Almanya ile Türkiye arasında ticaret hacminin geçen yıl 41,1 milyar dolar olduğunu belirten Dr. Slevogt, ‘Türkiye ile 27 AB ülkesi arasındaki mevcut ticaret hacminin neredeyse dörtte biri’ diye konuştu.
Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK Türkiye) Başkanı Dr. Markus Slevogt, geçen yıl Türkiye’nin ihracatında 18 milyar dolar ile Almanya’nın ilk sırada yer aldığını açıkladı. Almanya’nın 17,1 milyar dolarının sanayi sektöründe olduğunu kaydeden Slevogt, şu ifadelere yer verdi: ‘Genel olarak tüm sektörler umut vadetmekle beraber halihazırda en büyük paya sahip olan sanayi sektörünün gelişimi otomotiv sektörünün gelişimiyle doğru orantılıdır. Otomotiv sektörünün elektrikli araçlara doğru bir değişim içinde olduğunu göz önünde bulunduracak olursak Türkiye'nin bu noktada şu anki cazibesini gelecekte sektöre hakim olacak elektrikli araçlar konusunda koruması ve artırması halinde bu alandaki potansiyelin büyük olduğunu söyleyebiliriz. Türkiye'de bulunan ihracatçıların Avrupa Yeşil Mutabakatı doğrultusunda uyumlaştırılmasının da ticari faaliyetleri önemli ölçüde etkileyeceğinin altını çizmek isterim.’
Türkiye'de artan bir yatırım ve faaliyet öngörülüyor
Türkiye’nin AB ülkeleriyle yaptığı ticaret hacminin yaklaşık olarak dörtte birini Almanya ile arasındaki ticaret hacminin oluşturduğunu ifade eden AHK Türkiye Başkanı Dr. Slevogt, ‘AHK World Business Outlook, DIHK'nin küresel bir anket formatı olup Almanya dış ticaret odaları ve bunların üyeleriyle müştereken yılda 2 defa gerçekleştiriliyor. Sonbahar 2021'a ait son World Business Outlook çerçevesinde, AHK Türkiye'nin Almanya'dan sermaye iştirakine sahip şirketleri, 'Türkiye'de tedarik zincirinde ve lojistikte Kovid-19 küresel salgını nedeniyle oluşan sorunları, ticaret hacminin gelişmesinin önündeki engeller' olarak değerlendirdi. Buna karşın bu şirketler, bir bütün olarak ticari durumlarını ve ticari faaliyetlerinin gelişmesini olumlu olarak değerlendirdi. Bu nedenle aynı yılın ilkbaharında yapılan anketle kıyaslandığında, Türkiye'de artan bir yatırım ve faaliyet öngörülüyor’ dedi.
Rusya ve Ukrayna'dan mal alan ülkeler, istikrarlı ve güvenilir alternatif arayışına girebilir
Dr. Markus Slevogt, dünyayı etkisi altına alan pandemi nedeni ile tedarik zincirinde ciddi aksaklıklar yaşandığını ifade etti. Slevogt, bazı şirketlerin ise bu tedarik zincirini istikrarlı hale getirmek amacıyla lojistik merkezlerini Türkiye’ye taşımaya karar verdiklerini söyledi.
Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle mal alan ülkelerin, istikrarlı ve güvenilir bir arayışa girebileceğini ve bu süreçte Türkiye’nin coğrafi konumundan yararlanılabileceğini belirten Slevogt, bu süreç için konuşmanın henüz erken olduğunu dile getirdi.
Slevogt, ‘Bosch ve Siemens gibi köklü şirketler, 100 yılı aşkın bir süreden bu yana Türkiye'de temsil edilmekteyken, Deutsche Bank 1909'dan, Bosch 1910'dan ve hatta Siemens 1856'dan beri, başka şirketler de Türkiye'de iş dünyasına katılma kararı aldı. Türkiye'deki Alman şirketlerinin ya da Almanya'dan sermaye iştirakine sahip Türk şirketlerinin sayısı son yıllarda arttı. Bu türde 7 bin 600 şirketle Almanya, Türkiye'de en fazla yabancı şirkete sahip ikinci ülkedir. Almanya, Türkiye ile karşılıklı yüksek ticaret hacmine sahip bir ülke olmasının yanı sıra aynı zamanda en yüksek yatırım hacmine sahip ülkelerden biri ve yatırımlarının süresi dikkate alındığında uzun bir tarihi geçmişe sahiptir’ dedi.