BM, Yunanistan'ın göçmenlerin iltica müracaatlarını askıya almasının uluslararası hukukta hiçbir yasal dayanağı olmadığını açıkladı.
OHCHR sözcülerinden Liz Throssell, BM Cenevre Ofisi'nde yapılan basın toplantısında, "Yunanistan'ın sığınmacılara karadan ve denizden ateş etmesi, botlarını batırması ve 3 sığınmacıyı öldürmesine" ilişkin sorusunu yanıtladı.
Vekil Throssell, "Sınırın gerek Yunanistan gerekse Türkiye tarafında bir mevcudiyetimiz bulunmuyor ama elbette orada neler oldu ve oluyor bunlara dair bize ulaşan raporlar var." diye konuştu.
Sınırda yaşananları doğrulayacak halde olmadıklarını öne süren Throssell, insan hakları hükümlerinin göçmen hukukunda tam olarak geçerli olduğu uyarısını yaptı.
Throssell, Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in, ülkesinin bir ay boyunca sığınma müracaatlarını durduracağını baktarmasıyla alakalı da "Uluslararası mülteci hukukuna göre, sığınmacı prosedürlerinin askıya alınmasının yasal bir dayanağı yok." değerlendirmesini yaptı.
BMMYK aracılığıyla 2 Mart'ta yapılan açıklamada ne 1951 Göçmen Sözleşmesi ne de AB göçmen hukukunun, sığınma müraacatlarının kabulünün askıya alınması için bir yasal dayanak oluşturduğuna vurgu yapılmıştı.
YUNANİSTAN ULUSLARARASI HUKUĞA UYMUYOR
Uluslararası hukuk ile mültecilere dair uluslararası sözleşme ve mutabakatlara bakıldığında, kendilerini güvende hissetmeyen, savaş ve gibi korkular sebebiyle ülkelerini terk eden her kişinin başka bir ülkeye sığınma hakkı var.
İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi'nin 14. maddesinde de "Herkes zulüm karşısında başka ülkelerde sığınma talebinde bulunma ve sığınma hakkından yararlanma hakkına sahiptir." ibaresi bulunuyor.
AB'nin göç politikasını biçimlendiren ve hala üstünde çalıştığı "Ortak Avrupa İltica Sistemi"ne bsakıldığında da "kendi vatanında ciddi zulüm ve zarar tehdidiyle karşı karşıya kaldığı için kaçan ve uluslararası korumaya ihtiyaç duyan kişilere" iltica verilmesi gerekiyor.