Edebiyatımıza 400'ün üzerinde eser kazandıran ve çocuk eserlerinde akla ilk gelen yazarlardan olan Kemalettin Tuğcu Çanakkale ve Sarıkamış savaşlarında yaralanmış Binbaşı Ali Galip Bey ile çok iyi keman çalan, ev hanımı Şaziment Hanım'ın oğlu olarak Çengelköy'de 1902'de dünyaya gelmiştir.
Ayaklarındaki engel nedeniyle okula devam edemeyen usta yazar, kendisinden 16 ay büyük ağabeyi Nurettin'e babası tarafından ders verilirken okuma yazmayı öğrenmiştir.
Çengelköy'de, büyük bir bahçe içindeki köşkte çocukluk ve gençlik yıllarını içe dönük bir şekilde geçiren yazar babasının kitaplığındaki kitapları okuyarak, kendi kendini yetiştirmiştir.
Dayısından öğrendiği Fransızcayı çeviri yapabilecek kadar ilerleten Tuğcu, Araba ile Dünya Gezisi, Çırak Uçman, İzci Korkut ve İzciler Kralı adlı eserlerin de aralarında bulunduğu çeşitli kitapları Türkçe'ye kazandırmıştır.
İLK ROMANINI 13 YAŞINDA YAZDI
1915 yılında ilk romanını 13 yaşındayken yazan Tuğcu, romanı yayımlamadan havuzda yakmıştır. Özellikle, acıklı konuları ve melodramatik olay örgüleri olan romanlarıyla tanınan yazar daha sonra yazdığı, Fazilet Tacı isimli romanını, yayınlatmak amacıyla Cumhuriyet gazetesine götürmüştür.
İlk yazıları Yavrutürk dergisinde yayımlanan Tuğcu, 1919'da Sultanahmet'te, Camlı Köşk adlı kimya enstitüsünde, Ligor Bey adlı bir Rum'un, eski harflerle yazılmış, Kimyayı Hayati isimli kitabını yeni harflere çevirmiştir.
20 yaşındayken Kasımpaşa Deniz Hastanesinde, bir ayağı için ameliyat olan yazar, narkozun etkisi geçtiğinde çok şiddetli acılara dayanmak zorunda kalınca, düzelme ihtimali olan diğer ayağının iyileşmesi için bu acıları göze alamamıştır ve ameliyat sonrası baston kullanmaya başlamıştır.
Vezneciler'deki Şamlı Selim'in yerinde gramofon tamirciliği de yapan Tuğcu, 1928'de girdiği Devlet Demiryollarında, Ankara yakınlarındaki Irmak-Çankırı Demiryolu yapımında ambar memuru olarak görev yapmıştır. Görevi sırasında, köylü, işçi, binlerce kişiyle tanışan yazar, sıtmaya yakalanınca İstanbul'a dönmüştür.
ESNAFA YENİ HARFLERİ ÖĞRETTİ
Tedavi görüp, iyileştikten sonra, Beylerbeyi Sıhhiye Deposunda marangozluk yapan Tuğcu, ardından Berlitz mektebine giderek daktilo öğrenmiştir.
1 Kasım 1928'de gerçekleşen Harf Devrimi sonrasında Çengelköy'de bir fırında esnafa yeni harfleri öğreten Tuğcu, 1932 yılında yazı ve yayın hayatına duyduğu büyük ilgi sonucu Türkiye Yayınevine girmiştir. Burada ciltçi, dizgici ve yönetici olarak çalışan Tuğcu, 1932 yılının ikinci günü, Tahsin Demiray'ın matbaasında çalışmaya başlamıştır. Sonradan Türkiye Yayınevi adını alan matbaada iki yıl çalışan Tuğcu, 1934'te idarecilik görevini üstlenmiştir. Yazar Tuğcu, Demiray'la birlikte Yavrutürk Mecmuası'nı çıkarmaya başlamıştır.
1937'de, Kocanızı Nasıl Muhafaza Edebilirsiniz kitabını okuyucuyla buluşturan yazar kaleme aldığı yazılarla genç kızları ve kadınları aydınlatmayı ve hayat hakkında bilgilendirmeyi hedeflemiştir.
Çiftlikten Kaçanlar adlı fabl türündeki uzun hikayesi Yavrutürk'te yayınlanan yazar 1939'de Türkiye Yayınevi tarafından yayımlanan aylık dergi Ev-İş Kadın adlı dergide yönetici olarak görev almış ve dergi yüksek tirajlara ulaşmıştır.
İkinci Dünya Savaşı'nın ilk yıllarında, üst üste romanlar yazmaya ve yayınlamaya başlayan Tuğcu'nun 1939'da, Büyükler İçin Evin Romanları dizisinden beş kitabı çıkmıştır. Yetişkinler için yayımlanan kitaplar arasında Hissiz Adam, Uçurum, Taş Yürek, Saadet Borcu ve Küçük Sevgili yer almıştır.
ENGELLİLERİN VERGİ İNDİRİMİNDEN YARARLANMADI
Doğan Kardeş dergisinde 1955'te müdür olarak çalışmaya başlayan Tuğcu, gençlere hitap eden 1001 Roman isimli haftalık yayın için hikaye ve tefrikalar kaleme almıştır.
Çocuklar için, Çırak Uçman, İzci Korkut, İzciler Kralı, Araba ile Dünya Turu kitaplarını çeviren Kemalettin Tuğcu, yazarlığının yanında Doğan Kardeş Mecmuası'nda yönetici olarak da çalışmaya başlamış daha sonra da arşiv ve kütüphanede görev almıştır.
Tuğcu, Hayat dergisinde sekreterlik, arşiv şefliği, idare ve yayın müdürlüğü gibi çeşitli görevlerde bulunurken, idare müdürlüğü yaptığı Doğan Kardeş Matbaasından 1974'te emekli oldu.
Hayatı boyunca, engellilerin vergi indiriminden yararlanmayan Tuğcu, indirimden yararlanmasını söyleyenlere, "Ben evimden çıkıp, 56 numaralı otobüse binmek için yürüyerek, durağa kadar gidebiliyor, çalışıyor ve para kazanıyorum. Sakatlığım yaşamama, para kazanmama engel olmadığına göre, böyle bir indirimden yararlanmam da gereksiz." demiştir.
Türk edebiyatının en üretken ve çalışkan isimlerinden biri olan Tuğcu "Bir Köy Uyanıyor" isimli senaryosuyla 1958'de Yapı Kredi Bankasının açtığı senaryo yarışmasında, birincilik ile ödüllendirilmiştir.
400'DEN FAZLA ESER KALEME ALDI
Çocuk Vakfı tarafından 1991'de verilen Çocuk Edebiyatı Ödülüne layık görülen yazar 1992'de ise Son 40 Yılda Çocuk Dünyasına Hizmet ödülünü almıştır.
Şiir yazma hevesi çok küçük yaşlarda başlayan Kemalettin Tuğcu'nun, vefatından önce yayımlanan son eseri Gelişigüzel (1995) isimli şiir kitabı olmuştur.
1995 Tüyap Kitap Fuarı'nda çocuk edebiyatı alanında ödül kazanan Tuğcu, hayatı boyunca tercüme romanlar, on iki adet aile romanı, üç yüz kadar çocuk romanı ve gazete ve dergilerde çıkmış iki yüzden fazla seçme hikayeye imza atmıştır.
400'den fazla kitap kaleme alan yazar, romanlarında sevgi, dostluk, merhamet, yardımlaşma, dürüstlük gibi insani değer ve temaları işlemiştir.
Romanlarında eğitime büyük önem veren ve 1980'e kadar pek çok kuşağa okuma alışkanlığı kazandıran Tuğcu'nun Hazreti Muhammed'in Hayatı adlı bir incelemesi de mevcuttur.
Ayşecik, Kolsuz Bebek, Yüz Karası ile Üvey Baba gibi birçok eseri sinemaya ve televizyon dizilerine uyarlanan yazar, 18 Ekim 1996'da Çengelköy'de yaşama veda etmiştir.