Türkiye'de konuta olan ilginin bazı zamanlar azalmış olsa da artış gösteren taleplere yetişmek bir hayli zorlaştı. Arz ve talep dengesinin talep kısmındaki şişkinlik arzın az olması sebebi ile fiyatları yukarıya çekti. Ucuz konut bulup, kira öder gibi kredi ödeyip ev sahibi olmak isteyenler de ilanların peşlerine takıldı. Art niyetli olan emlakçılar da az parası olup ev almak isteyenleri dolandırmaya başladı.
Olmayan evleri ilana koyuyorlar
Emlakçılar içi güzel, yeni bina, ferah, geniş evlerin fotoğraflarını koyup vatandaşları cezbetmeye çalışıyor. İlanlar arandığında ise ev özelliklerinin birebir aynı olduğunu ve gelip görmek isterlerse hemen gösterebileceklerini bildiriyorlar.
300 ila 500 bin liraya sıfır daireler!
İlanlar incelendiğinde Esenyurt ve Beylikdüzü'nde 300 ila 500 bin TL arasındaki lüks 2+1, 3+1 sıfır, geniş, site içinde iyi bir semtte bulunan evlerin satıldığını görüyoruz. Öncelikle evin maliyetinden daha düşük fiyatta satış yapılıyor olması da ayrı bir dolandırıcılık örneği olarak karşımıza çıkıyor. Rayiçlerinden yüzde 90 daha ucuza satılan evlere itibar edilmemesi ve ilanların bakılmadan es geçilmesi gerekiyor.
Eski yöntemi farklılaştırdılar
İlandaki evi görmeye giden kişiler ise hüsran ile karşılaşıyor. Emlakçılar evin ipotekli olduğunu, kat mülkiyeti olmadığını, kredi çıkmadığını, kaçak olduğunu af çıkarsa iyi para edebileceğini, ilanda yazılanın peşinat olduğunu gerçek fiyatının 3 ila 4 milyon lira olduğunu söyleyerek ikna etmeye çalışıyorlar. Buraya kadar olan yöntemi bazı emlakçılar yıllardır kullanıyordu. Fakat bu noktadan sonra kötü niyetli emlakçıların asıl emelleri meydana çıkıyor.
Laf kalabalığı ile dolandırıcılık
Vatandaşlara laf kalabalığı arasında henüz bitmemiş evleri ya da farklı semtte farklı bir ev için başka evi göstererek kredi başvurusu evrakını acele ile imzalatıyorlar. Mağduriyet ise bu noktada başlıyor. İmzalatılan belge kredi başvuru evrakı değil, satış sözleşmesi olarak geçiyor ve cayma bedeli bulunuyor. kötü niyetli emlakçılar da bunu kullanarak vatandaşlardan yüz binlerce lira parayı haksız yere alıyor.
Ellerindeki daireleri satmak için "gel gel" taktiğini yapıyorlar
Sahte fotoğraf ve uydurma semtler ile vatandaşları emlak ofisine çeken emlakçılar ellerindeki diğer satamadıkları evleri pazarlamaya çalışıyorlar. "Gel gel" taktiği umudunu kaybeden insanların paralarına göz diken kötü niyetli emlakçılar da piyasada fiyat balonu da oluşturuyor.
Kurunun yanında yaş da yanıyor
Olmayan evleri satmaya çalışıp insanları dolandıran emlakçılar sebebi ile işini düzgün yapan emlakçılar da mağdur oluyor. Kötü niyetli emlakçılar yüzünden iş yapamaz hale gelen emlakçılar hem dükkanlarını hem de ilan sitelerindeki mağazalarını kapatmak durumunda kalıyor. Böylelikle meydan iyice dolandırıcılara kalmış oluyor. Coldwell Banker Türkiye Ülke Başkanı Gökhan Taş konuya ilişkin olarak açıklamada bulundu. Taş ilan sitelerine sahte ilanları girenlerin tespit edilmesi halinde hesaplarının ve üyeliklerinin iptal edilmesi gerektiği konusunda uyarılarda bulunduklarını söyledi. Taş “2,5 milyon liralık evi 500 bin lira değil 1,5 milyona liraya ilan girip "300 bin lira kaparo verirseniz biz bunun 1,5 milyon liraya bağlayacağız’ deyip ortadan kaybolanlar da var. Sahte fiyat ve ilanlar tespit edildiği anda üyelikler iptal edilmesi gerekiyor." dedi.
Değişik olan fiyatların araştırılması gerekiyor
Gerçek fiyatıyla satılmak istenen fiyatı arasında bariz fark olan ilanlara yönelik olarak uzman kişilerden destek alınması gerektiğini ifade eden Taş "Eğer böyle bir anormal fiyat varsa kurumsal emlak ofislerinden teyit etmeli, satış sözleşmesi, kredi sözleşmesi gibi konular avukatlar teyit etmeli, para isteniyorsa kaparo gibi bu konuda da dikkatli olunması gerekiyor. Mal sahibi adı altında başka insanlarla da görüştürebiliyorlar. Buna karşı olarak müşteriler gerçekten denetlenebilir, kurumsal ofislere yönlenmeliler. Bir şeyin fiyatı gerçekten sıra dışıysa o şeyde bir defo mutlaka vardır." dedi. "Yıllık 900 bin konut ihtiyacı olan Türkiye'de ruhsat başvurularına baktığımızda 6 ayda neredeyse 4'te 1 oranına düşmüş. Ruhsat başvurusu yılda 250 bine düşmüş. Normalde 600 bin civarında seyrediyordu. 150 bin konut projesi yeterli olmayacak. Fiyatlarda ise enflasyon oranında bir artışın bundan sonra beklendiğini söyleyebiliriz. Normalden yüzde 300 artış oldu, reelde de yüzde 200 arttı bu fiyat artışı durur ama bundan sonra fiyat düşmesi beklemek çok doğru değil. İnsanlar yanlış yönlendiriliyor, gayrimenkul almayanlar zarar edecekler. Gayrimenkul paranın değer koruması için önemli bir araç olarak öne çıkıyor." açıklamalarını yaptı.