
‘DENİZDEN KARAYA ÇEKİLECEK HAT 160-170 KM OLACAK’
Kıyıda temelini attığımız karada işleme tesislerinin bitirilmesi gerekiyor. Bir de şüphesiz denizden karaya çekilecek hat var. 160-170 kilometrelik hat olacak. Çok daha uzun metrajlı boru hatları yapıldı. 25 yıl gibi işletme planından bahsedebiliriz. Ortalama 25 yıllık üretim planından bahsediyoruz.
Demek ki maksimum seviyelerde yılda 15-20 milyar metreküp doğalgaz üretiminden bahsediyoruz. Bu teorik olarak konutlarda tüketilen doğalgazın tam karşılığı. Tabii biz gazı sisteme verdikten sonra gazı adreslemiyoruz.
DOĞU AKDENİZ’DEKİ SONDAJ ÇALIŞMALARI
Doğu Akdeniz'de KKTC ve Türkiye'nin TPAO'ya vermiş olduğu sahalarda 8 sondaj yaptık, ciddi deneyimler kazandık. Filo sayımız arttı. Her gün işi biraz daha hızlandırarak yapıyoruz. İş güvenliğinden taviz verdiğimiz anlamına gelmesin. En yüksek hizmet kalitesini sağlamak durumundayız. Güzel bir hız yakaladık.
Bugüne kadar somut keşifle sonlandıramadık. Oradaki sondajlar formasyonu daha yakın tanıtma imkanı sunmuş oldu. Bazı olumlu işaretlerin olduğu sondajlar var. Belki onlara yakın sahalarda yeni sondaj kuyusu açabiliriz.
Yavuz Sondaj gemimizin de uzun süreli bakım çalışması var. Şu anda da o periyot içerisindeyiz. Bu bittikten sonra orada sondajlara başlayacağız.
‘MASADAN KAÇAN TARAF OLMADIĞIMIZI SÖYLEDİK’
Doğu Akdeniz'de enerji kaynaklarının kontrolü ve erişimi ülkeler arasında ihtilaf konusu oluyor. Uluslararası hak ve menfaatleri koruyacağımızı defaatle söyledik. Masadan kaçan taraf olmadığımızı söyledik.
Son dönemde Yunanistan'da yaşanan ihtilaf da adalar üzerinden iddia ettiği haklar. Nitekim dost ülkelerin temsilcileri geldiğinde konuyu açtıklarında, aslında bize hak verdiklerini ama kamuoyu önünde bunu ifade etmekten çekindiklerini görüyoruz.’