Subtropik Bitki Uzmanı ve Yetiştiricisi Efdal Öztürk, vereceği zararı öğrenmeden hiçbir şeyin faydalı diye tüketilmemesi gerektiğini belirterek önemli açıklamalarda bulundu. Aynı zamanda Ekolojik Tasarımcısı olan Öztürk, bitkiler konusundan dikkat edilmesi gereken birçok husus olduğundan da bahsetti.
Hayatın getirdiği psikolojik, sosyolojik, travmatik her şeye çare arıyoruz. Ruhlarımız kimyasallarla iletişime geçmek isterken biz ruhani bir denge kurma çabasında yürümeye çalışıyoruz. Spritüel yasaların bize kattığı madde ve içsellik döngüsünü öğütme isteği aceleci ve sürrealist bir tepkime yapıyor. Yaratılanın amacı her zaman ilaç değil, zehir de olabilir.
Peki, bunda bitkilerin yeri ne?
Sorunsalları atlatma gayreti içinde uykusuzluk, tansiyon, şeker gibi artık günümüzde sıradanlaşmış rahatsızlıklar ve ruhsal travmatik bozuklukların en birincil başvuru masası haline geldi; 'bitkiler.'
Burada liste çok kabarık. Ve bir o kadar dikkat edilmesi gereken husus var.
Günümüzde herkes zayıflama başta olmak üzere birçok konuda bitkilerle ilgili yanlış tanımlamalar yaparak aslında olası sağlığı bozuyor ve bu gelen süreçler içinde kişilerin vücut kimyasını da bozuyor/değiştiriyor.
BİTKİLERİN YARARLARI SAYMAKLA BİTMİYOR
Sonra da tıp dünyası bu gereksinimleri karşılamak için ve bozulan yapıyı düzeltmek için kimyasallara başvuruyor haklı olarak.
Bitkilerin yararları saymakla bitmez ancak zararları da saymakla bitmiyor. Herkesin her yerde yayınladığı önü alınamayan bu karmaşada, zararların baz alınması benim için çok önemli.
Zayıflamak/kilo almak ve sağlık konularında “ehliyet sahibi olmayan” kişi/kurumların görüşlerini kişisel olarak tavsiye etmemekle birlikte, bunun yasal olarak ta sorumluluklarının olduğunu hatırlatmak isterim.
Bugün biri ile başlayacağım, ilerde varsa ömrüm sizlere diğer bitkilerin ve özlerinin de kısa kısa zararlarını anlatmak istiyorum.
O zaman tarçınla başlayalım. Topraklarımıza uyumludur çünkü Asya ve Orta Asya kökenli bir bitkidir. MÖ. 3000’lere dayanan bir lezzet geçmişi olan tarçın aslında yaprak veya tohum değil bir ağaç kabuğudur.
Ağaç kabukları genelde sindirim sistemine endikedir. Yalnız tarçının endikasyonları bununla sınırlı değil.
Özellikle hormonal baskılama yapabilme yetkisine sahip olarak yaratılmış olan tarçın baharatı; şeker düşürücü etkisi ile bilinir. Doğal bir insulin hormonu da diyebiliriz aslında.
Bu yararlı olabileceği gibi zarar da verebilir. Şeker hastası olan ve insulin takviyesi alan kişilerde daha da düşürücü etki yaparak farklı ve istenmeyen etkiler ortaya çıkarabileceği gibi, şekeri düşük olan insanlarda da istenmeyen gözlemlere neden olabilir. Bu da ciddi durumlarda yan etki ile ortaya çıkabilecek bayılma ve daha ilerisi olan sıkıntılı seyirler aksettirebilir.
PEK ÇOK KİŞİNİN TARÇINA ALERJİSİ VAR
Mide yanması ülser gastrit gibi duyarlılığı olan kişilerin kullanımında; yanma, gaz, şişkinlik, kaşıntı, deriye enfekte döküntüler ve hatta özellikle alerjik bünyelerde yoğun alerjik dejenerasyon(doku bozulması) seyredebilir.
Tarçına o kadar çok kişinin alerjisi vardır ki belki bunun farkında bile değillerdir.
Yararlarını herkes anlatıyor. O kadar çok diplomasız uzmanımız var ki bazen ben de şaşkınlıkla seyrediyorum.
İstirham ederim zararını bilmediğiniz ve anlatılmayan hiçbir şeyi yararlı diyerek uygulamayın. Lütfen işin uzmanlarına danışarak ve doktorunuzla mutlak öncesinde irtibat kurarak bir tedavi periyodu belirleyin ve sağlıklı hücrelerinizi de üzmeyin.
Bitkileri sevmeye anlayarak başlamanızı tavsiye ediyorum. Sağlıkla kalın.