Cumhurbaşkanı AB'nin Hain Türkiye Planını Açıkladı

Avrupa Birliği (AB) ile ilişkiler hakkında da değerlendirmelerde bulunan Erdoğan, AB'nin sürekli nazlandığını ve Türkiye'yi köşeye sıkıştırmak istediğini anlattı.

11.11.2016-10:53 - (Son Güncelleme: 30.11.-0001-00:00) Cumhurbaşkanı AB'nin Hain Türkiye Planını Açıkladı
Bu konuyla ilgili açıklamalarını anımsatan Erdoğan, "Ben de sürekli açıklamalarımda diyorum ki AB eğer Türkiye'yi istemiyorsa kararını versin ve 'Türkiye'yi biz istemiyoruz, Türkiye çekilsin' desin. Tabii NATO'nun bunu yapması zor bir iş, NATO da bunu yapamaz ama AB'de henüz biz müzakereci ülkeyiz. Biz şu anda sabırla görüşmelerimizi devam ettiriyoruz. Bu görüşmeler tabii bir yere kadar devam edecek, onlar da herhalde bir nihai karar verecekler ve bizler de bu nihai karar durumuna göre hareket ederiz veya biz kararımızı veririz, buna göre adım atarız." diye konuştu.

"Sadece devletin faturalı yaptığı harcama 13 milyar dolar"
Erdoğan, AB'nin hiçbir zaman Türkiye'ye karşı dürüst ve samimi davranmadığına, mülteciler konusunda verdiği taahhüdü yerine getirmediğine dikkati çekti.

Türkiye'nin mültecilere verdiği desteği anımsatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Bakın Türkiye'de şu anda 3 milyon mülteci var, bu mülteciler Avrupa'ya doğru gidebilir, yürüyebilir. Biz 3 milyon mülteciyi burada barındırırken, AB'nin Türkiye'ye destek vermesi lazım. Bu mülteciler Avrupa'ya bir yürürse Avrupa ne yapacağını şaşırır. Şu anda 100 tane, 500 tane mülteciyi alamıyor. Söz verildi, haziran ayı gibi 3 milyar avro destek verilecekti, ikinci bir 3 milyar avro verilecekti. Şu ana kadar verilen destek aklımda kaldığı kadarıyla 250-300 milyon avro, böyle bir durum var. Öbür taraftan, Birleşmiş Milletler Mülteciler Komiserliğine bakıyorsunuz, onlar da yaklaşık 550 milyon dolar gibi bir destekte bulundular. Bizim yapmış olduğumuz harcama, STK'larımız, belediyelerimizle beraber yaklaşık 26-27 milyar dolar. Sadece devletin faturalı olarak yapmış olduğu harcama şu anda 13 milyar doları buldu."

"Terörden arındırılmış bir bölge hazırlayalım"
Arap dünyasında yaşanan sorunları da ele alan Erdoğan, Türkiye'nin Suriye ile 911, Irak ile 350 kilometre sınırı bulunduğunu bildirdi.

Suriye'deki gelişmelere duyarsız kalamayacaklarına, Libya ile tarihi bir gönül bağlarının olduğuna işaret eden Erdoğan, çok sabrettiklerini ancak terör örgütü DEAŞ'ın Gaziantep'teki terör saldırısında 56 vatandaşın şehit edilmesinden sonra Özgür Suriye Ordusu'nu (ÖSO) desteklemek suretiyle Cerablus'a girerek bir süreç başlattıklarını hatırlattı.

Erdoğan, şu bilgileri verdi:

"Cerablus'ta DEAŞ mukavemet göstermeden orayı terk etti, ardından Er-Rai'de de yine böyle bir operasyon yapıldı ve Er-Rai'yi de DEAŞ terk etti. Arkadan Dabık boşatıldı, Dabık'ta biraz direnç gösterdiler fakat bu direnç kırıldı. DEAŞ orayı kendi kutsalı olarak görüyordu, orayı da bırakmak durumunda kaldı, oradan da ayrıldı. Şimdi ÖSO bizim lojistik desteğimizle, koalisyon güçleriyle beraber El-Bab'a doğru devam ediyor fakat bunu istemeyenler de tabii yok değil, var.

Bütün mesele, bu bölgede terörden arındırılmış bir bölge hazırlayalım, bunu ilan edelim ve Suriyeli kardeşlerimiz gelsinler burada yerleşsinler, onlara burada bazı imkanlar hazırlayalım. Örneğin biz burada şu anda onların bütün altyapı, üstyapısını oluşturalım, eğitim kurumlarını, sosyal donatı alanlarını oluşturalım ve buraya yerleşsinler ama burada tabii uçuşa yasak bölge ilan etmemiz lazım. Burada bir de bir milli ordu oluşturulmalı ki bu alanın bir milli ordusu olmalı. Bizler burada her türlü eğit-donat noktasında desteği vermeye hazır olduğumuzu Amerika'ya da Rusya'ya da Almanya'ya da İngiltere'ye de hepsine söyledik. Şu anda bu istikamet üzere çalışmalarımızı yürütüyoruz. Güvenlik güçlerimiz birbirleriyle görüşmelerini sürdürüyorlar."

"Kerkük'te çok ciddi sıkıntılar var"
Irak'taki gelişmelerin iyi olmadığını vurgulayan Erdoğan, özellikle Kerkük'te yaşananların düşündürücü olduğunu belirtti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu görüşlerini paylaştı:

"Kerkük gelişmeleri karşısında özellikle biz terör örgütlerinin buraya bulaştırılmamasını istiyoruz ve bu konuda Amerikalı muhataplara güvenlik güçlerimiz gerekli olan bilgi akışını sağlamışlardır. Bizler de gerek Musul, ki bu Musul'un tamamına yakını Arap'tır ve bir miktar Türkmen vardır. Kerkük'te Türkmen kardeşlerimiz vardır, Kürtler vardır, bir miktar orada da Arap vardır. Dolayısıyla buraların bu şekilde bir ele geçirme operasyonu yapılmasını doğru bulmuyoruz. Burada da Amerika ile birlikte koalisyon güçleriyle Türkiye beraber hareket edecektir. Şu anda da bu çalışmalar aynı şekilde yürüyor ama Kerkük'te çok ciddi sıkıntılar var, sancı var ve bu tabii Telafer'e yansıyabilir."

Irak Başbakanı Haydar el-İbadi'nin aynı noktada olmadığını, biraz daha değişiklik gösterdiğini zannettiğini ifade eden Erdoğan, kendilerinin bu noktadaki karar mercinin koalisyon güçleriyle olan görüşmeleri ve dayanışması olduğunu bildirdi.

"Musul'daki soydaşlarımızı yalnız bırakmayız"
Erdoğan, şöyle devam etti:

"Şunun bilinmesini istiyoruz ki Başika üssü orada vardır, olacaktır ve Musul'daki soydaşlarımızı, kardeşlerimizi biz yalnız bırakmayız. Kerkük'teki kardeşlerimizi yalnız bırakamayız. Telafer'de soydaşlarımız var, onları yalnız bırakamayız ve biz burada bir mezhep çatışmasına fırsat veremeyiz. Burada eğer bir mezhep çatışması çıkarsa bunun önü alınmaz. Sincar'ı da biz serbest bırakamayız çünkü Sincar da ikinci Kandil olma yolundadır. Burada PKK var, biz oranın da ikinci Kandil olmasına müsaade etmeyeceğiz."

"Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünden yanayız"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Irak ve Suriye'nin toprak bütünlüğünden yana olduklarını, bölünmesini kesinlikle istemediklerini ve sonuna kadar bu istikamette mücadele sürdüreceklerini anlattı.

Bu konunun taviz vermeye gelmeyeceğini söyleyen Erdoğan, koalisyon güçlerinin de bu oyuna gelmemesini temenni etti.
DNC Medya
DNC Medya
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal