Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dolmabahçe Sarayında gençlerin katılımıyla düzenlenen iftar programına katıldı.
"39 BELEDİYENİN 25 TANESİ AK PARTİ'DEDİR"
İftar sonrasında gençlerin sorularını yanıtlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Belki iki sene sonra diyeceksiniz ki bu ne bakışmış, bu ne ufukmuş bu gerçekten yerine yapmışlar. Bunu Havaist değil, biz oraya raylı sistemi getireceğiz, inşallah o zaman bu raylı sistemle havalimanına kadar ulaşım imkanını bulacağız. Havaist’le bu iş olmaz, bunların hepsini planladık. Bir taraftan bu seçimlerin ardında da belirli bir yere kadar geliyor, hafif metroyu, havalimanına kadar planladık. İnşallah seçim sonrası bu adımı kararlılıkla atacağız. Havalimanı en büyük rahatlığı hafif metroyla alacak. Bazıları biraz da kuru sıkı atıyorlar. Metro maliyetleri bir hafif metro gibi değildir, daha ağırdır. Bu maliyet analizlerini yapmak durumundayız. Hangisi daha seri, hangisi hızlı ve ucuz yapılır kararlılık vereceğiz. Binali Yıldırım bey bu işin tam manasıyla piridir. Ulaştırma Bakanlığımızı yaptığı dönemde bu konuda çok başarılı sınavlar vermiştir. İstanbul’un ulaşım olayı en önemli sorunlardan bir tanesi yine Binali beyle süratle aşacağımıza inanıyorum. Bizler merkezi yönetim olarak belediyelere her türlü desteği veririz. İzban, İzmir Belediyesinin yaptığı bir şey değildir. Yüzde 50’sini biz yaptık. Aynı şekilde İzmir Belediyesi suyunu getiremiyordu, yine DSİ olarak biz devreye girdik ve sorununu çözdük. Büyükşehirlerde birçok şeyin altından büyükşehir belediyelerinin kalkması mümkün değil, merkezi yönetimin destek vermesi kolaylaştıracaktır. 39 belediyenin 25 tanesi AK Parti’dedir. Meclisin kahir ekseriyeti bizim meclis üyelerimizden oluşacaktır, bu dayanışma daha da hizmeti hızlandıracaktır” ifadelerini kullandı.
"TÜM İSTANBULLILAR VE ÖĞRENCİLERİMİZE HAYIRLI OLSUN"
İstanbul'daki indirmlere de değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “19 gün İstanbul’a büyükşehir belediye başkanı olduk diye hava attınız, bunun sözünü daha vermiştiniz. Bu havayı attığınıza göre 19 gün içerisinde niye bunu yapmadınız. Bir şey yaptılar hemen veri kontrollerini yapmaya başladılar. FETÖ terör örgütü uygulamalarıdır. Beyefendi Samanyolu TV çalıştığı için oradan biliyor. Bize ver bilgilerini geçin dediler. 19 günde hemen getirseydin ve çıkarsaydın. Aynı şekilde otobüsler ve suyu çıkarsaydın. Belediye başkanlığın dönemimizde indi zaten, 65 yaş üstünde belirli saatlere kadar ücretsiz paso uygulaması yaptık. Ondan sonra dini bayramlarda otoyollar, köprüler ücretsizdir, hala öyledir. Tereciye tere satılmaz ki, bunlar bunu yapıyor. Şimdi diyorlar ki otobüsler bayramda ücretsiz, bunlar zaten vardı. Vatandaşı aldatmanın bir anlamı yok. Kararı verecek olan merci meclis, başkan karar veremez, meclis verir. Meclis verdiği kararda nihai değildir. Eskiden bakanlar kuruluna geliyordu, şimdi bana geliyor. Güzel oldu, tüm İstanbullular ve öğrencilerimize hayırlı olsun.” diye konuştu.
"İŞİN, HAKKINI VERMEK LAZIM"
Fizyoterapi üzerine bir öğrencinin sorusunu cevaplayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İşin içinde biraz olduğum için biliyorum fizyoterapist noktasında ihtiyaç var, bakanımla konuştuk. Fizyoterapist alma noktasında kadro tesisini kuracağız. Çünkü fizyoterapist bak geç, masaj yap gönder olmaz. İşin hakkını vermek lazım, onu da vermeye kalktığın zaman en az 45 dakikanı alır. Hasta sayısı da eğer fazlaysa bizim bol miktarda fizyoterapiste ihtiyacımız var. Kapıları daha da açarak arz talep meselesini daha da kuracağız. Ben onların açıkta kalacağına inanmıyorum, onlar çok iş bulur” dedi.
"2023'E KADAR HER ŞEY YOLUNA GİRECEK"
“Sistem değişikliği kolay bir olay değil” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Siz 10 yılların getirdiği herkesin talebi olmasına rağmen değiştiremiyorlar, ama siz bunu değiştirmek için bir adım atıyorsunuz. Rahmetli Demirel, Türkeş, Erbakan bütün geçmiş siyasiler bu sistemi değiştirmek, başkanlık sistemine geçmek konusunda vaatleri olmuş ama başaramamışlar. Belediye başkanlığımdan itibaren başkanlık sistemine geçme olayını ifade ettim. Ben de bir yere kadar geldim en sonunda Cumhur İttifakı oluşturduk ve bu adımı atalım dedik. Başkanlık sistemine geçtik. Başkanlık sistemine geçişle birlikte beklentiler çoğaldı. Bir anda olması mümkün değil. Şu anda birçok şeyler oluyor. Süreç giderken bazı şeyler yanlışlar ortaya çıkıyor. Şurada bir hata varmış, bunları da yolu yürürken görüyorsunuz. Bunu da ondan sonra düzeltme yoluna gidiyorsunuz. Bazen mevzuat değişiklikleri bazen yasal değişiklikler. Sayısal olarak anayasal düzeni değiştirmeye sahip değilsiniz ne yazık ki yapamıyorsunuz. Benim bir defa kanun yapma yetkim yok. Bunu ana muhalefetin başındaki zat bilmiyor. Cumhurbaşkanı kanun yapıyor diyor. Cumhurbaşkanı sadece cumhurbaşkanlığı kararname yapma yetkisi var, bunun da anayasaya ters olmaması lazım. Hakkında kanun çıkarılmışsa o konuda cumhurbaşkanlığı kararnamesi çıkaramazsınız. Öyle istediğim gibi kararname çıkartıyorum öyle bir şey yok. Bütçe kanununda orada düzenleme yapabiliriz, onun da önünü anayasa açmış. Bundan dolayı biraz ağır gidiş var, ben inanıyorum ki 2023’e kadar her şey yoluna girecek ve Cumhur İttifakı olarak güçlenerek inşallah seri ve güzel adımları atacağız” ifadelerini kullandı.
"ENFLASYON İNİŞE GEÇMİŞ VAZİYETTE"
Enflasyonla ekonomiye yönelik soru üzerine konuşmasına devam eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Son seçim öncesinde dikkat edersiniz batı ülkemize kur, faiz, enflasyon üzerinden çok ciddi baskılar uygulamaya kalktı, bununla bizi köşeye sıkıştırmaya yeltendiler. Enflasyonda bir tırmanış söz konusu oldu. Faizle bu devam etti. Ben çok açık samimi olarak söyleyeyim. Faiz konusunda hassasiyetlerim var. Faizde iyi değiliz. Enflasyon inişe geçmiş vaziyette. Kur sendeliyor, beklentiler çok daha yüksekti ama bulamadılar, inşallah bulamayacaklar. Şu seçimle birlikte hayırlısıyla bir atlatalım, bunların bütün oyunları bozulacak. Buna inanıyorum, burada ben bir şey açıklamak istiyorum. 23 Haziran’da bir belediye seçimine gidiyor. Hükümet seçimi değil, kabine seçimi değil, bir başkanlık seçimi değil. Batı dünya bunu nitelemeye kalkıyor, sanki bu ülkede başkanlık seçimi var, burada da 23 Haziran’da veya 31 Mart’ta Erdoğan gidecek bunun yerine başkası gelecek. Böyle bir şey yok ki, AK Parti yerinde Erdoğan yerinde kabine yerinde. Örneğin Milli Eğitim Bakanım açıklama yaptı, eğitim reformuyla alakalı. Bu açıklamada 2023 hedef gözüküyor, bu neticeleri 2020, 2021’de nereye geleceğiz gibi bir sayı veriyor. Bu bir ufuktur, kısa sürede koalisyon hükümetlerinde olurdu, ya 10 aylık hükümetlerin olduğu dönemde olsa böyle söylemezler. Biz 2023’e kadar Türkiye’de neler yapacağız. Bunları konuşuyoruz. İmtihan sistemlerinde, öğretmenlerle ilgili neler olacak bunları konuşuyoruz. Hastanelerde neler yaptık, neler yapacağız, bunları konuşuyoruz. Bunları ancak önünüz açıksa konuşursunuz. 23 Haziran’da İstanbul’da maalesef oyların çalınması üzerine yapılan yenilenme seçimini yapacağız. İstanbul Büyükşehir Belediyesiyle alakalı bu seçim sonucunda inşallah ben şunu özellikle temenni ediyorum. Buna inancım tam o da şu, bu seçim neticesinde benim halkım daha güzel bir neticenin olması için oylar yerini bulacak ve çok ilginç şeyler oldu, partiler gidip seçim kurullarında buradaki görevlilerin ismini alamıyorlardı. Memurların her sandıkta olması lazım. Sandıkları bunlar bırakın memurları bankalardan memur diye görevlendirdiler. Biz bunları isim verince, kaçacak yeri kalmadı. Bankalar tutuştu bu sefer. Sizden böyle bir şey isteme yetkisi yok. Bunlar memur değil, bankalarda çalışan memur değildin, işçidir. Özel sektör bankalarının tamamı işçidir. Maalesef halkı bu şekilde aldattılar bunlar seçim yönettiler. Bu seçimde bu olmayacak çünkü siyasi partiler seçim kurulundan isimleri alacak. Kontrol mekanizmasıyla birlikte ben de diyorum ki yapılacak olan 23 Haziran seçimleri iddialı konuşuyorum daha da güzel olacak” diye konuştu.
"YERLİ VE MİLLİ BİR SİSTEM GETİRECEĞİZ"
Eğitim sistemiyle ilgili de konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Eğitim dediğiniz zaman meslek liselerini kapsar, biz de öğretim var. Biz bunu eğitim öğretim olarak ele alırsak çok daha farklı bir şekilde cereyan edecek. İnşallah sürekli değişen değil oturmuş, yerli ve milli bir sistemle ve ders adetlerine boğulan bir sistem değil, sınıflar yükseldikçe azalan ve az dersle çok şeyi veren, öğrenci mezun olunca onun hamallığını değil, onu sindirmiş olarak yetiştirmek istiyoruz” dedi.
"İSTANBULLULAR BU KARDEŞİNİ 1994'TEN TANIR, BİNALİ BEYİ BÜTÜN HİZMETLERİYLE TANIR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sanatçı sanatıyla aslında konuşmalı. Sanatçı sanatıyla siyaset yapmalı, sanatçı yoksa dediğiniz gibi sanatını veya bulduğu o muhabbeti sevgiyi kalkar da bir karşı siyasi anlayışa tavır koyarak genelleştirirse bu ülkede birliğe beraberliğe katkıda bulunmaz” ifadelerini kullanarak, şunları kaydetti:
“O zaman sıkıntıların kaynağı orada. Yıllar yılı özellikle sinema tiyatro alanlarda sıkıntıları olan sanat dünyasının sıkıntılarını başkanlığımızı da bizim kabinemiz giderdi. Kendileriyle toplantı yaptık. Ardından bunu görünce ciddi manada ben de üzüldüm. Bırakın onu 3-4 gün önce Haliç Kongre Merkezinde bir tanesi çıkıyor, sloganı atıyor. Attıktan sonra salonun hepsi Haliç Kongre Merkezi temelini atan benim. Ondan sonra AK Parti’li belediyeler Haliç Kongre Merkezini yaptı. Oranın olduğu yer hayvanların kesildiği mezbahaneydi orası. Burada nereye geliyorlar buraya kültür bakanımla Binali Bey, o akşam orada Pazar günü yapılacak bir operetle ilgili eseri izlemeye geliyorlar. Maalesef bu slogan atılmaya başlanıyor. O anda bile başkan adayımız onları sadece alkışlıyor. Kucaklayan kim, Binali Bey. Kucaklanmaya muhtaç olan, olduklarını söyleyen ise orada bu toplumun gerilmesine neden olanlar. Fakat öyle de yapsalar biz yine sabırla bu yola bu şekilde devam edeceğiz. Benim İstanbullu hemşehrilerim bu kardeşini 1994’ten tanır, Binali Beyi bütün hizmetleriyle tanır. Biz buralardan beri tanınan bilinen insanlarız. Marifet iltifata tabidir, iltifatı olmayan marifet zayidir. Sonu iyi olacak diyorum ben de."
"S-400 KONUSUNDA GERİ ADIM ATMA GİBİ BİR ŞEY SÖZ KONUSU DEĞİL"
S-400 konusunda geri adım atma gibi bir şeyin söz konusu olmadığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “S-400’le ilgili konuyu bitirdik. S-400 konusunda geri adım atma gibi bir şey söz konusu değil o iş bitti. Anlaşmamız temmuz itibariyle S-400 itibariyle bize teslimidir, belki de bunu öne çekecekler. Savunma sistemidir, taarruz sistemi değildir. Taarruzlar karşısında S-400 hemen devreye girer ve güçlü bir menzili vardır. Bu noktada ödeme planları itibariyle Rusya Federasyonu bize bunu uygun şartlarda vermiştir. S-400’ten sonra S-500 söz konusu. S-500 yine bir ortak üretim söz konusu olacak. Şimdi biz bunu yaparken, Amerika diyor ki, F35 uçaklarına uyumlu değil. Böyle bir şey teknik olarak söz konusu değil. Konuyla ilgili zaten NATO genel sekreteri açıklama yaptı. Bir defa bununla ilgili biz ortaklarımızın üyelerimizin herhangi bir silahı alırken, hangisini alsın, almasın bizim bir telkinimiz olmaz, biz üye bir ülke olarak neyi alırsak isabetli olur, olmaz, bunu bilecek kadar teknik bir tecrübemiz var. Generalse, bizde de general var. Stoltenberg bunları söyledi. Ben de ikinci bir alternatif getirdim, patriotları istedik, Obama döneminde istedik. O zaman bize kongre müsaade etmiyor dedi. Bu işin önünü kesen Obama oldu. Peki sen kongreden çıkartabiliyorsan sen çıkart biz patriot da alalım. Hem S-400 olsun hem patriot olsun. Aynı şartlarda hala veremediler. F35’te ise 5 tanesini teslim ettiler, Amerika’da şu an uçaklarımız. Simülatörleri teslim etmediler. Aparatlar buraya gelmedikten sonra bizim burada 7 milyar dolarlık parça üretimimiz var, bir taraftan hazırlıyoruz. Onların da bazı yaklaşımları var, yani ben biraz bize şu anda naz yapıyorlar orta sahada top çeviriyorlar ama bu işin olmayacağı noktasında değilim, er ya da geç F35’leri ve aparatları teslim alacağız. S-400’ler inşallah ülkemize girecek” ifadelerini kullandı.
Son Dakika Gündem Haberleri için aşağıya kaydırın.