Verinin kendisi, ham haliyle çok da büyük bir anlam ifade etmemektedir. Ancak sosyal medya uygulamaları, akıllı ev aletleri, giyilebilir teknolojiler ve sesli dijital asistanlar sayesinde anlamı ve değeri değişikliğe uğramış durumdadır. Veri, bu cihazlar yardımıyla analiz edilir, sınıflandırılır, diğer veriler ile birlikte anlamlı bir bütün haline getirilir ve işlenir. Sonrasında ise akıllı sonuçlar olarak kullanıcıların karşısına çıkar. Örneğin, Amazon'un dijital ev asistanı Alexa, her gün hangi saatlerde kahve içtiğinizi analiz edip kahve içme saatiniz geldiğinde sizi uyarır.
BIG DATA NASIL İŞLENİR?
Büyük veri, verinin mümkün olduğunca en sade ve işlenmiş halini elde etmeye çalışmaktadır. Bu kapsamda, elde edilen veri, çok yüksek işlem hacmi kullanılarak diğerleriyle eşleştirilir ve verilerin birbiri ile olan ilişkileri analiz edilir. Daha sonra simülasyonlar çalıştırılır ve kullanıcı deneyimleri ölçülür. Bu ölçüm de büyük verinin bir parçasıdır. Büyük veri nasıl işler? sorusu, verilerin algoritmik dünyasına girildikçe daha karmaşık bir hal almaktadır.
BÜYÜK VERİ ANALİZİ NEDİR?
Büyük veri analizi, verilerden elde edilen çıktıların çeşitli değerlendirme, filtreleme, kategorize etme, dönüştürme ve en son olarak inceleme süreçlerini ifade etmektedir. Böylece, reklam veren birçok şirket, kullanıcılar hakkında daha doğru bir sonuca ulaşarak hedef kitle analizini daha tutarlı bir düzlemde yapma olanağı bulmaktadır.
Büyük veri analizi, sadece reklam verenler veya şirketler için değil kişiler açısından da birçok kolaylık sağlamaktadır. Örneğin Google Sesli Asistan'a birkaç günde bir hava durumunu sorarsanız ya da önümüzdeki günlerde yağmur yağıp yağmayacağını merak edip Google'da aratırsanız; Google'ın birkaç gün sonra siz daha hava durumunu sormadan bildirim gönderdiğini fark edeceksiniz. İnstagram'da, Twitter'da veya diğer sosyal medya uygulamalarında belirli kişileri takip edip beğeni yaparsanız "bunları da beğenebilirsiniz" şeklindeki yeni öneriler dizisiyle karşılaşacaksınız.
BÜYÜK VERİ TEHLİKELİ Mİ?
Büyük veri, hayatlarımızı büyük ölçüde kolaylaştırsa da birtakım tehlikeleri beraberinde getirmektedir. Bu tehlikelerden en belirgin olanı "gizlilik" ihlali ve verilerin üçüncül kişilerle paylaşılması ihtimalidir. Verinin nasıl işlenip saklanacağı ve hangi çıktılarda karşımıza çıkacağı hala belirsizliğini korumaktadır. Son yıllarda Facebook'un kullanıcı verilerini üçüncül taraflarla paylaşması skandalı, geçtiğimiz aylarda WhatsApp'ın kullanıcı gizliliğini tehdit eden uygulamaları büyük verinin tehlikelerine dikkat çekmek için acele edilmesi gerektiğini hatırlatıyor. En azından veri depolanma ve paylaşma kriterleri anayasal düzlemde caydırıcı cezalarla kontrol edilmeli.