Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Ankara Üniversitesi Uygulamalı Bilimler Fakültesi Gayrimenkul Geliştirme ve Yönetimi Bölümü tarafından düzenlenen sektör seminerlerinin “Türkiye'nin Ulaştırma Politikaları” konulu açılış dersine katıldı. Derste bölümdeki öğrencilere ve akademisyenlere bakanlık projeleri ile alakalı sunum yapan Karaismailoğlu, "İyi bir yatırım için iyi planlama yapmak gerekir. 20 yıl öncesine göre Türkiye, çok daha iyi konumda. Türkiye, dünyanın ortasında Avrasya'nın merkezinde yer alıyor ve hedefimiz bölgesinde lider, dünyada söz sahibi ülke konumuna gelmek.” ifadelerini kullandı.
"Kanal İstanbul bir zaruriyettir"
Ticaret hacminin artmasıyla bağlantılı olarak Marmara Denizi'nde gemi bekleme sürelerinin daha da uzun zaman alacağını ifade eden ve bu projenin bir mecburiyet olduğunu belirten Adil Karaismailoğlu, "Alternatif su yolu yapmamız gerekiyordu. Kanal İstanbul da tamamen bu zaruriyetten doğan çok önemli projedir. Montrö Boğazlar Sözleşmesi yapıldığında, boğazlardan sadece 3 bin gemi geçiyordu. Ama bu güne geldiğimizde 40 binin üzerinde gemi geçiyor. 2050'de boğazdan bu ticaret hareketliliğiyle 78 bin gemi geçecek. Bu sayının buradan geçmesi mümkün değildir. Bu gemilerin Marmara Denizi'nde beklemesi de mümkün değildir. O yüzden bir alternatif su yolu, küresel hareketliliğe çözüm bulmak, ticari koridorda pay sahibi olmak için Kanal İstanbul'u projelendirdik. Kısmen alternatif ulaşım yollarıyla işe başladık. Bu devam edecek. Kanal İstanbul önümüzdeki yüzyıllara damga vuracak ve küresel lojistik hareketlere yön verecek bir devlet projesidir. Birinci köprü yapılırken '30 milyon aç, köprüye ne gerek var' diyen mantık, bugün Kanal İstanbul'a karşı çıkıyor." ifadelerini kullandı.
“Montrö ile Kanal İstanbul’un bir ilgisi yok”
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul'un teknik detayları hakkında da bilgi vererek, "Montrö Boğazlar Sözleşmesi sadece İstanbul Boğazı'nı değil, Marmara Denizi'ni, Çanakkale Boğazı'nı da kapsıyor. Kanal İstanbul'un Montrö ile bir alakası yoktur. Çünkü Kanal İstanbul'dan geçen gemi, Marmara Denizi'ni kullanacak, Çanakkale Boğazı'nı da kullanacak. Burada Montrö'nün bütün şartları gerekli. Montrö'nün detaylarında, savaş ve barış durumunda Türkiye'nin hakları ve hukukları vardır. Biz de bunları yakından takip ederek, birebir uyguluyoruz. Şu anda savaş döneminde bile bize verdiği yetkileri sonuna kadar kullanıyoruz.” şeklinde açıklama yaptı.
“Kanal İstanbul bir vizyon projesidir, siyasete alet olmamalıdır”
Adil Karaismailoğlu, Kanal İstanbul gibi büyük bir projenin, vizyon barındırdığını ve kötü siyasete alet edilemeyeceğinin altını çizerek, "Bu bir vizyon projesidir. Önümüzdeki 100 yıllara yön verecek çok önemli bir projedir. Siyasi çekişmelere konu edilecek bir proje asla değildir. Önümüzdeki dönemde karşımıza çıkacak sıkıntıları çözmek için bu günden planlama yapmak gerekiyor. Kanal İstanbul da tamamen onun sonucudur. Kanal İstanbul, emlak-rant projesi gibi basit konulara, günlük dedikodu siyasetine alet edilecek bir proje asla değildir. Hele bunu ülkeyi yönetmeye talip olan kişilerin konuşması o kadar komik oluyor ki. Onlarca, yüzlerce gemi, İstanbul Boğazı'ndan geçmek için bekliyor. Çünkü İstanbul Boğazı'ndan güvenli olarak geçmesi gereken gemi sayısı 25 bin adettir. Ama biz 40 binin üzerindeki geminin olağanüstü gayret göstererek, kazaya mahal vermeden, güvenli geçmesini sağlıyoruz." dedi.
Karaismailoğlu ayrıca Türkiye'nin ikinci, dünyanın ise beşinci denize dolgu havalimanı olacak Rize- Artvin Havalimanı'nın Mayıs ayında vatandaşların hizmetine açılacağını belirtti.