Osmanlı en geniş sınırlarına Duraklama döneminde ulaşmıştır. Lehistan ile imzalanan Bucaş Anlaşmasının hemen sonrasında en geniş sınırlara ulaşılmıştır. Tarihi dönemleri sadece bu tür isimlendirmelerden yola çıkarak anlamaya çalışmak durumu zorlaştırabiliri. Biri kademe daha kapsamlı ve olay bazında incelemelerin yapılması sizi memnun edecektir.
Yapılan Savaşlar Nelerdir?
Duraklama Döneminde Osmanlının savaştığı devletler incelendiği zaman temelde şu hususlar hakkında bilgi sahibi olmanız gerekiyor;
- Haçova savaşı bu alanda en dikkat çeken mücadelelerden biri olarak karşımıza çıkıyor. Savaşta temel rakip Avusturya olmuştur. 1596 tarihinde yapılmış olan bu savaşın her iki taraf için de zorlu geçtiği fark ediliyor.
- Sonuç olarak kesin bir Osmanlı zaferi elde edilmiştir. Osmanlının o dönem padişahı ise Üçüncü Mehmet’tir.
- Emir komuta zincirinde Cafer Paşa ile yaşanan sorunlar olsa da sonuç olarak Osmanlı zaferi elde edilmiştir. İlerleyen aşamalarda nasıl bir adım atılması gerektiği ve Osmanlının hangi alanlarda yetersiz hangi alanlarda daha donanımlı bir duruşa sahip olduğu bu tür önemli mücadeleler ile çok daha net anlaşılmaktadır.
Bu seferlerde ve savaşlarda alınan bazı olumlu sonuçların dönem içerisinde atılan yenileşme adımları ile yakından ilgili olduğunun da belirtilmesi gerekmektedir. Yenilik için atılan adımların ilk olarak askeri sahada olması iyileşmenin de ilk olarak kendini bu süreçte göstermesini, mümkün kılmaktadır. Bu alanda sadece yenileşmelerin sonuçlarına değil aynı zamanda hangi alanlarda yenileşmeye ihtiyaç duyulduğu ile alakalı da yeni analizler yapılmasını sağlayan olaylar yaşanmıştır.
Duraklama Döneminde Toplumsal Olaylar Nelerdir?
Duraklama Döneminde Osmanlının savaştığı devletler incelenirken aynı zamanda devletin durumunu yoklamak adına toplumsal manada nasıl bir tablonun söz konusu olduğu ile alakalı da net bir biçimde bilgi sahibi olmanız gerekmektedir. Toplumsal olaylar denildiği zaman ilk olarak Celali İsyanları akla gelmelidir. Celali İsyanları ile beraber toplumsal huzursuzluğun ve atılan adımların oldukça üst seviyeye çıktığı kendini göstermektedir.
Toplumsal manada yaşanan bu huzursuzluk aslına bakılırsa devlet otoritesinin ne durumda olduğunu da gösteriyor. Dönem dönem isyan dalgalarını bastırmak çok daha kolayken padişahın gücü ve alınan yenilgi ya da zaferlere göre atılan adımlarda da değişimler kendini gösterecektir.
Ekonomik bağlamda ve toplumsal bağlamda meydana gelen olayların aslına bakılırsa ne derece ilişkili olduğu da fark edilmektedir. Toplumun temel ihtiyaçlarının karşılanmasına engel olan ekonomik olaylar arkasından toplumsal ayaklanmaları da beraberinde getirmektedir. Devletin dış güçler ile uğraşmak kadar ülke içerisinde otoritenin sağlanması için de çaba sarf etmesi gerekecektir