Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, video konferans yöntemiyle tüm vatandaşların Ramazan Bayramı'nı kutladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, mesajında İsrail'in masum Filistin halkına yönelik saldırılarına değindi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Filistin topraklarında ve Kudüs'te yıllardır devam eden, Ramazan ayının son günlerinde yoğunlaşan saldırılar sebebiyle bayrama buruk girdiklerini belirtti.
GÜÇLERİ ÇOCUKLARA YETİYOR
''İsrail'in zulmü karşısında sessiz kalmayacaklarını vurgulayan Erdoğan, "Türkiye kadim tarih, medeniyet ve kültür bağları sebebiyle geniş bir coğrafyanın mesuliyetini taşıyan büyük bir ülkedir. Ülkemizin merkezinde yer aldığı bu geniş coğrafyada yaşanan olumlu veya olumsuz her hadise bizi doğrudan ilgilendiriyor. Dertliyiz, derimiz var. Gücü sabilere, biçare kadınlara, mazlumlara yeten terör devleti İsrail'in zalimlikleri karşısında hem üzüntülü, hem öfkeliyiz. Türkiye'nin tavrı tamamen ilkeseldi. Bugün tüm dünya görmezden gelse de İsrail'in zulmüne eyvallah etmeyeceğiz.''
19 ÜLKEYLE DİPLOMASİ YÜRÜTTÜK
Konuyla ilgili 19 ülke başkanıyla iletişime geçtiğini belirten Erdoğan,
''Gerek liderler seviyesinde gerekse uluslararası kuruluşlar nezdinde temaslar yürüttük. 19 ülke başkanıyla görüşme gerçekleştirdim. Bir diplomasi yürüttük. Muhataplarımızın da benzer hissiyatlar paylaştıklarını gördük. Uluslararası toplumun bu konudaki duyarsızlığından üzüntü duyuyoruz. Siyasi, ideolojik hesaplarla İsrail'in döktüğü kanlara sessiz kalarak ya da arka çıkarak ortak olanlar bir gün sıranın kendilerine geleceğini bilmelidir. Bu terör devleti artık tüm sınırları aşmıştır. 3 dinin mukaddeslerine ev sahipliği yapmasının ötesinde Kudüs tüm insanlığın ortak mirasıdır. Kudüs tüm dünyadır.''
BM BÜNYESİNDEKİ HER GİRİŞİMDE ROL OYNAMAYA HAZIRIZ
''İsrail'in Filistin şehirlerinde sergilediği saldırılara karşı çıkmak insanlığın namus borcudur. Hangi inançtan, hangi kökenden olursa olsun herkesi, her devleti, her kurumu bir an önce harekete geçmeye davet ediyoruz. BMGK'nin süratle Kudüs'te barışı ve huzuru sağlayacak adımları atması şarttır. İİT de somut ve etkin bir tutum almazsa kendi varlığını inkar etmiş olacaktır. Türkiye olarak BM'de bu doğrultuda başlatılacak her girişime destek vermeye ve fedakarlık yapmaya hazırız. Ne yapılacaksa derhal yapılmalıdır.''