Vaka sayısında 30 bin 601 ulaşmış olması 2022 yılında bakıldığında ise bu sayı sadece 909 olması viralin ne kadar hızla ilerlediği gün yüzüne çıkarıyor. UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu), aşıyla önlenebilir hastalık vakalarındaki yüzde 3266’lık bu artış konusunda ülkelere uyarıda bulundu.
Vaka sayısında artış bekleniyor
Mevcut verilere göre, Avrupa ve Orta Asya’daki kızamık vakaları, 2023’ün sadece ekim ve kasım ayları arasında neredeyse iki katına çıktı. Bu rakamlar, durumun daha da kötüleşme eğilimi göstereceğine işaret ediyor. Bağışıklama oranlarındaki düşüşler nedeniyle bölgede vaka sayısının artması bekleniyor.
Çocuklar savunmasız haldeler
UNICEF Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü Regina De Dominicis yaptığı açıklamada, “Kızamık vakalarındaki artış, bağışıklama kapsamındaki gerilemeyi net bir şekilde ortaya koyuyor. Söz konusu ciddi artış nedeniyle, çocukları bu tehlikeli ve ölümcül hastalıktan korumak için acil halk sağlığı önlemleri alınması gerekiyor” şeklinde ifade etti. Çünkü çocukların sağlığı üzerinde yıkıcı bir etkiye sahip olan kızamık, bazı durumlarda ölümcül sonuçlara da yol açabilmekte. Çocukların bağışıklık sistemlerinin zayıflamasına neden olarak onları zatürre de dahil olmak üzere birçok bulaşıcı hastalık karşısında daha savunmasız hale gelmelerine neden olabilmekte.
Aşı talebinin azalması vakaların artışına sebep oldu
Kızamığın en yaygın görüldüğü ülke, 100 bin nüfus başına 69 vakayla Kazakistan. 2023 yılında Kazakistan’da toplam 13 bin 254 kızamık vakası bildirildi. Kazakistan’ı 100 bin kişi başına 58 ve toplam 3 bin 811 vaka ile Kırgızistan takip ediyor. Geçen hafta ulusal kızamık salgını ilan eden Romanya’da ise 100 binde 9,6 ve toplamda bin 855 vaka bildirildi. Kızamık vakalarındaki artışın temel nedeninin, bölge genelinde aşılama oranlarındaki düşüşe bağlanabileceği belirtiliyor. Aşı talebindeki azalmanın, kısmen de olsa Kovid-19 salgını sırasında ve sonrasında yanlış bilgilerin ve güvensizliğin artmasından kaynaklanmış olabileceğine dikkat çekilerek sağlık hizmetlerinde aksamaların ve temel sağlık sistemlerinin zayıflamasının da bu duruma yol açan faktörler arasında yer aldığı düşünülüyor.