Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen "Diplomatik İlişkilerin 30. Yılında Türkiye-Kazakistan Eğitim İşbirliği ve Ahmet Yesevi Üniversitesi Çalıştayı"na katıldı.
İbrahim Kalın, Çalıştay’da önemli açıklamalarda bulundu. Son dönemde Türk dünyasının yeniden toparlanmaya başladığı, çok stratejik, tarihi, kritik bir süreçten geçtiğini söyleyen Kalın, “Türk dünyası yeniden birleşiyor, yeni bir ufka açılıyor. Son dönemde yaşanan gelişmeler, özellikle Ukrayna savaşı ile ortaya çıkan enerji ve gıda krizinde, Türk dünyasının ve Orta Asya'nın bundan sonra hayati bir rol oynamaya devam edeceğini gösteriyor." ifadelerini kullandı.
Türkiye’nin önemli rezervlerden biri olduğunu hatırlatan Kalın, "Dünyanın iki tane büyük enerji rezervi var, birisi Orta Doğu, ikincisi de Türk dünyasıdır. TANAP ile bizim inşa ettiğimiz enerji koridoru, bugün sadece Azerbaycan gazının Avrupa'ya aktarılması noktasında değil, aynı zamanda Türkmenistan'ın, belki ileride Kazakistan'ın enerji kaynaklarının dünya pazarlarına ulaştırılması noktasında çok hayati ve kritik bir rol oynayacak." Şeklinde konuştu.
Millet Kütüphanesi'nde düzenlenen "Diplomatik İlişkilerin 30. Yılında Türkiye-Kazakistan Eğitim İşbirliği ve Ahmet Yesevi Üniversitesi Çalıştayı"na katılan İbrahim Kalın, "Türk dünyasının yeniden toparlanmaya başladığı, çok stratejik, tarihi, kritik bir süreçten geçiyoruz. Türk dünyası yeniden birleşiyor, yeni bir ufka açılıyor. Türk Devletleri Teşkilatı olarak yeniden tanımlanan, teşkil, organize edilen teşkilatımızın ortaya koyduğu siyasi vizyon da bunun en somut neticelerinden bir tanesidir.
Uzun yıllardır, özellikle soğuk savaşın sona ermesi ve Sovyetler Birliği'nin dağılmasından sonra Türk dünyasının nereye gideceği, hangi istikamete yöneleceği, Türkiye ile ilişkisinin ve dünyanın kalan kısımlarıyla münasebetlerinin ne olacağı konusu önemli bir siyasi, stratejik soruydu, meseleydi. Son yıllarda özellikle Türkiye, Kazakistan, Azerbaycan, Kırgızistan ve diğer Türk Cumhuriyetlerinin, hassaten Özbekistan'da yaşanan gelişmeler neticesinde Türk dünyasının birlik ve beraberliği sadece bir imkân olmaktan çıktı, artık bir stratejik zorunluluk ve büyük bir yeni sayfa, yeni bir siyasi ufuk haline geldi. Özellikle son dönemde, 44 günlük Karabağ Zaferi, Türk dünyasına, bir olursak, birlikte olursak, beraber hareket edersek, stratejik imkân ve kabiliyetlerimizi bir araya getirirsek neler başarabileceğimizi gösteren çok önemli bir gurur, umut kaynağı oldu." dedi.
Karabağ Zaferi'nin, sadece Türkiye ile Azerbaycan'da değil, tüm Türk dünyasında, Orta Asya'da da canı gönülden kutlandığını dile getiren Kalın, "Daha da önemlisi, bundan sonra birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğimizde, neleri başarabileceğimize dair bize çok önemli bir öz güven aşıladı, bir ufuk perspektifi ortaya koydu." diye konuştu.
Türk dünyası kritik rol oynayacak
Savunma sanayi alanında son yıllarda özellikle Türkiye'nin yaptığı hamlelerin, Türk dünyası tarafından da yakından takip edildiğine dikkati çeken Kalın, Türk dünyasının da Türk cumhuriyetlerinin de bu alanda önemli adımlar atmaya başladığını söyledi.
Kalın, şunları ifade etti: "Daha da önemlisi, son dönemde yaşanan gelişmeler, özellikle Ukrayna savaşı ile ortaya çıkan enerji ve gıda krizinde, Türk dünyasının ve Orta Asya'nın bundan sonra hayati bir rol oynamaya devam edeceğini gösteriyor. Çünkü dünya enerji rezervlerinin çok önemli bir bölümü, bizim Türk coğrafyamızda bulunuyor. Dünyanın iki tane büyük enerji rezervi var, birisi Orta Doğu, ikincisi de Türk dünyasıdır. Bir de buna belki Venezuella gibi ülkeleri ekleyebiliriz ama asıl doğudan batıya doğru yeni enerji haritalarının şekillendiği bu dönemde, Türk dünyası önümüzdeki 10 yıllarda çok kritik, hayati bir rol oynamaya devam edecek. Liderlerimizin ortaya koyduğu vizyon sayesinde, son 10-15 yılda bu enerji altyapısı büyük oranda oluşturuldu. Özellikle TANAP ile bizim inşa ettiğimiz enerji koridoru, bugün sadece Azerbaycan gazının Avrupa'ya aktarılması noktasında değil, aynı zamanda Türkmenistan'ın, belki ileride Kazakistan'ın enerji kaynaklarının dünya pazarlarına ulaştırılması noktasında çok hayati ve kritik bir rol oynayacak."
Bu ayın ortasında yapılacak Türkiye-Türkmenistan-Azerbaycan üçlü toplantısının bu sürecin en kritik aşamalarından birini teşkil ettiğini belirten Kalın, Türk Devletleri Teşkilatı'nın yeniden organize olup, yeni zirveler yapmasının, yeni toplantılarda, yeni kararlar almasının, bu kararlılığın en somut göstergelerinden bir tanesi olduğuna işaret etti.