Ceviz Kabuğundan Minyatür Gemi Yapıyor: Hazırlaması 4 Gün Sürüyor

Eskişehirli Günay Karakılıç, hobi olarak ceviz kabuğundan minyatür gemi yapıyor. Yaptığı eserlerle büyük lgi çeken Karakılıç internet üzerinden satış yapmaya başladı. Hobisi için Odunpazarı’nda kendi evinin bodrum katını atölyeye çevirdi. Karakılıç, cevizi yedikten sonra kabuğunu adeta sanat eserine dönüştürüyor. Ortalama bir gemiyi 3-4 günde yaptığını belirten Karakılıç, direk sayısına ve işçiliğine göre fiyatlarını 50 TL ile 100 TL arasında değiştiğini ifade etti.

CEVİZ KABUKLARINI ÖZENLE SEÇİYOR

Bu işe hobi olarak başlayan Karakılıç, yüzlerce gemiler yaptığını söyledi ve ceviz kabuklarını özenle seçtiğini belirtti. Karakılıç gemilerin yapım aşamasını anlatırken önce hobi olarak başladığı fade etti ve ''Normal el emeği olan gemilerle başlamıştım. Oradan merakla ceviz kabuğu gemiye dönüştü. Sonra kendimi geliştire, geliştire 2 ve ya 3-4 direkli ceviz kabuğundan gemiler olarak imalata başladım. Önce bir hobiydi. Çocuklarıma birer tane gemi yapıyım derken şimdi ise yüzlerce gemi oldu. Bunları ellerimizden çıkartıyoruz ve isteyen arkadaşlara veriyoruz.'' dedi.

İÇİNİ YİYİP DIŞINI GEMİ YAPIYORUZ

Öncelikle yapacağı ceviz kabuğundan kendisinin hoşlanması gerektiğini söyleyen Karakılıç, ''Cevizin içini yiyoruz, kabuğunu ise gemi haline getiriyoruz. Başlangıçta tek tek matkapla deliniyor. Ön direkleri, arka direkleri, yan direkleri ve üstünün kapağı kapatıldıktan sonra güverte kısmının yapım aşamasına geçiliyor. Son aşamasında ise ceviz kabuğundan bir gemi ortaya çıkıyor. Normalde düşünseniz ve baksanız ‘bu cevizden ne olur?’ deseniz sadece içinin yenilmesi olarak görülür. Ama ne hale geldiğini geminin yapımı bitince görebilir'' ifadelerini kullandı.

YAPARKEN STRES ATIYOR

Gemilerin ortalama yapım süresinin 3-4 gün olduğunu belirten Karakılıç, gher gemiyi farklı yaptığını söyledi. Karakılıç, gemileri yaparken stras attığını bellirtti ve ekledi: ''Bir tanesi 3-4 günde bittikten sonra öbür gemiye geçerim. Oda farklı bir gemi olur. Onun için eşi benzeri yok. Yaptığımız işler hep stresli. Buraya kendimi 2 saat verdiğim zaman o gün yaşadığım stresler ve moral bozukluklarını unutuyorum. Hani derler ya ‘ilham geldi’ işte o gün bana ilham geliyor. Ben bunları yap yap elimde bir sürü oluştu. Yüzlerce gemi oldu ve koyacak yer bulamadım. Sonra ben ne yapayım derken, internetten satmak aklıma geldi.''