Bir zaman öncesine kadar bankaların ellerinde sayıları binlerle ifade edilen hacizli gayrimenkul ve otomobil stokları bulunuyordu. Bankaya kredi borcu olan tüketiciler de geri ödeme dönemde yaşadıkları sıkıntılardan dolayı, üzerinde ipotek olan otomobili veya gayrimenkullerini haciz aşamasına gelmeden satmaya başladı. Bu satış işlemi sonrasında bankaya olan kredi borcu kapatıldı. Fakat bu durum bankanın elinde bulanan stokların neredeyse tükenmesine neden oldu.
Son dönemlerde yaşanan ekonomik krizden dolayı kredi borcunu ödeyemeyen tüketiciler, banka tarafından ipotek altına alınan otomobillerini ve konutlarını piyasalarda yaşanan artışlardan dolayı haciz aşamasına gelmeden satmanın yollarını aramaya başladı. Banka tarafından haczedilen otomobil ve gayrimenkuller, asıl borcun ana parası ve faizinden birkaç katı yüksek fiyata satılmasından dolayı kredi borcu tüketici tarafından rahatça ödenemebiliyor. Fakat bu durum bankanın elinde bulundurduğu haciz stokunun azalmasına neden oluyor.
Ülkede faaliyet gösteren birçok bankanın internet sitelerinde satılık aracın neredeyse yok denecek kadar azaldığı görüldü. Gayrimenkul satışlarının ise konut harici genel olarak işyeri ve arsa ağırlıklı olması dikkat çekti. Bazı bankaların hacizli araç sayısı '0' olarak görülürken bazı bankalarda ise bu rakamın 10’u geçmediği far edildi.
Bankalar arasında elinde en fazla icradan satılık araç ilanı olan bankanın Ziraat Bankası olduğu ifade edilirken, bankanın internet sitesinde sadece 34 aracın satışta olduğu belirtildi.
Bankalar gayrimenkullerde olduğu gibi icra yoluyla eline geçen taşıtları direkt teklif usulü ya da e-ihale yoluyla satıyor. Bu satışlar ya bankaların kendi sitelerinde ya da online aracı kurumlar üzerinden satışa sunuluyor. Bu araç satış ihalelerinin başlangıç bedelleri oldukça ekonomik oluyor. Çünkü bankalar bu araçları satarken, bayi ve galerilere göre çeşitli vergi avantajına sahip. Çoğunlukla bu araçlar ihale sonrası piyasasın yüzde 15-20 oranında daha ucuza satılıyor. Yakın döneme kadar bankaların elinde binlerce satılık araç bulunuyordu. Şimdi ise neredeyse tüm bankalardaki satılık araçların sayısı 100’ü geçmiyor.
Bankaların stoklarında sınırlı sayıda araç olmasının iki temel nedeni olduğu düşünülüyor. Bunlardan bir tanesi çip krizi olurken bu sistem piyasada arz-talep makasının açılmasına bunun da otomobil fiyatlarının hızla yükselmesine neden olduğu değerlendiriliyor.
Son günlerde artan bağladık, otomobil daha değerli bir ürün haline getirirken, bulunma sorunundan dolayı ikinci el otomobil fiyatlarını da sıfrıra yaklaştırdı. Diğer taraftan otomobil, en cazip yatırım araçlarından birisi haline geldi. Sektör temsilcileri, günümüzde piyasada tüketicilerin 100 bin-200 bin TL kredi borçları için otomobillerini hciz aşamasına getirmeyeceğini söylerken bu durumunda geçtiğimiz yıl 300 bin TL’ye alınan bir otomobilin şuan ki fiyatının iki katından fazla artma nedeni olduğunu dile getiriyorlar.
Dolayısıyla kredi borcu ödemede zorlanan vatandaş, aracını bankaya kaptırmak yerine satop borcunu kapatmayı tercih ediyor. Benzer durumlar konut sektöründe de yaşanıyor.