Kahraman merkezli iki 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki depremlerin sonrasında ağır hasar alan çok sayıda bina yıkılacak. Yıkılacak binaların arasında henüz tamamlanmamış binalar da mevcut. Hasar tespit çalışmaları dahilinde inşası bitmemiş 27 bin binanın 16 binin incelemeler sonucu yüzde 98'i yıkılacak.
AA'da yer alan habere göre; Kahramanmaraş Merkezli Depremlerin Sonuçlarının Bütün Yönleriyle Araştırılması, Depreme Dirençli Yapı Stokunun Oluşturulması ve Kentsel Dönüşüm Uygulamalarının Etkinliğinin Artırılması İçin Alınması Gereken Tedbirlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırma Komisyonu, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu başkanlığında toplandı.
Komisyonda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı Yapı İşleri Genel Müdürü Banu Aslan, Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Suna Kotan, Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü Riskli Yapılar Daire Başkanı Serdar Cenikli, Coğrafi Bilgi Sistemleri Genel Müdür Yardımcısı Akın Kısa, Coğrafi Teknolojiler Daire Başkanı Emrah Sert, Milli Emlak Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Vural, Milli Emlak Genel Müdürlüğü Teknik Hizmetler Daire Başkanı Ulaş Ankıtçı ve İller Bankası Genel Müdür Yardımcısı Erdoğan Topçu sunum yaptı.
Yapı işleri Genel Müdürü Aslan, 6 Şubat’taki Kahramanmaraş meydana gelen depremlerin hemen sonrasında hasar tespit çalışmalarının başlatıldığını, 7 Şubat’ta 2 bin personelin tüm deprem bölgesinde konuşlandığını belirtti. Yaşanan depremlerin sonrasında 11 ilde etkililik alanı ilan edildiğini belirten Aslan, 11 ilin yanı sıra istenilen illerde de hasar tespitleri yapıldığını ifade etti.
Depremden etkilenen 11 ilin 6'sında hasar tespit çalışmasının tamamen bittiğini bildiren Aslan diğer illerde hasar tespit çalışma oranının yüzde 96'larda olduğunu söyledi.
Aslan, "Hatay'da beş bölgenin ikinci kez tamamının taranması dün itibarıyla bitti. Malatya'yı 5,7'lik depremden sonra tekrar inceleme ihtiyacı hissettik. Bu çalışmalar da şu anda yüzde 70 bandında. Onu da 5 gün içerisinde bitirmeyi hedefliyoruz. Diyarbakır bugün bitiyor, Şanlıurfa ve Adana'yı da beş gün içerisinde tamamen bitiriyoruz." dedi.
Tamamlanmamış yapılarda inceleme
Depremin sonrasında bölgede yapım aşamasındaki binalara yönelik incelemeler gerçekleştirdiklerini belirten Aslan, normalde afetlerde hasar çalışma tespit çalışmalarında
Depremin hemen ardından bölgede yapım aşamasındaki binalara ilişkin de inceleme yaptıklarını dile getiren Aslan, normalde afetlerde hasar tespit çalışmalarında tamamlanmamış yapıların incelemesinin yapılmadığını ancak bu afetin başka bir afet olduğunu, bu yüzden natamam binaların da incelendiğini aktardı.
Bu binaların doktora ve üstü düzeyde uzman akademisyenlerce incelndiğini kaydeden Aslan, bütün illerde 27 bin tamamlanmamış binanın olduğu söyleyerek, "16 bin natamam yapı incelendi. Ruhsatı almış, hiç çalışmaya başlamamış, biz onları incelemiyoruz. Yaş beton çalışmaları başlamış, kimi birinci katta, kimi 10. katta ama iskan alamamış çalışmalar natamam olarak değerlendirildi. Bunların inceleme süreci başlatıldı. 27 bin natamam yapının 16 bininin incelemesi tamamlandı. Bunlardan 98'sinin hiçbir şekilde inşatına devam edilemeyeceğine karar verildi. Bunlar hakkında yıkım kararı alındı. Bin 132 yapının 'Tekrar gözden geçirilmesi, güçlendirilmesi gerekiyor.' denildi. Başlangıç seviyesinde olan yapılar az hasarlı ya da hasarsız çıktı." ifadesini kullandı.
Milletvekillerinin sorusu üzerine Aslan, 2007 yılından bu yana kaynağında denetim yapıldığı, yapı malzemesi üretim tesislerinin yılda 4-5 kez denetime tabi tutulduğunun bilgisini verdi. Beton santrallerine yılda en az 8 kez ani denetimler yapıldığını söyleyen Aslan bu denetimlerin daha sıklaştırılması önerisine katıldığını bildirdi.
Milletvekillerinin, betonun takibinin yapılması için beton numunelerine yerleştirilen çiplerde istismar yaşandığını söylemesi üzerine Aslan, "Çipteki istismar şuydu: e-Devlet şifresiyle, T.C. kimlik numarasıyla giren denetçi ona göre bakardı. T.C. kimlik numarasının birbirlerine verildiğini duyduk. Bu hiç beklenmeyecek bir şeydir ama bunu duyduk. 5,5 ay öncesinin olayı. Buna ASELSAN ile birlikte farklı bir sistem getirdik, sadece koordinat atama değil, IP atama gibi. Kendi telefonu sisteme giriş yaptığında o nerede, bunu anlayacak bir sistem geliştirdik. 40 gün önceydi, bunu devreye koyduk. O istismarı kapattık." açıklamasında bulundu.
"5 yılda bir denetim zorunluluğu getirildi"
Taşıyıcı sistemlerin denetimine ilişkin kanun maddesinin 2022 yılında TBMM'de kabul edildiğini anımsatan Aslan, bina kimlik sitemiyle beraber, 5 yılda bir yapıların statik incelemesi sürecinin başlatıldığını söyledi.
Aslan "Bina kimlik sistemini yönetmelikle başlatmıştık. Yapı denetimi başlayan, iskan alan yapılara bu takılıyor. Çip sistemiyle bu yapının içerisinde ne var ne yok bunun bilgisi içerisinde bulunuyor. 2021 yılının haziran ayında devreye girdi. Şu anda 81 ilde eş zamanlı olarak 130 binin üzerinde bina kimliklendirildi. 2022 yılında Meclis'ten çıkan kanun maddesiyle de bina kimlik belgesi olan tüm yapılara 5 yılda bir denetim zorunluluğu getirildi. Artık 'Kolonu kesti, balkonu salona kattı, bodrumda perdeyi deldi orayı pencere açıp eve çevirdi, üstüne kaçak kat attı.' gibi hiçbir istismar yapılamayacak. Bunu yapan varsa ciddi cezalandırılmayı da göze almış olacak. Hem savcılığa suç duyurusu hem anında belediyelerle, bakanlığımız eliyle yapılan manipülasyonun geriye çevrilmesi, gerekiyorsa binanın kitlenmesi, çok ciddi para cezaları gibi ceza sistemleri devreye konuldu." ifadelerini kullandı.
Aslan beş yılda bir uygulanacak denetimle birlikte uygulamakta olan yapı denetim sisteminde olduğu gibi elektronik dağıtım usulüyle gerçekleştirileceğini bilgisini verdi. Bu hususla ilgili olarak İstanbul'da Yeşilyurt Apartmanı'nın çökmesinin ardından AR-GE çalışmalarının başlattıklarını bildiren Aslan, bina kimlik sistemi ile beş yılda bir denetim sisteminin pilot uygulandığını duyurdu.
2000 yılından önceki binaların bir çoğunun projelerini elde edemediklerini söyleyen Aslan, buna ilişkinde bir AR- GE çalışmasının başladığını duyurdu. Aslan, "Binada birtakım değişiklikler meydana gelmiş ama ruhsatsız meydana gelmiş. Bunlara ilişkin, nasıl çözeceğimize ilişkin bir AR-GE yapıyoruz. En kısa sürede hayata geçiririz." dedi.
Deprem bölgesinde, yapı denetimli olup orta ve üzeri yapısal hasar alan 216 bina bulunduğunu söyleyen Aslan, yapı denetimin 2001 yılında getirildiğini ancak 81 ilde eş zamanlı uygulanmadığını kaydetti. 19 pilot ilde yapı denetiminin uygulanmaya başlandığını ifade eden Aslan, "Depremden etkilenen 11 ilimizden Gaziantep, Adana ve Hatay bu illerdendi. Adıyaman, Kahramanmaraş, Malatya, Şanlıurfa, Diyarbakır gibi iller 2011'den itibaren yapı denetime geçti. Bunları '10-15 yaşında bir bina etkilendi, bu yapı denetimliydi neden böyle oldu?' sorusuna açıklık getirmek için söylüyorum." diye konuştu.
"Belediyeler dönüşüm için bütçelerinde para ayırmaları lazım"
Komisyon Başkanı Veysel Eroğlu, binaların yapım aşamasında çalışan işçilerin durumuna dikkati çekerek elektrikçi, tesisatçı, mekanikçi, kalıpçı, demirci için sertifika sürecinin uygulanmasının elzem olduğunu vurguladı. Eroğlu, "Riskli illerden ve riskli bölgelerden başlayarak kentsel dönüşüm çok önemli. Bu dönüşüm olmadan biz depreme karşı ciddi bir tedbir almış olamayız." dedi.
Başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere belediyelerin riskli yapıların dönüşümü konusunda önünün açılması gerektiğinin altını çizen Eroğlu, "Bütün belediyeler riskli binaların dönüşümü için bütçelerinde bir para ayırmaları lazım." uyarısında bulundu.
Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdürlüğü Riskli Yapılar Daire Başkanı Serdar Cenikli da enkaz kaldırma çalışmalarında yüzde 20 seviyelerinde olduklarını bildirdi.
"Kentsel dönüşümde davalar uzun sürüyor"
Altyapı ve Kentsel Dönüşüm Hizmetleri Genel Müdür Yardımcısı Suna Kotan, riskli yapılarda dönüşümü aksatan konuların başında, dönüşümün yargıya taşınması olduğunu işaret etti.
"Kentsel dönüşümde davalar o kadar uzun sürüyor ki ciddi anlamda dönüşümü sekteye uğratıyor." diyen Kotan, kentsel dönüşüm konusunda ihtisaslaşmış mahkemelere ihtiyaç olduğunu, bu konunun acilen çözülmesi gerektiğini vurguladı. Bazı vatandaşların dönüşümden zengin olma gibi bir düşüncesinin olduğunun altını çizen Kotan bu konuda algının kırılması gerektiğini söyledi.
Kentsel dönüşümde kira yardımı, faiz desteği gibi desteklerin verildiğini anımsatan Kotan, sabit gelirli, emekli kesimin olduğu yerlerde yapılan yardımların yeterli olmadığını belirterek "Ekonomisi iyi olmadığı için gidip kredi çekemiyor. Verdiğimiz kira desteği yetmeyebiliyor. Dolayısıyla bir şekilde ekonomik bakımdan güçsüz olan kesimlerin olduğu yerlerdeki dönüşümlerde, yardımları artıracak finansman modeli oluşturmak lazım. Dolaylı kaynaklar bir yere kadar getiriyor işi. Doğrudan belki bir bütçe ayırarak yapmak lazım. Belki de maliyecilerle bunu konuşup kentsel dönüşümde yeni argümanlar nasıl yaratırız, asıl önemli konu bu. Kentsel dönüşümün finansman boyutunu çözdüğümüz zaman dönüşümün yapılmaması gibi bir şey olamaz." İfadelerini kullandı.
Kotan, kentsel dönüşüme 12 yılda toplamda 32 milyar lira para harcandığını, 3 milyon konutun da dönüşümün sağlandığını söyledi. Kotan, "Bu elimizdeki kaynaklarla hiç fena rakamlar değil ama ülkemizde dönüştürülecek bina sayısına baktığımızda bu yeterli mi, değil." dedi.
Sadece kentsel dönüşümü yapacak bir kurum ve birime ihtiyaç olduğunu vurgulayan Kotan, "Afet bakanlığı tartışılıyor, böyle bir bakanlık olacaksa mutlaka kentsel dönüşüm ve afet bakanlığı olmalı." ifadesini kullandı.