İyi günde kötü günde diyenler, buraya..
'türkiye'de iki büyük takım yaratılmaya çalışılıyor' algısı son yıllarda çok fazla konuşulmaya başladı. bu görüşü bazı medyatik spor yorumcuları dillendirmeye çalışsa da bunun öyle olmayacağına, beşiktaş'ın daima 3 büyüklerden biri olduğunu herkese ezberleteceğiz. beşiktaş olmadan fenerbahçe'nin, fenerbahçe olmadan galatasaray'ın anlamsız olduğunu en iyi biz biliyoruz. 3 büyüklerden biri ve ilk kurulan spor kulübümüz olan beşiktaş'ın taraftarını anlattık .beşiktaşlı olmaktan neden gurur duyulacağını sizlere aktaracağız.
Feda-bırakmam seni
Kötü günlerden geçen kulübüne, 'feda' diyerek sahip çıkan , yıllar sonra da yine benzer zorlukları 'bırakmam seni' diyerek kendi yaralarını kendileri sardıkları için
Depremden sonra van’daki soğuğa dikkat çekmek adına dakika 90’da sahaya atkı attıkları için
Beşiktaş kulübü bu kaliteli duruştan ötürü ceza almıştır. hiç girmiyorum o konuya
Her boşlukta yardıma muhtaç köy okullarına koştukları için
Her boşlukta yardıma muhtaç köy okullarına koştukları için
Kendilerinden 1.000 kilometre uzaklıktaki haksızlığa bile sessiz kalamadıkları için
Cagliari-ınter maçında samuel eto’o’ya ırkçı tezahüratlarda bulunulur. eto’o birçok deplasman maçında başına gelen bu duruma daha fazla dayanamaz ve maçı terk etmek ister. çarşı da eto’o’ya 1.000 kilometre öteden seslenir: “seni seviyoruz eto’o”
Gece alemlerinde çok fazla görünüyor diye eleştirilen futbolcularına sahip çıktıkları için
Pascal nouma, gece hayatını abarttığı için medya ve yönetim tarafından eleştirilir. ancak performansı gayet iyidir. birilerinin pascal’ı koruması gerekir. iş taraftara düşer: “pascal bizi diskoya götür!
Takımları türkiye’deki tüm telegol’lük, yüz kızartıcı ilkleri yaşadığı için
Yıldırım demirören gibi efsane bir başkanı atlatabildikleri için
Buna fikret ormanı'da ekleyebiliriz