Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Yılmaz, Türkiye'nin 3 yıllık ekonomi haritasını oluşturan OVP'deki büyüme ve enflasyon beklentilerine dair olan iddialara cevap verdi.
Yılmaz'ın açıklamalarından satır başları:
''OVP'nin Amacı Enflasyonu Yeniden Tek Haneli Rakamlara Düşürmek, Fiyat İstikrarını Sağlamak''
"Anlık kararlarla hareket etmiyoruz. Ekonominin düşmanı belirsizliktir, siyasi veya politika belirsizlikler. Şanslı bir dönemdeyiz. Uzun sürecek seçimsiz bir döneme girmiş bulunmaktayız. Bu yılki OVP, geçen yılki programın devamı niteliğinde. Geçen yıl yaptığımız temel hedeflerimiz neyse güncellediğimizde de bu temel hedeflerimizi koruyoruz. Ancak tahminlerimizi, bütçe büyüklüklerimizi güncellemiş olduk. Temel amaçlarımız arasında birincisi OVP'nin amacı enflasyonu yeniden tek haneli rakamlara düşürmek, fiyat istikrarını sağlamak. İkincisi büyüme, üçüncüsü geçen yıl yaşanan deprem felaketinin yaralarını sarmak, dördüncüsü ise kalıcı refah oluşturmak.
Enflasyonu düşürürken kısa vadeli zorluklar yaşayabilirsiniz ama esas itibarıyla büyüme ve enflasyon arasında bir çelişki yok. Türkiye bir taraftan enflasyonu kademeli bir şekilde düşürürken diğer taraftan belli düzeyde bir büyümeyi sürdürmeyi başarıyor.
''Tüketim Üzerinden Değil Üretim Üzerinden Büyüme Hedefimiz Var''
Bir diğer önemli husus büyümenin kompozisyonu. Büyümeyi farklı şekillerde sağlamanız mümkün. Tüketim üzerinden de büyüyebilirsiniz. Bu daha enflasyonist bir ortam oluşturur. Üretim üzerinden de büyüyebilirsiniz. Bu ikinci kanal dezenflasyon politikasına destek olur. Bizim de tüketim üzerinden değil üretim üzerinden büyüme hedefimiz var. Büyümenin nimetlerini bütün kesimlere yaymak istiyoruz. Özellikle deprem yükü hafifledikçe bu önceliklerimize daha fazla yoğunlaşacağız.
''Daha İstikrarlı Bir Türkiye Hedefliyoruz''
Amerikan Merkez Bankası'ndan (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası'ndan (ECB) beklenti faiz düşürecekleri yönünde. Bunun bize ve gelişmekte olan dünyaya da yansıması olacak. Olumlu olacak. Dünyadaki likiditenin arttığı bir döneme girmiş olacağız ve gelişmekte olan ülkelere yönelik fon akımları olacak. Bundan biz de pay alacağız. Bizdeki Merkez Bankası'nın alacağı kararlar ise o konuda şunu ifade edeyim, araç bağımsızlığı var Merkez Bankası'nın. Bizim siyasi olarak amacımız faizleri düşürmek. Planımız, programımız ortada. Merkez Bankası, bu amaçlar çerçevesinde araç bağımsızlığına sahip. Neye bakacaktır? Enflasyonun nasıl gittiğine bakacaktır, beklentilerin nasıl geliştiğine bakacaktır. Ona fazla bir yorum yapmak doğru olmaz ama bizim siyasi çerçevemiz ortada. Biz daha istikrarlı bir Türkiye hedefliyoruz.
''Çiftçimizin Yanındayız, Üreticimizin Yanındayız''
Tarımı stratejik bir sektör olarak görüyoruz. Bu gözle bakıyoruz ve planlı üretim kavramıyla hareket ediyoruz. Tarım desteklerimiz devam edecek. Çiftçimizin yanındayız, üreticimizin yanındayız. Birlikte tarımımızı daha yüksek seviyelere çıkaracağız. Burada gençlerin daha fazla tarıma girmesi de bir politikamız. Yeni modeller üzerinde çalışıyoruz. Özellikle şehirlerimizin çeperlerinde bir tarım anlayışı içinde çabalarımız devam edecek. Kırsal kalkınma kavramımız önemli. Kırsal alan dediğimizde tarım ile diğer faaliyetleri de birleştirmek önemli. Gıda boyutu itibarıyla baktığımızda ana konulardan biri aracı maliyetlerini düşürmek. Üretici ve tüketiciyi gözetmek ve aradaki maliyetleri düşürmek. Önümüzdeki en temel önceliklerimizden biri tarım olacak. Nitekim kamu yatırımlarında sulamayı önceliklendirdik."