Harper's Bazaar dergisinin yeni sayısı için röportaj veren Ebru Şallı, çarpıcı açıklamalarda bulundu.
Oğlu Sarp Tan hakkında konuşan Ebru Şallı, ‘Oğlum hastalandığında hep 'iyileşecek, neden geride böyle haberler' kalsın diye düşünüyordum. Bir çocuğun hastalığını magazin malzemesi yapmak bana yanlış geliyordu. İyileşeceğine son ana kadar inandım ama aksi olacağını bilseydim de yine ketum davranırdım’ ifadelerini kullandı.
İş insanı Uğur Akkuş ile mutlu bir evlilik sürdüren Ebru Şallı, Pars’ın bu evliliği çok istediğini belirterek şunları söyledi: ‘Ponçik (Pars) hastalandı. Uğur'a, 'Henüz yolun başındayken gitmek istiyorsan git. Benim geleceğim belirsiz' diye bir konuşma yaptım. Ama o gitmedi. Aksine, sürekli ponçiği ziyarete geldi, onunla ağabey-kardeş ilişkisi kurdu. Oyunlar oynadılar hep. Pars da 'Anne ne olur evlenin' diyordu hep’
‘HİÇ İSYAN ETMEZDİM’
‘Herkesin kaldırabileceği bir süreç değil. Ama başa gelince çekiyorsun. Ponçik'in kötülediği o son altı ayda yapılabilecek her şeyi yapmak istedim. Bir umutla şifa aradım, bir bilinçaltı terapistine gittim. 'Şu an evladın yoğun bakımda ve sen çok iyi görünüyorsun. Bir bakalım bu gücü nereden buluyorsun?' dedi kadın. Regresyonla bu güçlü durma halinin çocuklukta alınmış bir karar olduğunu gördük. Babam, 'Hakkına razı bu kız' derdi benim için. Hiç isyan etmezdim’
‘ÇALIŞMAK BENİM ŞİFAM’
İş hayatı hakkında da konuşan Ebru Şallı, şunları söyledi: ‘Çalışmak benim şifam, üretmeden duramam. 17 yaşından beri paramı kazanıyorum. Girişimlerde bulunmaktan, çalışmaktan hiç gocunmadım. Markam benim için öyle değerli ki. Umarım 100 yaşına kadar devam edebilirim’