Çalışma belleği problemi yaşayan çocuklarda dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu görülebilir. İşte çocuklarda öğrenmeyi ve beyin kapasitesini arttırmanın yolları…
ÇALIŞMA BELLEĞİ NEDİR?
Öncelikle çalışma belleğinden bahsedecek olursak; Hafızayı genellikle kısa ve uzun süreli hafıza olarak biliyoruz. Fakat bir de çalışma belleği dediğimiz bir tür vardır. Edinilen bilgilerin depolandığı ve aynı zamanda işlendiği bellek türüne çalışma belleği denir. Çalışma belleği çocuklarda okul başarısı için oldukça önemlidir. Eğer çocukta çalışma belleği tembel ise dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu (DEHB) görülebilir fakat tam tersi şekilde eğer çocukta dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu varsa bu da çalışma belleğinin ve bilişsel performansın zayıflamasına neden olabilir. Peki, çocuklarda bunu nasıl yapacağız?
BİLİŞSEL UYARIMI VE BEYİN ESNEKLİĞİNİ ARTIRIR
Erken çocukluk dönemi dediğimiz 3-6 yaş arasındaki çocukların beyin gelişimi çevresel etmenler etkilenebiliyor. Çocuğun öğrenme yeteneği, deneyimleri, ne kadar fazla uyaranla karşılaştığı, ne kadar sık sosyal ortama girdiği ve ailenin sosyo-ekonomik düzeyi bu gelişimi etkiler. Sürekli olarak yeni sinirsel bağlantılar kuran bu taze beyin yaşamın ilk yıllarında yeni bilgilerden, deneyimlerden etkilenir ve değişim gösterir. Bu değişim aslında beyin esnekliği yani nöroplastisite olarak adlandırılır. Nöroplastisite, beynimizdeki sinir hücrelerinin öğrenme ve değişme yeteneğidir. Bu yetenek bilişsel işlevlerin kazanılmasının yanı sıra motor becerilerin, dil becerilerinin, sosyal ve duygusal yeteneklerin belirlenmesini sağlar.
ÇOCUKLARDA BEYİN ESNEKLİĞİ ARTTIRMAK
Bir çocuğun beynini uyarmanın en etkili yöntemlerden biri oyundur. Oyun, çocuğun çevresini öğrenmesini ve ilişkilendirmesini sağlayan doğal bir faaliyettir. Bir oyun kendi içinde ödüllendirmenin yanı sıra, çocuk gelişiminin farklı bileşenlerinin işlevselliğini gerektiren uyarıcı bir faaliyettir.
OYUN ÇOCUĞA NELER KAZANDIRIR?
Oyun çocuğun ruhsal gelişimini desteklediği gibi bilişsel olarak da birçok kazanım sağlar. Bunlar;
Akıl yürütme,
Refleksif (kendini bir obje olarak ele alıp kendi üzerine düşünme) ve temsili düşünme ile anlama yeteneklerinin uyarılması,
Hafıza ve dikkatin aktivasyonu (Örneğin: El oyunları, taş oyunları vs.)
Hayal gücü ve yaratıcılığın gelişimi,
Fantezi ve gerçek arasındaki ayrım,
Dil ve soyut düşüncenin gelişiminin arttırılması,
Kişisel özerkliğin geliştirilmesi,
Yeni teknolojilerin kullanılmasıyla, akıllı telefonlar, bilgisayarlar ve tabletler için mevcut olan bilmeceler, labirentler, mantıksal sorunlar gibi çeşitli oyunlar da çocuğun bilişsel işlevlerini geliştirebilir. Ancak her zaman çocuğun bireysel değil de arkadaşları ya da ailesiyle oynadığı oyunlar daha faydalıdır. Bireysel olarak oynayacaksa da hayal gücü gerektiren oyunlar bu esnekliği ve bilişsel kazanımı sağlar. Oyuncak olarak değerlendirirsek de her işlevi hazır sunan oyuncaklar değil lego ya da düz, fazla renkli olmayan ahşap bloklar gibi hayal gücü ile farklı şeyler yapabileceği oyuncaklar faydalıdır. Bunların yanı sıra parçaları birleştirmesi gereken puzzle gibi oyunlar da aynı faydayı sağlar.
Oyuncakların yanı sıra bir müzik aleti çalmanın da zeka üzerindeki etkisini çok uzun zamandır biliyoruz. Araştırmalar, müzikle uğraşan çocukların, diğerlerine göre belirgin şekilde daha fazla akademik başarıya sahip olduğunu gösteriyor.
FİZİKSEL EGZERSİZİ ATLAMAYIN
Fiziksel egzersizin de beyne pek çok faydası olduğunu ve beynin keskin kalmasını sağladığı bilinmekte. Fiziksel egzersiz bunu hem salgıladığı hormonlar ve kimyasallar sayesinde yapıyor hem de beyin el koordinasyonunu, motor becerileri geliştirerek yapıyor. Aynı zamanda beyne giden oksijeninde artmasını sağlıyor. Egzersiz sayesinde büyüme hormonu olarak bilinen BDNF dediğimiz hormonun seviyesi de artıyor ve bu yeni sinir bağlantılarının oluşmasını sağlayarak nöroplastisiteyi başlatıyor.
Çocukları paten, kaykay, bisiklet gibi hem onları biraz zorlayarak öğrenmelerini sağlayacak hem de sevecekleri egzersizlere yönlendirmek bu açıdan faydalı olabilir. Çocukların enerjileri bizden daha fazla olduğu için yorulmaları onların derse odaklanmasını zorlaştırmaz. Bu durum beyinlerine gelişme ve öğrenme kapasitesini arttırmasını sağlar.
UYKUYA DİKKAT EDİN
Uyku, gün içinde öğrenilen bilgilerin işlenmesini, kalıcılı bir bilgiye dönüşmesini sağlar. Uykusuzluk ise doğrudan hafızayı, yaratıcılığı, problem çözmeyi ve eleştirel düşünme becerilerini olumsuz etkiler. Aynı zamanda çocuklarda agresifliği, huzursuzluğu ve hiperaktiviteyi arttırır. İyi uyumayan çocukların hiperaktif oldukları için uyumadıkları düşünülür ama çoğunlukla tam tersi iyi uyumayan çocuklar huysuz, hiperaktif ve aşırı hareketlidir. Bu nedenle uyku da öğrenmeyi ve okul başarısını doğrudan etkiler.
- Çocuklarınızın uykusunu tam alabilmesi için;
- Her gün aynı saatte yatırıp, aynı saatte kaldırın. Hafta sonları ve tatillerde bile rutini bozmayın.
- Yatmadan en az 3 saat önce, tüm teknolojik aletlerden uzaklaşmalarını sağlayın.
- Çok şekerli ve karbonhidratlı beslenmelerini engelleyin.
SOSYALLEŞMELERİNİ SAĞLAYIN
Sosyalleşme, çok fazla insanla iletişim kurmak çocuğa gözlem imkânı verir. Bu da çocuğun zekâsını geliştiren bir durumdur. İzole ve sadece aile içinde bir yaşam ise çocuk için büyük bir dezavantajdır çünkü sosyal aktiviteler de beynimizi uyarır. Harvard Üniversitesi’nden araştırmacılar, en aktif sosyal yaşamı olan insanların en düşük bellek düşüşü oranına sahip olduğunu keşfetti. Özellikle çocukların sosyalleşmesi, bellek arttırıcı faydalar sağlar. Bu yüzden eğlenirken, oyun oynarken bile sosyal çevreleriyle birlikte olmaları daha iyidir. Özellikle teknolojiyle bireyselleşip odasına kapanan çocuklarda, ciddi bilişsel ve duygusal sorunlar oluşur.
BEYİN SAĞLIĞI İÇİN BESLENMEYE DİKKAT EDİN
Beyninize en iyi yakıtı koymanız gerekir. Meyveler, sebzeler, kepekli tahıllar, “sağlıklı” yağlar (zeytinyağı, fındık, balık gibi) ve proteine dayanan bir diyet, hafızayı da iyileştirir.
Omega-3 yağ asitlerinin beyin sağlığı için çok gerekli olduğunu ve hafıza üzerindeki olumlu etkisini biliyoruz. Somon, ton balığı, pisi balığı, alabalık, uskumru, sardalya ve ringa gibi soğuk sularda bulunan yağlı balıklar da omega-3 açısından oldukça zengin besin kaynakları. Ayrıca topraklarımızda bolca yetişen ceviz, keten tohumu, balkabağı, barbunya, ıspanak, brokoli ve kabak çekirdeği gibi omega-3 kaynakları da balık sevmeyen çocuklar için alternatif olabilir. Omega-3 yağ asitlerinin içinden bulunan DHA ve EPA açısından zengin takviyeler de yine beyin sağlığı için faydalı olabilir. Bunları içeren gıda takviyelerini de çocuğunuzun almasını sağlayabilirsiniz.
Meyve ve sebzeler bizi toksinlerden ve onların yarattığı hasardan koruyan antioksidanlarla doludur. Özellikle de renkli meyve ve sebzeler iyi antioksidan kaynaklarıdır. Çocuğunuzun tabağında kırmızı, yeşil, sarı gibi olabildiğince farklı renkte meyve ve sebze bulunmasını sağlayabilirsiniz.
D vitamini vücutta birçok hayati rol oynadığı gibi beyin sağlığı ve bilişsel kapasite açısından da önemli. Düşük D vitamini seviyeleri, bilişsel işlevde azalmaya neden olur. Bir araştırma, kandaki D vitamini seviyesi yetersiz olanların, belleklerinde ve diğer bilişsel yeteneklerinde düşmeler olduğunu buldu. D vitamini eksikliği, özellikle daha soğuk iklimlerde ve koyu tenli olanlarda çok yaygındır. Çocuğunuzun D vitamini takviyesine ihtiyacı olup olmadığını öğrenmek için kan testi yaptırarak öğrenebilirsiniz.
Son Dakika Kadın Haberleri için aşağı kaydırınız.