Ece Erken, daha sonra sözlerini şöyle sürdürdü:
15.01.22 yazışmamız, Dubai'ye yanıma geldiği sabah... Ve bugün canım Şafak'ımın 40'ı... Sabahsız geceler, her günün tekrarı, sadece aynı acıyı yaşayanların anlayacağı 40 gün... Ölmeyecek kadar yaralıyım, Allah'ım kimseye yaşatmasın. Eşimi toprağa verdiğim gün nasılsam öyleyim, bakımsız! Ne giydiğim, nasıl göründüğümün önemi olmadığı sadece eşime dua edeceğim bir gün... Nefesi o kadarmış benim güzel yüzlümün, hiç hak etmediği şekilde kaybettim ve onu çok sevdiğim için biliyorum ki büyük bir sınavdayım. Allah bana 'kaldıramayacağımdan fazla yük yüklemez' diyerek inanıp, yoluma öyle devam ediyorum. Oğlumla her zamankinden daha fazla ilgileniyorum, birçok eşini, yakınını kaybedenle görüşüyorum, mesajlaşıyorum, onlarla güçleniyorum ve iyileşiyorum... Hepsine buradan teşekkür ederim. Her insan bazen dökülür lakin mevsimi gelince Allah yeniden toparlar, toparlayacağım inşallah. Şafak oğlumun baba yokluğunu giderirken; benim için de eşten, sevgiliden öte ailemdi. Merhametli, vicdanlı, mükemmel bir baba, iyi bir evlat ve fedakar bir eşti. Hala yaptığı yardım ve iyilikleri duyup, onunla gurur duyuyorum.