Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tüm Dünyaya İlan Ettik!"

Son dakika haberine göre, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin grup toplantısında konuşuyor.

24.07.2024-12:38 - (Son Güncelleme: 24.07.2024-17:42) Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Tüm Dünyaya İlan Ettik!"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasında, güncel siyasi ve ekonomik gelişmeler, hükümetin icraatları ve geleceğe yönelik planları hakkında önemli açıklamalar yapması bekleniyor. Erdoğan'ın, özellikle ekonomi, dış politika ve iç güvenlik konularında kritik mesajlar vermesi öngörülüyor.

Canlı Yayın ve Detaylar

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açıklamalarında şunları kaydetti:

"Buradan AK Parti'nin ülkeye hizmet mücadelesi omuz veren tüm partililere vatandaşlarıma selamlarımı iletiyorum. Grup toplantımıza heyecan katan kardeşlerimize hoş geldiniz diyorum. 

Doktor Sadık Ahmet, inandığı değerleri savunmaktan ismiyle müsamaha bir dava adıydı. Batı Trakya Türk azınlığın bugünkü kazanımlarda merhum Sadık Ahmet'in büyük payı vardır. Kendisini bir kez daha anıyor, ailesine sabır diliyorum.

"3 ÇEYREK ASIRDIR HAKSIZLIĞA, AYRIMCILIĞA MARUZ KALIYORLAR"

Yunan makamlarıyla görüşmelerimizde Batı Trakya'daki soydaşlarımızın sorunları gündemimizin ilk sırasında alıyor, Din, ibadet, ve eğitim konusundaki meseleler sürekli takibimizdedir. Bundan sonra da Batı Trakya Türk azınlığa kol kanat germeye devam edeceğiz. Aynı durum Kıbrıs Türk halkının hakları için de geçerlidir. 1960'lardan beri neredeyse 3 çeyrek asırdır, haksızlığa, ayrımcılığa maruz kalıyor.

Yakılan köyleri, öldürülen çocukları, Kıbrıslı kardeşlerimizin dramlarını asla unutamayız. Tüm bu zulümler işlenirken Batılı kuruluşlar hiçbir şey yapmadılar. 20 Temmuz 1974 Barış harekatıyla Türkiye, Kıbrıs Türk halklarının bağımsızlığına uzanan elleri kırmıştır. Kıbrıs Türkünün bağımsızlık iradesini kırmaya çalışan politikalar o günden bugüne kadar artarak devam etmektedir.

Kıbrıs Barış Harekâtı’nın 50’nci yıldönümü

Son olarak 2004 yılında Annan Planı'na evet diyen Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti cezalandırılırken plana hayır diyen Rum kesimi Avrupa Birliği'ne tam üye yapılarak ödüllendirildi. Daha sonra oturulan müzakere masalarından ne yazık ki hiçbir sonuç çıkmadı. Eski yöntemlerle bir yere varılamayacağını artık görmüş durumdayız. Federalizme dayalı tekliflere bizim de Kıbrıs Türkü'nün de karnı tok. Anavatan ve garantör ülke olarak duruşumuzu Barış Harekatı'nın 50'inci yıl dönümünde çok net biçimde tekrar ortaya koyduk. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramı'nı ülkemizden geniş bir heyetin de katılımıyla Kıbrıs Türkü kardeşlerimizle beraber büyük bir coşkuyla kutladık. Kıbrıs davasına ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına verdiğimiz önemi böylece bir kez daha tüm dünyaya ilan etmiş olduk.

Hedefimiz, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tanınırlığını artırmaktır. İslam İş Birliği Teşkilatı ve Türk Devletleri Teşkilatı bünyesinde attığımız adımların devamını getirmekte kararlıyız. Aynı şekilde Kıbrıs Türk Halkının kendi ayakları üzerinde durması için de desteklerimizi, yatırımlarımızı sürdürüyoruz. Bu vesileyle Barış Harekatı’nda şehit olan Mehmetçik ve Mücahitleri tekrar rahmetle, kahraman gazilerimizi şükranla yad ediyorum. 20 Temmuz Barış ve Özgürlük Bayramına iştirak etmek suretiyle Kıbrıs Türk halkına varlıklarıyla destek olan; Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş’a, Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye, Cumhur İttifakı’nda beraber yol yürüdüğümüz ortaklarımıza, siyasi partilerin genel başkanlarına ve milletvekillerine hassaten teşekkür ediyorum.

"15 TEMMUZ İHANETİNİN FAİLLERİNİ AKLAMA GÖREVİNİ DE CHP ÜSTLENDİ"

Özellikle muhalefetin, Türkiye’yi yabancılara şikayet eden eski siyasetini terk etmeye başlamasını önemsiyoruz. Hatırlanacağı üzere “Sâbık Genel Başkan” döneminde Cumhuriyet Halk Partisi’nin dış politikada yaşadığı savrulmalar, siyasi rekabet kavramıyla açıklanamayacak boyutlara ulaşmıştı. Kimi CHP milletvekilleri, Avrupa’da ülke ülke dolaşıp, PKK’nın Suriye’deki uzantılarının gönüllü avukatlığını yapıyorlardı.

Geçen hafta 8’inci yıldönümünü geride bıraktığımız 15 Temmuz ihanetinin faillerini aklama görevini de yine CHP yönetimi üstlenmişti. Milletin, bir gecede 252 evladını şehit vererek yazdığı milli irade destanına, “kontrollü darbe” yaftası vuranlar da, bu kifayetsizlerden başkası değildi. Türkiye’ye ve Türk siyasetine yakışmayan bu tavrın değişim işaretleri göstermesini, açık söyleyeyim, “muhalefetin normalleşmesi” adına kaydadeğer buluyoruz. Lefkoşe’de sergilenen birlikteliğin, başta terörle mücadele olmak üzere milli meselelerde istikrarlı bir şekilde sürdürülmesini temenni ediyorum. Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın şahsında Kıbrıs Türk halkına samimi ev sahiplikleri için buradan ayrıca şükranlarımı sunuyorum.

Burada şunu da ifade etmek isterim. Biz, komşularımızla ilişkilerimizde gerilim peşinde asla değiliz. Yakın çevremizden başlayarak tüm ülkelerle dostluğumuzu ilerletmeye, bölgemizde ve dünyada dostlarımızın sayısını artırmaya bakıyoruz. Bu politikamızda da son derece samimiyiz, kararlıyız, iyi niyetliyiz. Tokalaşmak amacıyla uzatılan hiçbir eli havada bırakmayız. Ortak çıkarlar ve karşılıklı saygı çerçevesinde hareket edildiği takdirde aşılamayacak hiçbir engel görmüyoruz. Nitekim son bir yılda bu yönde önemli adımlar attık. Komşularımızın yanı sıra, pek çok uluslararası kuruluşla iş birliğimizi ilerlettik. Artan güvenlik tehditleri karşısında Türkiye’nin manevra alanını genişletmek için gayretlerimizi inşallah daha da yoğunlaştıracağız.

"ENFLASYONDA EN KÖTÜSÜ GERİDE KALDI"

Dış siyasette tüm bu hamleleri yaparken, bir diğer temel önceliğimiz olan ekonomide de sıkıntılarımızın üstesinden geliyoruz. Orta Vadeli Programın olumlu sonuçlarını görmeye başladık. Enflasyonda en kötü tabloyu geride bıraktığımıza inanıyoruz. Enflasyon, inşallah bundan sonra daha hissedilir biçimde düşecektir. Aşırı kâr hırsının şişirdiği fiyat balonu, kimi sektörlerde yavaş yavaş sönüyor. Fiyatlama davranışlarının, tekrar piyasa gerçekleriyle uyumlu hale gelmeye başladığını görüyoruz. Bu dengelenme önümüzdeki dönemde güçlenerek devam edecek. Sene sonunda enflasyonu, hedeflediğimiz seviyelere mutlaka indireceğiz.

"TÜRKİYE, HEDEFLERİNE EMİN ADIMLARLA İLERLEMEKTEDİR"

Bunun piyasadaki ana aktörler tarafından da kabul edilmesi, ekonomideki yol haritamızın sağlamlığının delilidir. Kredi derecelendirme kuruluşları da Türk ekonomisiyle ilgili daha objektif değerlendirmeler yapıyorlar. Moody’s geçen hafta kredi notumuzu iki kademe birden artırması, bunun en son örneğiydi. Tam 11 yıl sonra gelen bu not artırımı, esasen Türkiye için çok geç kalmış bir adımdı. Peki bunlar yeterli mi? Elbette değil. Türkiye’nin ekonomik kapasitesinin bu oranların çok çok üzerinde olduğunu gayet iyi biliyoruz. Kredi derecelendirme şirketleri adaletli davrandıkça, inşallah bu notlar da hak ettiğimiz seviyelere çıkacaktır. Burada şunu çok net vurgulamak isterim: Milletimiz gönlünü ferah tutsun. Türkiye, doğru yoldadır ve hedeflerine emin adımlarla ilerlemektedir. Daha önce nasıl enflasyonu tek haneye indirdiysek, inşallah aynısını yine başaracağız. Bunu, AK Parti ve Cumhur İttifakından başka yapabilecek kimse de yoktur.


"BAKANLIĞIMIZ BORÇLARIN TAHSİLİNE BAŞLAYACAK"

Emeklilere faydanız dokunsun istiyorsanız talimat verin belediyeleriniz Sosyal Güvenlik Kurumu’na olan birikmiş borçlarını ödesinler.

Şu anda belediyelerin borçlarıyla ilgili Hazine ve Maliye Bakanlığımız kaynağında bu borçların tahsiline başlayacaktır.

Öyle 25 kuruşa simit yok. Milletin varlığını değişik yerlerde harcamaya müsaade yok. Dolayısıyla Bakanlığımız bu tahsili yerinde yapacaktır. Biz siyasette hiçbir zaman böyle ucuz yollara meyletmedik, Sırf seçim kazanacağız diye böyle sözler vermedik. Gerçekten yapmak isteyip de irademizi aşan sebeplerden dolayı yapamadığımız hususlar elbette olmuştur. Ama gayretimize, samimiyetimize halkımız şahittir.

Son 21 yılda emeklilerimizin hayat kalitesine büyük katkıda bulunduk. Bizden önce emekli maaşları insani standartların altındaydı. Emeklilerimiz için önceki yıllarda da olduğu gibi bu yıl da maaş artışı yaptık.

Sıkıntıların, serzenişlerin de farkındayım. Bizim popülizmle işimiz yok, biz meydanlarda söz verip sonra cayanlardan değil sözümüzün dimdik arkasında duranlardan olduk. Bu ülke yakın geçmişte kendi çıkarı için, seçim kazanmak için vatandaşın umutlarıyla oynayanlardan çok çekti. Bizim hedefimiz el ele verip vatandaşımızın refahını artırmaktır.

SOKAK HAYVANLARI DÜZENLEMESİ

Bugün bazı şeyleri açık açık konuşmamız gerekiyor: Birileri ısrarla görmezden gelse de, Türkiye’de bir başıboş köpek sorunu var. Daha önce de ifade ettim: Dünyanın hiçbir medeni ülkesinde, modern şehrinde göremeyeceğiniz, bir sokak köpeği popülasyonuyla karşı karşıyayız. Maalesef bu sayı, her yıl asimetrik bir şekilde katlanarak artıyor. Üstelik bu başıboş köpekler; çocuklara, yetişkinlere, yaşlılara, başka hayvanlara, koyun sürülerine, keçilere saldırıyorlar. Trafik kazalarına sebep oluyor; en değerli varlıklarımız olan çocuklarımızı parçalamak suretiyle bizden kopartıyorlar.

Artan kuduz vakalarını, yabancı ülkelerin Türkiye’ye gelen vatandaşlarına yaptığı uyarıları burada saymıyorum bile. Müdahale edilmedikçe sorun daha da büyüyor; kötüleşiyor, mesele tam anlamıyla çığırından çıkıyor. Milletimiz bizden bu sorunu çözmemizi istiyor. Halkımız, sokakların güvenli hale gelmesini istiyor.

MECLİS'TEKİ PROVOKASYONA SERT TEPKİ

Komisyonda kızının acısını yüreğinde taşıyan annenin üstüne yürüyen karakter fukarasının diline en son alacağı kelime merhamettir. Milletvekiline, hem de yüce Meclis çatısı altında 'katil' diye bağıran da onu getirip o cesareti veren de millete karşı saygısızlık, edepsizlik yapmıştır.

MECLİS TATİLE GİRMEDEN YASALAŞACAK!

Dağdaki eli kanlı katil sürülerine methiyeler düzenler, kimse kusura bakmasın ama bize vicdan ve merhamet nutku çekemez. Timsahın gözyaşı merhametten değildir. Meclis tatile girmeden Genel Kurula sunacak, taşkınlıklara prim vermeyecek, yasalaştırıp sokaklarımızı güvenli hale getireceğiz.

Teklifin yasalaşması başlangıç. Önemli olan sahiplenme kampanyasıdır. Hayvanseverlerden başıboş köpekleri sahiplenme kampanyamıza güçlü destek bekliyoruz.

"EMEKLİ AYLIĞINI 380 DOLARA YÜKSELTTİK"

Hayatlarının ikinci baharında emeklilerimizin yanında yer almayı asli görevimiz olarak görüyoruz. Son 21 yılda emeklilerimizin hayat kalitesini yükseltecek birçok adım attık. Bizden önce emekli maaşları gerçekten insani standartların çok altındaydı. Kasım 2002’de nasıl bir ücret tablosuyla karşı karşıya olduğumuzu burada sizlerle paylaşmak istiyorum. Ülkeyi yönetme sorumluluğunu üstlendiğimizde en düşük emekli aylığı 66 lira, yani 43 dolardı. Yine bu dönemde asgari ücret 184 lira olarak uygulanıyor, bu rakam da 122 dolara tekabül ediyordu. Emeklilerimizin önemli bir kısmı asgari ücretin 3’de biri civarında aylık almaktaydı. Bu dengesizliği giderecek pek çok düzenlemeyi hayata geçirdik. En düşük emekli aylığını, geçtiğimiz hafta yapılan artışla 12 bin 500 liraya, yani 380 dolara yükselttik. Son 2 yılda en düşük emekli aylığını yüzde 257 oranında artırmış olduk. Bu yıl ocak ayında bütçe imkanlarımızı zorlayarak tüm emekli aylıklarını yüzde 49,3 oranında artırmıştık.

"DEPREMİN FATURASI AZALDIKÇA, ORTAYA ÇIKAN İLAVE KAYNAĞI HALKIMIZIN EMRİNE SUNACAĞIZ"

Temmuzda da SSK ve BAĞ-KUR emeklilerinin aylıklarına yüzde 24,7; emekli sandığı emeklilerimizin aylıklarına yüzde 19,3 oranında zam yaptık. Dolayısıyla 2024 yılında emekli maaşlarında yüzde 78 ilâ 86 oranında artışa gitmiş durumdayız. Yaptığımız bu artış, Enflasyon beklentisinin oldukça üzerindedir. Yine geride bıraktığımız dönemde emeklilerimize tek seferlik 5’er bin lira ödeme yaparak, onlara destek olduk. Bunun yanı sıra, emeklilerimize bayram ikramiyesi ödemesini biz başlattık. 2018 yılında bin lira olarak başlayan bu ödemeleri, son iki bayramdır 3 bin lira olarak gerçekleştiriyoruz. Emeklilerimize sunduğumuz bir diğer imkân banka promosyonudur. Son olarak kamu bankalarımızın öncülüğünde emeklilerimize ödenen promosyon tutarlarının yükseltilmesini temin ettik. Maaş düzeylerine göre emeklilerimiz 8 ile 12 bin lira arasında promosyon alıyor. Hatta özel bankalarda bu tutar 18 bin liraya kadar yükseliyor. Tüm bunlarla birlikte Çalışma Bakanlığımız, “emekliler yılı” kapsamında bu sene emeklilerimize farklı alanlarda pek çok imkân sağlıyor. İnşallah çok daha fazlasını yapacağız. Depremin toplam 104 milyar doları bulan faturası azaldıkça, ekonomide uyguladığımız politikalar daha fazla sonuç verdikçe inşallah ortaya çıkan ilave kaynağı, başta emeklilerimiz olmak üzere halkımızın emrine sunacağız.

"AMACIMIZ; İNSANLARIMIZIN REFAHINI KALICI OLARAK ARTIRMAKTIR"

Emekli kardeşlerimizin şunu bilmesini arzu ediyorum: Gösterdiğimiz tüm bu çabalara rağmen, Cumhurbaşkanınız olarak yaşadığınız sıkıntıların tamamının farkındayım. Serzenişlerinizi duyuyorum. Sorunlarınızı çözmek için tüm imkanlarımızı seferber ediyoruz.Ekonomide de sıkıntılarımızın üstesinden geliyoruz. Enflasyon bundan sonra daha hissedilir şekilde düşecektir. Enflasyonda da en kötü tabloyu geride bıraktığımızı düşünüyorum. 11 yıl sonra gelen not artırımı, Türkiye için çok geç kalmış bir adım. Türkiye’nin ekonomik kapasitesi bu oranların çok üzerinde. Sene sonunda enflasyonu hedeflediğimiz seviyelere mutlaka indireceğiz. Milletimiz gönlünü ferah tutsun, Türkiye doğru yoldadır ve hedeflerine emin adımlarla ilerlemektedir."


YORUM YAZ..
Modal