Diyanet İşleri Başkanlığı dava dilekçesinde, 'âlâ' kelimesi için Din İşleri Yüksek Kurulu'ndan görüş talep edildiğini, kurulun da "Dinen haram olan bir nesne için Allah'ın sıfatlarından birinin marka olarak kullanılmasının doğru olmadığını" söylediğini kaydetti.
CİMER'E ŞİKAYET YAĞDI
İstanbul Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi'ne avukatları aracılığıyla başvuru yapan Diyanet İşleri Başkanlığı dava dilekçesinde, Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi (CİMER) ve kendilerine gelen şikayetler ile 'âlâ' sözcüğünün alkollü bir içecekte marka olarak kullandığının fark edildiğini kaydetti. Şikayetler ardından 'Âlâ 'adının dini bir değer ve sembol içerip içermediği hakkında araştırma yapıldığı kaydedilen dilekçede bu doğrultuda Din İşleri Yüksek Kurulu'ndan görüş talep edildiği bildirildi.
Kurul tarafından 25 Ocak'ta kendilerine gönderilen yanıtta "Türkçemizde her ne kadar iyi, pekiyi, manasında kullanılmış olsa da Cenab-ı Hakk'ın sıfatlarında biri olan 'Âlâ'yı çağrıştırması Kur'an-ı Kerim'de sure adı olarak geçmesi, gelenekte dini çağrışımı yapması ve Allah Teala'nın haram kıldığı bir nesneyi övme, yüceltme manası taşıması yönleriyle bahis hususu adın bir içki türüne isim/marka olarak kullanılmasının dinen uygun bulunmadığı değerlendirilmektedir" denildiği kaydedilen dilekçede Din İşleri Yüksek Kurulu'nun dini meselelerde en yüksek karar ve danışma organı olduğu ifade edildi.
ALLAH'IN SIFATLARINDAN BİRİSİ
Bu çerçevede markanın dini değer içerdiğinin meydana çıktığı aktarılan dilekçede, Sınai Mülkiyet Kanunu'nda yer alan "Dini değerleri ve sembolleri içeren işaretlerin mevcut olması durumunda mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verileceği" doğrultusundaki ifadeye de atıfta bulunuldu. Diyanet İşleri Başkanlığı'nın dilekçesinde “Din İşleri Yüksek Kurulu'nun dinen haram olan bir nesne için Allah'ın sıfatlarından birinin marka olarak kullanılması doğru olmaz. Âlâ markasının hükümsüzlüğüne karar verilsin" denildi.
Son Dakika Gündem Haberleri için aşağı kaydırın.