Milliyetçilik akımının Osmanlı'daki ilk temsilcilerinden Namık Kemal, yaşamının tamamını Osmanlı'nın ilerlemesine adamıştır. Yurtseverlik, özgürlük ve milliyet kavramları üzerinde ilk çalışan entelektüellerden biri olan Namık Kemal'in yaşamının çoğu sürgünde geçmiştir.
NAMIK KEMAL KİMDİR?
21 Aralık 1840'da Tekirdağ'da doğan Namık Kemal'in annesi Arnavutluk asıllıdır. Afyon'a tayin edildiği sırada 8 yaşındayken annesini kaybeden ünlü şair, yaşamını dedesinin yanında sürdürmüştür. Tayinler sebebiyle okulda değil evde dersler aldı. İstanbul'a tayin edildiklerinde bir yıl boyunca okulda eğitim gördü. Kars'ta 1,5 yıl yaşadıktan sonra Sofya'ya giden Namık Kemal, orada şiir yazmaya başladı. Dedesinin arkadaşı Eşref Bey, ona katip anlamına gelen "Namık" ismini taktı. 18 yaşına kadar Sofya'da kaldıktan sonra orada Nesime Hanım ile evlendi ve iki çocukları oldu.
SÜRGÜN GÜNLERİ
İstanbul'da tercüme odasında memurluğa başladı. Orada batıyla tanışan Kemal, gözünü batı eserlerine dikti. İbrahim Şinasi ile tanışması hayatını değiştirdi. 1865'te kendisine devredilen Tasvir-i Efkar gazetesini tek başına çıkardı. İttifak-ı Cemiyet'in gizli kurucuları arasında yer aldı. Yazdığı makaleler sonucu Erzurum'a sürüldü. Erzurum'a gitmek yerine Paris'e kaçmıştır. Sürgün hayatından sonra yazı yazmamak şartıyla İstanbul'a dönen Namık Kemal, denileni yapmadı ve gizli gizli yazılar yazdı. Bu sebepten ötürü Gelibolu'ya gönderildi. Vatan Yahut Silistre tiyatrosu sebebiyle yargılanmadan Kıbrıs'a sürüldü. 38 ay boyunca kötü şartlar altında yaşayan Namık Kemal, sürgün dönüşü İstanbul'da kahraman gibi karşılandı. Abdulhamid onu tekrar sürdü. Midilli adasında 2,5 yıl kaldı. Rodos'tan sonra Sakız adasına sürüldü ve orada hayatını kaybetti.
NAMIK KEMAL ESERLERİ
Oyunları:
- Vatan Yahut Silistre (1873, yeni harflerle 1940)
- Gülnihâl (1875)
- Âkif Bey
- Zavallı Çocuk (1873)
-Kara Belâ
-Celâleddin Harzemşah
Romanları:
- İntibah (1876)
- Cezmi (1880)
Tarih Konulu Eserleri:
- Bârika-i Zafer
- Devr-i İstîlâ
- Evrâk-ı Perîşan Serisi (1872)
- Silistre Muhâsarası (1873)
- Kanije Muhâsarası (1874)
- Osmanlı Tarihi Medhali (1888)
NAMIK KEMAL ŞİİRLERİ
Murabba Şiiri
Sıdk ile terk edelim her emeli her hevesi,
Kıralım hâil ise azmimize ten kafesi;
İnledikçe eleminden vatanın her nefesi,
Gelin imdada diyor, bak budur Allah sesi!
Bize gayret yakışır merhamet Allah'ındır;
Hükm-i âtî ne fakîrin ne şehinşâhındır;
Dinle feryadını kim terceme-i âhındır
İnledikçe bak ne diyor vatanın her nefesi...
Mahv eder kendini bülbül bile hürriyet içün;
Çekilir mi bu belâ âlem-i pür mihnet içün?
Dîn içün, devlet içün, can çekişen millet içün,
Azme hâil mi olurmuş bu çürük ten kafesi?
Memleket bitti, yine bitmedi hâlâ sen, ben,
Bize bu hâl ile bizden büyük olmaz düşmen;
Dest-i a'dâdayız Allah içün ey ehl-i vatan;
Yetişir terk edelim gayrı hevâ vü hevesi!
Yoktur
Gül ruhluların misali yoktur.
Hurşidin o rengi âli yoktur.
Ağyar ile ülfet etmek ister
Ben ölmeden ihtimali yoktur.
Cevretme değil fedayı aşka,
Öldürse dahi vebali yoktur.
Allah'adır istinadım ancak
Nevi beşerin kemali yoktur.
Mezarcı
Sen ölürsen anan ağlar
İmam ıskatını sağlar
Kurdlar, kuşlar, kırlar, dağlar
Etini yer ölmeye gör
Kazmayı urdum mezâre
Kemik çıktı pâre pâre
Can verüp aldanma yâre
Senden geçer ölmeye gör.