Ekonomi yönetimi ve para politikasındaki değişiklik sonrası kurlarda gevşeme devam ediyor. Lira'daki değerlenmenin devam edip etmeyeceği ve ya nerede duracağı da merak konularından biri.
Faiz artışının beraberinde para politikasındaki sıkı duruşun süreceği konusunda oluşan güvenle ülke risk priminin düştüğüne ve yabancı girişinin kurları baskıladığına vurgu yapan analistler, reel pozitif faizin sürmesi halinde kurlardaki gerilemenin bir süre daha devam etmesi tahmin ediliyor.
Dolar, 6 Kasım 2020’de gördüğü 8.58 TL düzeyinden hızla gerilemesini devam ettiriyor. Haftanın ilk işlem günü dolar 7.02 tl'ye kadar indi ve bu 6 Ağustos 2020’den beri görülen en düşük seviye olmaya devam ediyor. Türkiye’nin iflas risk primini gösteren 5 senelik CDS’leri de pandemi öncesindeki Mart 2020’den bu yana ilk kez 300 baz puan seviyesinin altına kadar geriledi.
Yüksek gelen enflasyon verisine rağmen TL’de güç kazanımı hızını kesmedi. Küresel çapta dolar endeksi 90 seviyesinin üzerindeyken yani dünyada dolarda güç kazanma eğilimi varken Türk TL' si karşısında neden hala kaybediyor? Analistler bu durumu evvela yeni ekonomi yönetimi ile Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın kararlılığına bağlarken Lira'daki değer kazanımının da sürmesini bekliyor. Analistler sene içerisinde dolar/TL’nin 7 TL'nin altına 6.50 TL seviyelerine inebileceği öngörüsünde.
VATANDAŞIN SATIŞIYLA AŞAĞI YÖNLÜ EĞİLİM GÜÇLENEBİLİR
İntegral Yatırım Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu, ilk önce belli zamandır gelişen ülkelere para girişi yaşandığını belirterek, 'Bu durum gelişen ülke para birimlerinin ABD Dolarına karşı daha güçlü bir seyir izlemesini sağlıyor. Bunların arasında TL ise, kasım ayındaki TCMB Başkanlık değişimi ve hem para politikası hem maliye politikalarında atılan adımlar ve verilen mesajlarla birlikte daha fazla pozitif ayrıştı' diye söyledi. Bu gelişmelerin yarattığı etkinin yabancı girişlerinin artmasına sebep olduğunu belirten Turşucu, şunları da söyledi: 'Ve TL, dolar ve Euro karşısında güçlendi. Bu nedenle dolar kuru düşüyor. Dolar kurunda yıl içerisinde 6.50 lira seviyelerine kadar düşüş beklenebilir. Özellikle yabancı girişleri ile düşen kurda, yurtiçi yerleşiklerin satışları da başlaması durumunda aşağı yönlü eğim güçlenebilir. TCMB’nin ne zaman alıma geçeceğini kestirmek güç. Reel kur endeksini takip edecek ve TL’nin ihracata zarar verecek şekilde değerlenme sınırlarında alım yapmaya başlayacaktır. Ancak seviyeyi belirtmek şimdilik erken' dedi.
MERKEZ BANKASI DOLARIN BELİNİ KIRDI
InvestAZ Araştırma Müdürü Yunus Topçu, Kasım ayında 8.57’den inişe geçen dolar/TL’nin 7.10 seviyesinin altına kadar düştüğünü belirterek 'Kasım ve aralık ayında iki adımda toplam 675 baz puan faiz artışına giden TCMB, eski başkanlardan Erdem Başçı’nın zamanında kullandığı ifadeyle doların belini kırdı. Yüzde 17 seviyesine gelen politika faizi ve uzun bir süre daha korunması beklenen şahin duruşun maliyeti reel ekonomiye ülke çapında yüksek olsa da aylardır koruduğumuz görüşümüz olan Dolar/TL’de aşağı yönlü baskının devamını bekliyoruz' diye dedi.
Merkez Bankası’nın döviz alımlarına henüz başlanılmamış olmasının da dolar/TL’de 7.00 seviyesinin aşağı yönlü kırılması fikrini destekleyen unsurlardan bir diğeri olduğunu söyleyen Topçu, global yatırım bankalarının da TCMB’nin öngörüsüne paralel 6.50-6.80 aralığında hedef fiyat güncellemelerine gittiğini hatırlattı.
MERKEZ'İN DÖVİZ İHALELERİ NE ZAMAN BAŞLAR
Topçu, şu şekilde konuştu: 'Merkez Bankası ne zaman döviz alımlarına başlar sorusunun cevabını tahmin edebilmemizin bana kalırsa pek imkanı yok. TCMB son yıllarda kitaptaki kuralların tamamen dışında politikalar uyguluyor. Swap ile alınan altın ve döviz rezervlerini dışarıda tuttuğunuz zaman eksi 50 milyar dolara yaklaşan miktarda negatif net döviz rezervi tarihte görülmüş bir olay değil. Durum böyle olunca 2019 Aralık’tan günümüze, 5.80’den 8.57’ye kadar aralıksız devam eden, toplamda 128 milyar dolar döviz satışı yapan Merkez Bankası’nın bu dövizleri hangi seviyeden yerine geri koymayı planladığını günümüz ekonomi ve finans teorilerinin sağladığı perspektifle açıklamamız çok mümkün değil. Ancak dikkatle izlenilmesi gereken nokta faizlerin yüksek seyri ve dövizde düşüş devam ediyorken döviz tevdiat hesaplarında henüz büyük bir düşüş eğiliminin başlamamış olması. Burada başlayacak olan bir çözülme TCMB için de başlama vuruşu görevi görebilir' dedi.
10 MADDEDE DOLAR/TL NEDEN GERİLİYOR
1- Yeni Merkez Bankası yönetiminin göreve geldiğinden beri yaptığı politika faiz artırımları, enflasyonla kararlılıkla mücadele söylemleri ve sıkı para politikası uygulaması.
2- Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın sıkı duruşun enflasyonda 2023 hedefi olan yüzde 5’e kadar korunacağı ve bu yılın faiz indirimini konuşmak için erken olduğunu vurgulaması.
3- Başkan Naci Ağbal’ın attığı sıkılaştırma adımlarının ve iletişim politikasının Merkez Bankası’nın bağımsızlık ve şeffaflık konusunda güvenin artmasına sebep olması.
4- Başkan Naci Ağbal’ın enflasyonla mücadele önemini devlet yönetiminin üst kademelerinden destek gelmesiyle maliye politikalarında para politikasıyla bileşik sağlandığı öngörüsü.
5- 6 Kasım sonrasında yabancı yatırımcının tekrardan Türkiye’ye sıcak para girişi sağlaması, TL varlıklarına ilginin artması.
6- Yeni ekonomi yönetimiyle beraber güven kazanımının Türkiye’nin iflas risk priminde (CDS) gözle görülecek hayaller sağlaması.
7- Yerli yatırımcıların yükselen mevduat faizleri sebebiyle az olsa bile döviz mevduatında Lira' ya dönüş sağlaması.
8- Küresel piyasalarda gelişen ülke para birimlerine olan ilgi ve genişleyici para politikalarının süreceği beklentisiyle oluşan bol para döneminin sürecek olması öngörüleri.
9- Her ne kadar ertelense ve tartışmalar sürse bile Amerika'dan büyük miktarda yeni teşvik paketinin gelebilecek olması.
10- Yabancı yatırım bankalarının Lira konumu önermesi, art arda raporlar açıklaması. Türkiye’nin daha yüksek reel faiz veriyor olması da pozitif ayrıştırıyor.
POZİTİF REEL FAİZ VERMEMİZ BİZİ POZİTİF NOKTODA TUTUYOR
Tera Yatırım Ekonomisti Enver Erkan Türk tl'sini, büyümekte olan piyasalardaki muadil paralardan daha iyi performans göstermeye devam ettiğini vurgulayarak %15’e varan ocak enflasyonundan sonra da, Merkez Bankası’nın enflasyona karşı yeterince sıkı kalmaya devam etmesi beklenen politika uygulamalarının Lira'nın değer kazancı açısından ana dayanak noktası durumunda olduğunu belirtti.
Erkan, 'Politika uygulaması aşamasında, Merkez Bankası kredibilite tesisi inşası ve iletişim anlamında yeni stratejisini uyguluyor ve yeni anlayışını piyasalara benimsetiyor. Ağbal, faizleri indirmenin yakın bir dönemde ele alınamayacağını, faizleri düşürmek için enflasyonun düşürülmesi gerektiğini, enflasyonda sapma durumunda ilave sıkılaşma yapılabileceğini belirtti. Erken dönem bir sıkılaşmanın ekonomi üzerindeki maliyetini konusunda geçmiş politika uygulamalarına referans verdi. En önemli ayrıntı; elbette para politikasının dezenflasyon sağlayacak kadar sıkı kalmaya devam edecek olması. Enflasyonla mücadele ve rezervlerin yeniden tesisi, yeni nesil Merkez Bankası politikalarının temel amacıdır” dedi. Kurun, önemli hareketli ortalama seviyelerini de aşağı kırdıktan sonra düşüş momentumunu artırdığını belirten Erkan, şunları söyledi: “Enflasyonda ilerleyen aylarda daha yukarı seviyeleri göreceğimiz beklentisi itibariyle, Merkez Bankası’nın asgari olarak mevcut düzeyde tutmaya devam edeceği faizleri, daha yüksek reel faiz vermemiz itibariyle bizi gelişmekte olan piyasalarda en pozitif noktada tutmaya devam edebilir. Dönem dönem doğal tepkiler görebiliriz, ancak risk barometrelerimiz stabil ve aşağı eğilimini sürdürüyor. Bu eğilim ve momentumla kurda daha aşağı seviyeler de görülebilir. TL’nin değer kazancı etkisini izlemeye devam edebiliriz' dedi.