Depremzedelerle iftar yemeğinde bir araya gelen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ramazan ayını tebrik ettiğini, iftara katılanlarla bir araya gelmesinden dolayı gönül bağının daha da güçlendiğini hissettiğini söyledi.
Deprem bölgesinde konut sayısı 100 bin oldu
AA’da yer alan habere göre; Daha önce birkaç kez gittiği depremzede illerini ramazanın başından beri tekrar tekrar ziyaret ettiklerini vurgulayan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Perşembe günü Malatya'da, dün Diyarbakır'daydık. Deprem konutlarımızın temellerini süratle atıyoruz. Yarın da inşallah Şanlıurfa'da olacağız. Dün itibarıyla inşa süreci başlayan konut ve köy evi sayısı 100 bini buldu. Allah nasip ederse Şanlıurfa'yla birlikte bu rakam çok daha büyüyecek. Bayramda da depremzedelerimizi yalnız bırakmayacağız. İnşası tamamlanan köy evlerinin bazılarının teslimatını yapacağız. Hatay hariç tüm illerimizde enkaz kaldırma çalışmalarını bayrama kadar bitiriyoruz. Enkazlar kalkıp yeni inşaatlar yükseldikçe deprem bölgesinde umutların güçlendiğine şahit oluyoruz. Afette evi yıkılan, yakınını kaybeden, kurulu düzeni bozulan kardeşlerimiz, bu çalışmaları gördükçe hayata yeniden başlama cesareti buluyor."
Erdoğan, resmi kurumlardan belediyelere kadar devletin tüm birimlerinin, mülki idare amirlerinden sağlıkçılara, polislere, mimarlara kadar tüm kamu personelinin, gönüllüsünden hayırseverlerine kadar tüm sivil toplumun, devletin ve milletin tüm imkanlarıyla tam kadro sahada olduğunu anlattı.
Çalışmaların 7 gün 24 saat esasına göre olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bölge dışında kalan diğer illerimiz, deprem mağduru vilayetlerimize düzenli yardım gönderiyor. Kocaeli Valiliğimiz bugüne kadar toplam bin 500 tır dolusu yardım malzemesini bölgeye sevk etti. Kahramanmaraş'ta ilimiz adına prefabrik ve konteyner çarşıların kurulumuna başlandı. Kocaeli Büyükşehir Belediyemiz, arama kurtarma ekiplerinden, itfaiye ve iş makinalarına elindeki tüm imkanları bölgeye yığdı. Hatay'ın Defne ilçesinde yıllık 250 bin kişiye hizmet verecek 54 yataklı Kocaeli Hastanesi'nin kurulumunu 20 günde tamamladı." diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, seçimler yaklaştıkça birilerinin yine ikbal derdine düştüğünü belirterek, "Tüm tuşlara aynı anda basmaya başladı. Terör örgütünün uzantılarıyla işbirliğinden, sapkın yapılarla sütre gerisinde yürütülen pazarlıklara kadar her türlü yolu deniyorlar." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem bölgesindeki çalışmaları hızlandırmak amacıyla 7 il ile 250 belediyeyi kardeş ilan ettiklerini söyledi.
Bu kapsamda Kocaeli Büyükşehir Belediyesini de Hatay'la kardeş yaptıklarını kaydeden Erdoğan, Kocaeli Büyükşehir'in ilçe belediyeleriyle işbirliği halinde Hatay'da günlük 25 bin kişilik sıcak yemek dağıtımı yaptığını, bunun yanında konteyner kent ve prefabrik yapıların kurulumunu yürüttüğünü aktardı.
Erdoğan, tahrip olan altyapının onarılmasına kadar çok geniş bir alanda belediyelerin hizmetlerini başarıyla devam ettirdiğini dile getirdi.
''Reklam ve şov yapmak yerine iş ve hizmet peşinde koşan herkesten, tüm kurumlardan, belediyelerden Allah razı olsun.'' diyen Erdoğan, yaraları tamamen sarıncaya, depremin izlerini tamamen silinceye kadar sahada olmayı sürdüreceklerini kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şehirleri tekrar eski ihtişamına, kayıpları getiremeseler de vatandaşları tekrar eski düzenine kavuşturuncaya dek durmayacaklarını, dinlenmeyeceklerini, depremzedelere sahip çıkacaklarını ifade etti.
"Bunların millete umut olacak hiçbir projeleri yok"
Ülkenin 14 Mayıs'ta yapılacak seçimlerin atmosferine girdiğini vurgulayan Erdoğan, şunları söyledi:
"Sandığın önümüze gelmesine bir aydan daha az bir zaman kaldı. Seçimler yaklaştıkça birileri yine ikbal derdine düştü. Tüm tuşlara aynı anda basmaya başladı. Terör örgütünün uzantılarıyla işbirliğinden, sapkın yapılarla sütre gerisinde yürütülen pazarlıklara kadar her türlü yolu deniyorlar. Bizimle eser ve hizmet siyasetinde yarışmak yerine abuk sabuk vaatlerle günü kurtarmaya çalışıyorlar. Onca yıldır yönettikleri belediyelerde yapmadıkları, önce söz verip sonra üzerine beton döktükleri ne kadar iş varsa ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme getiriyorlar."
Erdoğan, deprem felaketinin üzerinden 2 aydan fazla zaman geçtiğini vurgulayarak, "İlk günlerde ortalığı ayağa kaldıranlardan şimdiye kadar insanımızın derdine derman olacak hiçbir teklif gelmedi. Neden? Çünkü bunların millete umut olacak hiçbir projeleri yok. Mazilerinde ülkeye kazandırdıkları hiçbir yatırımları yok. Göğüslerini gererek örnek gösterebilecekleri hiçbir eserleri yok. Ülkenin ve milletin geleceğine dair hiçbir ufukları, hiçbir hayalleri yok. Gençlerimize umut aşılayacak emek ürünü hiçbir vizyonları yok. Türkiye'nin sorunlarını çözebilecek kapasiteleri ve çapları yok." diye konuştu.
"Aynı masanın etrafına oturmuş 7 kişi daha birbirlerini idare edemiyor"
Bugün Kocaeli'de dev bir şehir hastanesinin açılışını yaptıklarının altını çizen Erdoğan, "Muhteşem bir şehir hastanesinin açılışını yaptık. İnşallah birkaç hafta sonra İzmir'de de yine dev bir şehir hastanesinin açılışını yapacağız." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Durmak yok, yola devam. Zira bu hastaneler eğer Kovid döneminde olmasaydı bizim halimiz ne olurdu? Seçim yenilgileri dışında siyasi hayatlarında anlatabilecekleri bir hikayeleri yok. Peki bu yoklar ve yokluklar ittifakında ne var? Bolca anlaşmazlık var, çekişme var, Bizans oyunu var, yapılanı yıkma sözü var. Türkiye'yi eski günlerine geri döndürme taahhüdü var. Bir sene boyunca onlarca toplantı, yüzlerce temas yaptılar. Ama adaylarını bile kavgasız belirleyemediler. Aynı masanın etrafına oturmuş 7 kişi daha birbirlerini idare edemiyor. Lafa gelince 85 milyonluk Türkiye'yi yönetmekten bahsediyorlar. Birilerine makam, mevki dağıtmak dışında ortada anlaştıkları hiçbir konu yok. Fakat ağızlarını her açtıklarında uzlaşmadan, uzlaşarak, anlaşarak ülkenin meselelerini çözmekten dem vuruyorlar."
"Bu millet siyasi istikrarsızlığın nasıl ağır faturalar ödettiğini çok iyi bilir"
Millet İttifakı'nda şimdi her partinin genel başkanına birer cumhurbaşkanı yardımcılığı dağıtıldığını vurgulayan Erdoğan, şunları dile getirdi:
"Devlet yönetmek nedir bunların haberleri yok. Böyle devleti yönetmek olur mu? Al sana bir cumhurbaşkanlığı yardımcılığı, al sana bir tane cumhurbaşkanlığı yardımcılığı... Böyle devlet yönetilir mi? Ondan sonra da utanmadan, sıkılmadan israftan bahsediyorlar. İsrafın ta kendisi bu. Bunların tek derdi var. Nedir o? Kandil'den aldıkları talimatı yerine getirmek. Terör örgütleriyle el ele, omuz omuza kardeşçe yürümek. Bunlar değil mi Diyarbakır annelerinin yavrularını dağa kaçıranlar? Bunlar değil mi Diyarbakır'da 51 Kürt vatandaşımızı katledenler. O Selo denilen adam Kürt mü zannediyorsunuz? Hayır. O Zaza, Kürt değil. Ama onunla övünüyor. Değerli kardeşlerim, İmralı'daki çocuk katili bunların şimdi vadettikleri değil mi? Ne diyorlar? 'Onu da çıkaracağız, onu da çıkaracağız'. 'Şunu da çıkaracağız, bunu da çıkaracağız'. Benim vatansever milletim bu terörist örgütün parlamentodaki temsilcilerine 'yürü' der mi? Bunların önünü açar mı?"
''Öyleyse çok çalışacağız, öyleyse durmayacağız ve Allah'ın izniyle 14 Mayıs'ta bunları sandığa gömeceğiz.'' diyen Erdoğan, "Bunlar benim milletimin tüm bu yaşananları görmediğini zannediyor. Oysa bu millet koalisyon dönemlerinin ne demek olduğunu ve o dönemlerde bu ülkenin nelerin bedelini ödediğini çok iyi bilir. Bu millet siyasi istikrarsızlığın nasıl ağır faturalar ödettiğini çok iyi bilir. Benim Kocaelili vatandaşım, terör örgütlerine teslim olmanın, terör örgütleriyle kol kola girmenin neye mal olacağını çok iyi bilir. Bildiği için de bu göz boyamalara asla prim vermez." şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendi alanlarında dünyanın en ileri ürünleri olan yeni insansız hava araçlarının uçmak için gün saydığını, ülkenin dört bir yanında büyüyen organize sanayilere yer aradıklarını belirterek, "Biz Cumhur İttifakı ile 7'li koalisyon arasındaki gündem ve zihniyet farkını böylece ortaya koyuyoruz." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, vatandaşın aklını, basiretini, ferasetini hafife alanların şimdiye kadar hep kaybettiğini söyledi.
Erdoğan, "İnşallah yine kaybedeceklerdir. Düşünün şu Kocaeli'de devletin malını, mülkünü götüren, devletin malı mülkü üzerinden her şeyi hiç eden bu adam, şu anda tekrar benim Kocaelili kardeşlerimin karşısına milletvekili adayı olarak çıkarılıyor. Ama bunun bedelini inşallah ağır ödeyecekler." ifadelerini kullandı.
Hangi siyasi görüşe mensup olursa olsun milletin hiçbir ferdinin, ne kendisinin ne de evlatlarının istikbalini böyle bir yapıya emanet etmeyeceğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bunlar eski günleri bilmeyen gençlerimizi kandırabileceklerini düşünüyor. Gençler; Osmangazi Köprüsü'nün hesabını bunlara sormanız lazım. İnanın bunlar böyle, Osmangazi Köprüsü'nü bırak, bunlar bir tahta köprü bile yapamazlar. Biz Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık. Bunlar bir tahta köprü yapamazlar. Biz Marmaray'ı yaptık. Bunlara rağmen yaptık. Biz Avrasya Tüneli'ni yaptık. Bunlara rağmen yaptık. Gençler biz Fatih'in torunuyuz. Fatih karadan yürüttü kadırgaları. Biz de dedik ki 'Ecdadımız Fatih madem karadan yürüttü, biz de denizin altından Marmaray'ı yürüteceğiz'. Yürüttük mü, yürüttük. Dedik ki 'O da yetmez; bir de Avrasya Tüneli yapalım.' Bir de Avrasya Tüneli'ni yaptık."
İstanbul'dan İzmir'e 7 saat 15 dakikada gidilirken, bunu 3 saat 15 dakikaya indirdiklerini anımsatan Erdoğan, "Şimdi İstanbul-İzmir 3 saat 15 dakika. İş bilenin, kılıç kuşananın. Onlar laf üretir, biz iş üretiriz iş." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlere bir hatırlatma yapmak istediğini belirterek, "Bugünün gençleri ellerinin altındaki teknolojinin imkanları sayesinde geçmişi de bugünü de onların ciğerini de kendilerinden çok daha iyi biliyor. İnşallah sandıkta bu masaya en büyük tokadı gençlerimiz indirecek. Bu gençler var ya bu gençler, bu tokadı öyle indirecek ki seçimden sonra masanın etrafında kimse kalmayacak. Gençler, bunlar ne olacak biliyor musunuz? Siyasi mevta olacak, siyasi mevta. Ama tabii çalışmamız lazım." diye konuştu.
14 Mayıs'ta sandıkta bir kez daha aklıselimin galip geleceğine inandıklarının altını çizen Erdoğan, bu inançla 7'li koalisyon ne yaparsa yapsın, kendilerinin işlerine baktıklarını, asıl gündemlerine odaklandıklarını kaydetti.
"Her kesimden insanımızın refahını artırmaya çalışıyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Seçim sürecinin, depremzedelerimizin sıkıntılarını geri plana itmesine asla müsaade etmiyoruz. Bir taraftan afet mağdurlarını çadırlardan konteyner ve prefabrik kentlere taşırken, diğer taraftan hizmet ve eser siyasetimizde vites yükseltiyoruz. Emeklilikte yaşı bekleyen kardeşlerimizin taleplerini karşılayarak, en düşük emekli maaşını ne yaptık; 7 bin 500 liraya çıkardık. Bayram ikramiyelerini 2 bin liraya yükselttik. Kadro bekleyen sözleşmeli personeli kadroya alarak, öğretmenlerimize ve sağlıkçılarımıza yeni atama müjdesi vererek, hayat pahalılığıyla mücadelemizi kararlılıkla sürdürerek her kesimden insanımızın refahını artırmaya çalışıyoruz." ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, tam 60 yıldır hasretle beklenen yerli ve milli otomobil Togg'u nihayet yollara çıkardıklarını, dünyanın ilk SİHA gemisi olan TCG Anadolu'yu donanmaya teslim ettiklerini anımsattı. TCG Anadolu'nun Sirkeci'de demir atacağını ve vatandaşın TCG Anadolu'yu orada gezeceğini anlatan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Kendi alanlarında dünyanın en ileri ürünleri olan yeni insansız hava araçlarımız uçmak için gün sayıyor. Ülkemizin dört bir yanında büyüyen organize sanayilerimize yer arıyoruz. Biz Cumhur İttifakı ile 7'li koalisyon arasındaki gündem ve zihniyet farkını böylece ortaya koyuyoruz. İşte bugün sizlere, şehir hastanemizle birlikte pek çok eseri kazandırmanın gururunu yaşadık. Toplam 1218 yatak kapasiteli şehir hastanemiz başta olmak üzere tüm bu yatırımlarımızın Kocaeli'ye ve siz kardeşlerime hayırlı olmasını diliyorum. Bu eserlerin altında imzası olan herkesi tebrik ediyorum."
Erdoğan, depremzedeleri bağrına basan Kocaeli halkına, ülkesi ve milleti adına teşekkür ederek, Allah'tan birliklerini, dirliklerini, beraberliklerini daim eylemesini diledi.