Ulusal bayram ve genel tatil günleri 'Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanun'da bildirilmiştir. Bu kanuna göre; 1 Ocak yılbaşı, 23 Nisan günü Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı, 19 Mayıs Atatürk'ü Anma ve Gençlik ve Spor Bayramı, cumhuriyetin ilan edildiği 29 Ekim günü ulusal bayramı, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü, 30 Ağustos Zafer Bayramı, Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü genel tatildir.
Kurban Bayramı'nın son günü olan bugün de içinde bütün bayram boyunca pek çok personel çalıştı ve çalışmaya da devam ediyor. Bilhassa hizmet sektöründe çalışan ve yoğunluğun tatil günlerinde arttığı sektörlerde bayramı tatili yaparak geçirmek neredeyse imkansız. Bunların başında mağazacılık, perakende satış ve turizm sektörleri geliyor.
Personellerin kafalarında genellikle aynı soru var. İşveren bayramlarda çalışmaya zorlayabilir mi? İş Kanunu'na bakıldığında personellerin bayram tatillerinde izin kullanmaları bir zaruriyet değil. Kanun, yapılan işlerin niteliğinin çeşitli olabileceğini, bayramlarda iş yapmanın bir zorunluluk olabileceğini göz önünde bulundurarak bayram mesailerini serbest bırakmıştır.
Ancak personellerin bayramlarda çalıştırılabilmeleri ancak kendilerinin verdikleri onaya bağlı tutulmuş halde. İşverenler bu onayı işçiyi çalışmaya başlatmadan önce imzala attıkları sözleşmelerle alabildikleri gibi, her bir bayram için ayrı ayrı da alabiliyorlar.
Kanun bayramda çalışanlar için ise, bu kişilerin normal ücretine ek olarak çalıştığı sürelerin ücretinin ayrıca ödeneceğini öngörmüş, tatil yapmayarak çalıştıklarından, çalışılan her gün için o günün ücretinin, çalışılmadan kazanılacak ücrete ekleneceğini belirtmiştir.
Yani bir kişi bayram tatili olan 4.5 gün boyunca çalışmaya devam ederse 9 günlük ücrete hak kazanmış oluyor. Kişinin o günlerde kaç saat çalıştığı da önemli olmayıp işçinin bir saat dahi bayramda çalıştırılması, bayram tatili hakkının kullandırılmaması olarak kabul edildiğinden o günün ücreti tam olarak yansıtılıyor.
ÇOCUK İŞÇİ VE GENÇ İŞÇİLER BAYRAMDA ÇALIŞTIRILAMAZ
İş Kanunu'nun çalışan çocuk ve gençleri koruyucu kararlarından biri de bayramda her ne koşulda olursa olsun çalıştırılmamalarıdır. Genel olarak 14 yaşını doldurmamış ilköğretimi bitirmiş fakat 15 yaşını doldurmamış işçiler 'çocuk işç' ifadesiyle tanımlanıyor.
15 yaşını doldurmuş, 18 yaşını tamamlamamış olanlar da 'genç işçi' olarak kabul ediliyor. Ççocuk ve gençlerin bayramda çalıştırılamazlar. Bununla yanında, çalışmasalar dahi ücretleri işverenleri tarafından eksiksiz ödenecek.
HAFTA TATİLİ VE BAYRAM AYNI GÜNE DENK GELYİORSA
Bayram tatilinin işçinin hafta tatili gününe denk gelmesi durumunda işçiye ayrıca bir bayram tatili ücreti ödemesi yapılmıyor, işçi çalışmaksızın yalnızca bir günlük ücreti almaya hak kazanıyor.
Ancak işçinin hafta tatilinde çalıştırılması yasak olduğundan, yukarıdaki durumun aksine bayram olsa da, işçi onay vermiş olsa da çalıştırılmaması kanunen gerekiyor.
İşverenin aksi bir tutum sergilemesi idari para cezasıyla karşılaşmasına yol açabilecektir. Böylelikle işçi hafta tatiline denk gelen bayram günü çalıştırılırsa, çalışmasının karşılığında yalnızca ilave bir günlük ücret değil, o gün hukuka uygunsuz hafta tatili çalışması kabul edilerek ilave olarak bir buçuk günlük ücret almaya hak kazanacaktır.
Bayramda tatil yapan personeller, bayram tatillerinin önlerinde ya da sonlarında olan günleri de tatillerine eklemek ve bayramı uzun bir dinlenme sürecine dönüştürmek istemekteler. Bu durumu yaşayan olan işçiler içinse işverenin elinde 2 araç yer alıyor.
İŞVERENİN SEÇİMİ
Bunlardan birincisi telafi çalışması. Telafi çalışmasında işveren ulusal bayram ve hafta tatili arasındaki yarım, bir, bir buçuk işgününü tatil yapabilmekte bunun karşılığında işçilerin başka haftalarda günlük çalışmalarının üstünde çalışmalarını isteyebilmektedir.
Telafi çalışması personellerin onayını gerektirmediğinden işverenler koşullar sağlandığında direkt bu yola gidebiliyor. İşyeri ulusal bayram sebebiyle tatil edildikten sonra, dört ay içerisinde işçilere telafi mesaisi yaptırılabiliyor.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken durum, telafi çalışma süresinin günde üç saatin üzerinde olamayacağı ve işçilerin her koşulda günde 11 saatten fazla iş yaptırılmaması gerektiği.
İşverenin elindeki ikinci alternatif de kanunda gidilen değişiklikle senelik ücretli iznin günlük olarak verilmesinin önünün açılması. Bundan sonra işverenler bir parçası 10 günden az olmamak koşuluyla senelik ücretli izinleri istenilen kadar parçaya bölüp kullandırabildiklerinden, bayram öncesi ile sonrası zamanlar için personelin senelik ücretli izin sürelerini kullanmasını isteyebilecekler.
2 sistemden hangisinin seçeceği de işverenin yaptığı işe göre belirleyebileceği bir şey. Senelik izin kullanımında yalnızca tatil olmayan günlerin karşılığı senelik izinden azalacak, bayram günlerinin izinleri de senelik izinden düşürülmeyecektir.